İşlerine geldiği zaman tüm dünyaya, demokrasi ve insan hakları dersi veren ABD ve yandaşları, sözüm ona demokrasi getireceğiz sloganları ile gidip sömürdükleri ülkeleri kan gölüne çeviriyorlar. Daha da kötüsü, demokrasi götürmeye kalktıkları tüm ülkelere önceden kendilerinin oluşturduğu terör gruplarını gönderip, oraları karıştırıyorlar. Sonra da dönüp tüm dünyaya, görüyorsunuz insan hakları çiğneniyor deyip son dönemlerin moda deyimi ile oraya çöküyorlar. Gittiğiniz yerlerin tüm kaynaklarını tüketip, cehaleti körüklüyorsunuz. Çıkarken de bitik ülkeyi, kaderi ile baş başa bırakıyorsunuz.

O hiç dilinizden düşürmediğiniz demokrasi ve insan hakları, sadece kendi vatandaşınızın mutluluğu için var. Sizin dışınızdakileri hep ikinci sınıf insan olarak görüyorsunuz.

Bana ABD’nin gidip de demokrasi ve insan haklarını götürdüğü tek bir yer gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz çünkü yok!

Vietnam, Afganistan, Arap Baharı uydurmaları ile çöktüğünüz Orta Doğu! Tüketmeden çıkmıyorsunuz. Sondan bir önce, IŞİD denen bir terör örgütü yarattınız ve bu sözde terör örgütü ile mücadele edip temizleyeceğiz ayağına Suriye’nin kuzeyine garnizon bir Kürt devleti kurdunuz. Kürtleri sevdiğiniz için mi? ASLA!.. Kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum. Afganistan örneği hepimize ders olsun. Herkes aklını başına alıp iyi düşünmeli. Şu an da işleri bittiği için arkalarına bakmadıkları gibi işbirlikçilerini bile bırakıp kaçtılar. Ne işleri vardı binlerce kilometreden gelip yerleştikleri Suriye’de? Amaç, Orta Doğu petrollerinin kontrolünü ele geçirmek aynı zamanda İsrail’i güvenceye almaktı. Bu arada terör örgütleri ile Türkiye ve İran’ı istikrarsız hale getirip parçalamak da işin bir parçası.

ABD, 20 yıl Afganistan’da ne işiniz vardı? Oradaki tüm terör örgütlerini Rus işgaline karşı siz yaratmadınız mı? Usame bin Ladin’in lideri olduğu terör örgütünü kim kurdurdu? PKK kimin eseri? İhvan’ı kim yarattı? Hepsinin sorumlusu sensin ABD!!

Ey Emperyalistlerin patronu ABD, 20 yıl boyunca Afganistan’da ne işin vardı? Tüm ülkeyi kan gölüne çevirip sonunda başaramadım deyip terk ettin. Çıkarken de o güzelim ülkeyi, en kanlı terör örgütü olan Taliban’a bıraktın. Neyin karşılığı diye sormazlar mı?

Zavallı Afgan halkının, Taliban karşısında savunmasızlığını tüm gün ekranlarda izliyoruz. Sözde 300.000 Afgan askerini eğitip, son modern silahlarla donattılar. Peki bu eğitilen askerler nerede? ABD, kendi asker ve sivil görevlilerinizi uçaklar ile taşırken, zavallı Afganların uçağa binebilmek için kapılara asıldıkları ve uçak havalandıktan sonra nasıl düştüklerini tüm dünya izledi!

Tüm bu kargaşa yaşanırken ülkeden kaçanlar hep erkek nüfus iken neden kadınlardan ses seda çıkmıyor. Türkiye’ye gelenlere de baktığınızda hep erkek.

Peki “KADINLAR”…

Onların hali ne olacak? Onlar, kimlere terkedildi? İnsanlıktan nasibini almamış Taliban’ın insafına mı bıraktınız?

Vicdanları henüz kararmamış olan tüm dünyaya sesleniyorum. Afgan kadınlarını, o vahşetten kurtaralım. Taliban’ın kadın özgürlükleri konusundaki söylemlerine inanmayın.

Ülkemdeki kadın hakları kuruluşları, sizler ayağa kalkın ve tüm dünyadaki kadın hakları örgütlerine ulaşıp bunu dünya kamuoyuna taşıyın. Yoksa o kadınlar, çaresiz, kaderleri ile baş başa kalacaklar.

Değerli Okurlar; tüm dünyaya bakın İslam ülkeleri dışında hiçbir yerde kargaşa yok. Neden? Çünkü aydınlık İslam’ı CEHALET’le hakim kılmaya çalışıyorlar.

Halbuki Yüce İslam’ın ilk emri OKU! Türkiye dışındaki diğer İslam ülkelerine dönün bir bakın! Hepsi cehalet yüzünden mezhep ve etnik sorunlarla boğuşuyorlar. Sürekli savaş halindeler. Zaten Emperyalistler bu zayıflıklarını gayet iyi kullanabildikleri için İslam ülkelerinde kardeş kavgalarını kışkırtabiliyorlar.

Yıllarca ülkemizde de bu yolla kargaşa yaratmak istediler ama başaramadılar. Türkiye’nin dışındaki İslam ülkelerine bakın, özgürlük, insan hakları, bilim, fen, sanat, kültür adına herhangi bir şey var mı? Böyle olunca da emperyalistlerin kölesi olmaktan başka çareleri yok.

Son on yılda bizimde yavaş yavaş Orta Doğu ülkelerine benzemeye başladığımızı görün artık. Nedeni açık ve net! Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bu ülkeyi ileriye taşıyamadığı gibi her geçen gün de yönetilemez durumlara sokuyor.

Yönetenler; koltuğunuzda geriye yaslanın ve şu son üç yılda, ülke nereden nereye geldi, gözünüzün önünden geçirin. Sonra bir de sizden önceki Türkiye’yi düşünün. O günlerin aydınlığının nedeni nedir diye?

Laiklik, Demokrasi, Liyakat ve Cumhuriyet!..

Zaten bu ilkelere uyulsaydı Suriye’nin iç işlerine karışmaz, 6 milyon Suriyeli’yi ülkemizde görmez, ihvan deyip Mısır’la ve Araplarla bozuşmazdık. Bunları yaşamamış olsaydık, ülkem ekonomik açıdan bu durumlara düşmeyeceği gibi uluslararası saygınlığımızı da korumuş olurduk.

"Büyük reformist ve karizmatik lider MUSTAFA KEMAL ATATÜRK” diyen Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’e selam olsun.

SON SÖZ: YOLUN İLERİSİNİ GÖREMİYORSANIZ, DÖNEMECE GELMİŞSİNİZ DEMEKTİR.
PROF. DR. SAMİ ZAN