Söylentilere göre Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan istifa etmek istedi. Merkez Bankası’nın bürokratlarının kendisinden habersiz görevden alınmasına sinirlendiği iddia edildi.

Sinirlenir tabii... Bence de hemen istifa etmeli. Hem beni de düşünmeli... Ne demeç veriyor, ne çıkıp konuşuyor. Peki, ne yazacağım ben? Hiç düşünmüyor.

Lütfi Elvan


★★★

Ah be... Oysa Berat Bey öyle miydi? Özlüyorum valla kendisini... Her gün yeni bir yazı konusu yaratıyordu. Çokomelli bir kişilikti... Hindistan cevizli Eti Puf sevdiğini bizzat belirtmişti.

Lütfi Bey’in tweetlerine bakıyorum, devamlı toplantı resimleri... “Bir araya geldik”, gelin! “Değerlendirmelerde bulunduk”, bulunun! “Konuları ele aldık”, alın!

Hepsi birbirinden sıkıcı, tadı tuzu olmayan bürokratik açıklamalar. Geri kalanın tamamı Erdoğan’ı retweetlemeler. Ben bunun neyini kaleme alacağım?

★★★

Yahu dolar 9.20’lerde... Zamlar yağmur gibi... Çık, demir bir yumrukla doları düşüreceğiz falan deyiver... Döviz alanın elinde patlayacak, tutan güvercin takla atacak mesajları ver. Yok, yok, yok!

Diyanet başkanı bile daha çok mesaj veriyor ekonomi ile ilgili... Galiba ikimiz için de bu en iyisi... Seni karanlıklara bırakmak istemezdim... Anılarımı Berat ile süslemezdim... Ben hiç hak etmedim ki; böyle unutuluşu. Hadi git artık Lütfi, daha fazla kırma umudumu...

Merkez Bankası’ndan randevu istiyorum!


İşte şimdi bulmacanın parçaları bir araya geldi. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını meğer “randevu vermek” sanıyormuş.

Nitekim Kılıçdaroğlu’na cevaben “Merkez Bankası’nın bağımsızlığını tartışıyorsun. Merkez Bankası Başkanı sana randevu verdi mi? Randevu verdi. Eğer bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi. İşte bağımsız olduğu içindir ki sana randevuyu istediğin gün verdi” dedi.

Şahap Kavcıoğlu


★★★

O randevuyu vermek için Merkez Bankası, sarayı arayıp sormadıysa, ben de hiçbir şey bilmiyorum bu hayatta...

Önceki bağımsız Merkez Bankası başkanları için “söz dinlemiyordu kovdum” dememiş miydi? Çabuk unutuyor söylediklerini...

Yerine söz dinleyen birini getirdi. Onu da kovdu. Naci Ağbal’ı getirdi. Onu da kovdu! Yerine Şahap Bey geldi... Sarayın emriyle bağımsızca faiz indirdi. Ülke ekonomisine tüy dikti. Geçen hafta başkan yardımcılarından biri bu faiz indirme kararına karşı çıktı diye kovuldu. Bağımsızdı hani? Ne oldu, randevu istedi de vermedi mi?



★★★

Merkez Bankası’nın adında “banka” kelimesinin geçtiğine bakmayın. Banka değildir! Karar alma merciidir. Fiyat istikrarını sağlar, finansal istikrarı takip eder.

Ülkenin para politikasını yönetir. Mali piyasaları izler. Düzenleyici tedbirler alır. Kur rejimini ayarlar. Gerektiğinde müdahale eder. Ülke adına altın ve döviz rezervleri biriktirir.

★★★

Bağımsızlık lüks değil, gerekliliktir! En temelde paranın değerinin siyasal iktidarların kısa vadeli çıkarları ve keyfi uygulamalarına feda etmemek içindir... Hükümetler gelip geçicidir. Ancak ülke ekonomisi geleceği hedeflemektedir.

Bizim Merkez Bankası da bağımsız! Bunu randevu sistemine baktığınızda anlarsınız. Yoksa saray baskısıyla faiz indirmiş, 128 milyar doları kaybetmiş, yedek akçeleri hükümete devretmiş, emir gelmiş hunharca para basmış ne alaka?

★★★

Bir randevu da ben talep ediyorum Merkez Bankası’ndan... Müsait oldukları zaman bazı sorularım olacak. Sadece yarım saatlerini alacağım... Sözüm söz, cevapların noktasına virgülüne dokunmayacağım. Bağımsızlıklarını onaylayacağım!

Motorine 48 saatte 2 zam!


Memura, işçiye gelince yılda 2 kere zam... Motorine 48 saatte iki kallavi zam... Cuma gecesi gelen 43 kuruş zamdan sonra bir de dün gece de 23 kuruş bindirdiler motorine... Ne oldu ki, ne değişti, cuma gününden pazartesi gününe? Hafta sonunda piyasalar kapalı. Tek seferde çok ses çıkar diye 2-3 postada yapıyorlar artık zamları...

★★★

Avrupa’nın en ucuz motorin fiyatına sahip ülkelerden biri Türkiye... Zira benzini Euro’ya çeviriyorsan bir zahmet maaşları da Euro’ya çevireceksin. Ya da “motorin pahalı değil, siz fakirsiniz” diyeceksin.

Bu açıklamalarla Türkiye’nin ucuz benzin kullanan, refah içinde yaşayan bir ülke olduğuna inanmamızı istiyorlar... Onlar da haklılar. Ülkeyi iyi yönetemeyince başka ne yapsınlar?

Arazi


Bir hafta boyunca dış mihraklar ile beraber “Türkiye ekonomisini daha nasıl batırırız” eğitimine katılacaktım. Meğer; benim geçeceğim yolları bizzat ülkeyi yönetenler asfaltlamışlar. Gayet iyi batırıyorlar. Bana yapılacak iş bırakmadıklarından bari arazi olayım dedim... Haftaya görüşelim.