Efendiler, şu an da ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasi bu kadar sıkıntı varken, vatandaş ekmek derdine düşmüş ne yapacığını bilemezken, etrafımız kan gölüne dönmüşken, bir an da damdan düşer gibi “muhatap İmralı” demek ne anlama geliyor?

HDP’ye eş başkanlık yapacaksın, o dönem demokrasi insan hakları eşit yurttaşlık diyecek sonra da terörist başını adres göstereceksin. Neymiş? Sayın Kılıçdaroğlu, muhalefet partilerinin demokrasi birlikteliği içinde “HDP, muhatap alınabilir” deyince, HDP’nin bir önceki eşbaşkanı Sayın Sezai Temelli “muhatap İmralı” diyor.

Peki muhatap İmralı ise, insana sormazlar mı? Oturduğun sandalye TBMM değil mi? Verdiğin adres bebek katili terörist başı !.. Bu cevap karşısında sayın Kılıçdaroğlu, “Eğer ülkede kritik bir sorun varsa ve uzun yıllardır çözülemiyorsa, çözümün adresinin TBMM olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Bunlar konuşulurken Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz” sözlerine karşın ”Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir. Kılıçdaroğlu’nun iradesi teslim alınmış, vicdanı haczedilmiştir. HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir. CHP yönetimi siyasi ikbal ve istikbalinin çürük şifrelerini Kandil mağaralarının pespaye karanlığında bulmak üzere harekete geçmiştir. HDP, terör örgütü PKK’nın mazbata almış maskeli halidir” diyor. Bu yazılı mesaj keşke andımızın orta eğitimde okunmasının yasaklanmasında, TC’nin tabelalardan silinmesinde, hutbelerde Atatürk’e hakaretler edilirken verilseydi. Denir ki o zaman karşı çıktık. Karşı çıkış lafla olmaz, ortağa ağırlığınızı koyarak o konuşmayı yapanların anında görevden alınmasını sağlamalıydınız.

Bu ülke Kurtuluş Savaşı döneminde bile tüm sorunları TBMM’de konuşarak çözmüştür. Demokrasilerde ülkenin tüm sorunları Parlamentolarda çözülür. Eğer bugün parlamento varsa partiler, o partilerin milletvekilleri ve o partinin genel başkanları vardır. Sizler aday olarak millet tarafından seçilip TBMM’ye geldiniz ve o kürsüden yemin ettiniz. Ama haklısınız, şu an da Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yönetilen ülkede, TBMM saf dışı bırakılıp ülke KHK’larla yönetiliyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması son derece olumludur. Demokratik bir ülke isteyen tüm muhalefet partleri bu iktidarı bir an önce iktidardan gönderebilmek için el ele vermelidirler. HDP bu ülkenin anayasal siyasi bir partisidir. Sormak istiyorum? TBMM çatısı altında birlikte oturacaksınız, TBMM kürsüsünde HDP’li üye oturacak ve sonra da o partiyi yok sayacaksın.

Şu an da mücadele demokrasiden yana olanların mücadelesidir. Bu ülkede demokrasiden yana olan tüm kesimlerin millet ittifakı çatısı altında bir araya gelmeleridir. Bu sağlandıktan sonra ne sorunumuz varsa bir araya gelip demokrasi içinde çözelim.

Sayın Temelli, Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokrasi adına konuştuklarına, İmralı’yı adres göstermeniz gerçekten bir akıl tutulmasıdır. Bu açıklamanız ile HDP’yi de zor durumda bıraktınız. Eş başkanığınız döneminde ağzınızdan düşürmediğiniz Demokrasi ve birliktelik sözlerine karşılık şimdi İmralı diyeceksiniz. Siz demokratik Cumhuriyet’ten mi yanasınız yoksa terörden yana mı, diye sorarlarsa ne karşılık vereceksiniz? Buna bir açıklık getirmelisiniz. Gerek toplum içinden, gerekse HDP yönetiminden gelen mesajlar sonucu söylediklerinizin sizi bağladığını söylediniz. Zaten HDP’nin yönetim kadroları “Demokrasi” dediler.

Bu ülkede tüm kesimlerle birlikte bin yıldır kardeşçe yaşadık ve yaşamaya da devam edeceğiz. Bu Cumhuriyet’i de birlikte kurduk. Emperyalizm her dönemde içimize nifaklar sokarak bu kardeşliğimizi bozmak istemişler ve terör örgütlerini desteklemişlerdir. PKK kimin maşasıdır? PKK’yı kim detekliyor? Kim yarattı?

Kürt kökenli kardeşlerim, PKK kesinlikle sizin için mücadele eden değil, emperyalizme uşaklık eden bir terör örgütüdür. Yıllarca Türk-Kürt ayırımı yapmadan hatta bebekleri bile öldüren katiller değil midir? Gencecik evlatlarımızı kandırıp veya zorla dağa çıkarmış öz vatana karşı eylemler yaptırmıştır. PKK, Kürt kardeşlerimin sırtında tam bir kamburdur. Tam barış yapılırken, bu sorunun çözülmemesi için elinden geleni yapmadı mı? Sayın Demirtaş’ın barış hareketini PKK sabote etmedi mi? Şu unutulmamalıdır ki, HDP’ye seçimlerde sadece Kürt yurttaşların mı oy verdiği sanılıyor?

HDP, atın bu katil sürülerini sırtınızdan ve Türkiye Partisi olun, hep birlikte mutlu bir ülke de birlikte yaşayalım.

Ülkemizde her kesimin kendine özgü sorunları vardır. Bu sorunları çözmek için elimize silah alıp dağa mı çıkacağız? Soruyorum bu ülkede tek sorun Kürt sorunu mudur? Alevi kardeşlerimizin sorunları yok mu? Memurum, asgari ücretlinin, öğrencinin, işsizin, emeklinin sorunu yok mu? Öyleyse elimize silah alıp dağa mı çıkalım?

Bugün tüm sorunların tek çözümü var, DEMOKRASİ….
Bunun için şu an da özgürlük, insan hakları diyen tüm kesimler yani LAİK, DEMOKRATİK, SOSYAL HUKUK devletinden yana olan tüm kesimler ön koşulsuz bir araya gelip aydınlık bir TÜRKİYE diyerek yola çıkmalıdır.

BAŞARDIK BAŞARACAĞIZ

SON SÖZ: “ŞAYET BİR GÜN ÇARESİZ KALIRSANIZ KURTARICI BEKLEMEYİN, KURTARICI KENDİNİZ OLUN” ATATÜRK