Seyhan Baraj Gölü, bildiğiniz gibi Adanamızın gururu olan muhteşem güzelliklerden birisidir.  Türkiye’nin hatta dünyanın çok şehri eminim ki Seyhan Baraj Gölü gibi bir gölleri olsun ister.

Ancak biz Adanalılar maalesef Seyhan Baraj Gölü’nü layık olduğu kullanamıyoruz, korumuyoruz.

Allah'ın bize verdiği bu güzelliği neredeyse elimizin tersiyle itiyor ve kirletmek, değersizleştirmek için her şeyi yapıyoruz.

Gölün içinden mi dışından mı başlayayım bilemiyorum ama en iyisi dışından başlayıp içine doğru gireyim.



Dışa ayrı, içi başka rezalet çünkü.

Gölün dışından, Karsılı Köyü’nün hemen alt taraflarından başlayalım isterseniz.

Buradaki işgal artık haddini aşmış…

DSİ’ye ve Milli Emlak’a ait olan arazilerde, kıyı kenar çizgisi yasası gereğince, deniz, göl ve nehir kıyılarında, sahilden en az 100 metreden daha yakın bir alana yapı yapmak imkansızken, buralarda gölün 30-40 metre yakınına bir biri ardınca tesisler kurulmuş.



Üstelik kıyı kenar çizgisi yasası gereğince bu tesislerin ruhsat alabilmeleri imkansızken.

Yani bu tesisler yapı ruhsatı olmadan faaliyetlerini devam ettiriyorlar.

Düğün salonları, balıkçı lokantaları, derme çatma tesisler yan yana sıralanmış. Özellikle akşamları burada büyük bir kaos yaşanıyor.



Peki bu ruhsatsız tesisler kimlerden izin alarak faaliyetlerini sürdürüyorlar?

Buraları denetleyen bir Allah'ın kulu yok mu?

İlin en büyük mülki amirliği olan en yetkili makam olan Adana Valiliği, tesisleri ruhsat ve kirleticilik açısından değerlendirip yaptırım uygulayabilecek  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, birçok tesisin göl taşkın sahası içine yapılmasına göz yuman DSİ, işletmelerin mali yükümlülükleri açısından denetleyecek Defterdarlık, ruhsat ve çevre koşulları açısından denetleyebilecek, yapılaşmanın ve gerektiğinde yıkımın sorumlusu olan Adana Büyükşehir, Çukurova, Sarıçam Belediyeleri neredeler?

Halk arasında “İşini yürüten, torpilini bulan derme çatma tesisini kurup para kazanıyor, yetkililer seyirci kalıyor” diyorlar. Hatta daha ileri gidip yetkililerin siyasi ilişkiler ya da başka (!) sebepler yüzünden sessiz kaldığını söyleyenler de var.

Sorun burayla bitmiyor tabi.

Aslında keşmekeşlik Adnan Menderes Bulvarı’ndaki Amerikan Adası olarak bilinen Menderes Adası’ndan başlıyor, Çatalan Köprüsü’nü geçip gölün karşısına kadar uzanıyor.

Menderes Adasındaki  kirlilik de işin bir başka boyutu. Burası adım başı bicici, çaycı, suyun içine yüzer lokanta kurmuş onlarca tesisle hem kirletiliyor hem de içi içe geçmiş ışıklı tabelalarla görsel kirlilik yaratılıyor. Burada insanlar piknik yapacak sağlıklı bir yer bulamıyor. Gölü gören tüm kıyılar ruhsatsız,. Derme çatma biçici. Çaycı vb. tarafından işgal edilmiş. Vatandaş gölün kıyısına gidip serinleyemiyor. Hemen mafyavari insanlar gelip vatandaşları rahatsız ediyorlar.



Çatalan Köprüsünden karşıya geçildiğinde de aynı durum daha da vahimleşiyor.

Oralarda da sayısız derme çatma büfe, kır lokantası var.

Ruhsat, izin, denetim hak getire…

Kafalarına göre çalışıyorlar.

Bayramhacılı, Topalak ve Menekşe köylerinin yakınları ise yüzlerce baraka, gecekondu ile dolmuş.

Göl kıyısında denetimin olmadığını gören millet, ormanlık alanları, dağ başlarını da gasp etmiş durumda.

Oh ne ala memleket!..

Gölün içi deşesin başka bir alem.

Barakadan bozma yüzer evler gölün yüzeyini doldurmuşlar. Tarifsiz bir kirlilik yaratıyorlar.

Çok iyi hatırlıyorum, Vali İlhan Atış bu yüzer evlerin hepsini kaldırtmıştı. Gölün üzerine tamamen bunlardan temizlemişti.

Şimdi burada başta Sayın Adana Valisi Süleyman Elban olmak üzere tüm yetkililere soruyorum.

Ama elbette ki Vali, tüm birimlerin en üst yöneticisi olduğu için asıl sorumluluk onda olduğu için onu başta tutuyorum:

Sayın Vali!

Göl kıyısının böyle kirletilmesine, Adana’nın en güzel ve değerli yerinin böyle alt yapısı olmayan, tuvalet artıklarını nereye akıttığı belli olmayan (Bir çoğu göle karışıyor) , ruhsatsız, sağlıksız tesislere, barakalara, gölü kirleten yüzen evlere neden ve nasıl izin verirsiniz?

Siz Adana’nın en yüksek makamdaki yetkilisiniz, hem Çevre ve Şehircilik müdürlüğünüzü hem de tüm belediyeleri harekete geçirebilir, onlara talimat vererek bu tesisleri ortadan kaldırabilirsiniz.

Bir Adanalı vatandaş olarak size sesleniyorum; lütfen Baraj Gölü çevresi ve içindeki şu kirliliğe bir son veriniz, verdiriniz.

Talimatlara uymayan, sorumluluklarını yerine getirmeyen ve bu konuda ihmali olanlara haddini bildiriniz.

Adana Valisi Süleyman Elban


Gerekirse kamuoyuna teşhir ediniz ki insanlar kimin sorumlu olduğunu bilsin.

Bu benim değil, bütün Adanalıların isteğidir!...

Ben de bu konuda yapılacak çalışmalarda yetkilileri desteklemeye devam edeceğim….

Yetkilileri harekete geçirmek için de doğru gördüklerimi yazmaya sonuna kadar devam edeceğim…

Sayın Vali, Seyhan Baraj Gölü’nü önemsediğinizi biliyorum, zira Kız Lisesi’nin oraya Valilik için tesis yaptırıyorsunuz.  Bu tesisi bitirmek için de sıkı şekilde çalıştığınızı, büyük gayret gösterdiğinizi, sık sık inşaatı denetlediğinizi duyuyoruz.

Keşke aynı gayreti gölün dışındaki ve içindeki kirliliği temizlemek, yasal olmayan unsurları arındırmak için de gösterseniz.

Böylece yarın bir gün tesis tamamlandığında gerek siz, gerekse sonradan Adana’ya atanacak Valiler, çirkinlikten arındırılmış gölün güzelliğini doyasıya izlerler.

Unutmayın ki,  burada iki milyondan fazla Adanalının ortak mirası olan gölün korunması ve gelecek kuşaklara sağlıklı biçimde devredilmesi söz konusudur!...