Enflasyonun suçlusu marketler ilan edildi. Denetimler başladı. Ne oldu? Hâlâ bir şey çıkmadı mı? Zira bu zamlardan iktidar hariç herkes sorumlu! Sahi, bilmiyorlar mı arz-talep kanununu?

Üretim az ise fiyat artar. Üretim fazlaysa fiyat düşer. Anlaması çok da zor değil!

★★★

Serbest piyasa ekonomisine işler rica, minnet, sitem, emir, baskı ile yürür mü? Marketlerle konuşarak, muhtarlarla toplaşarak sorunlar çözülür mü? Acaba soğandan domatese, tahıldan arpaya neden her şeyi ithal ettiğimiz düşünüldü mü?

Benden duymuş olmasınlar ama sorun marketlerde değil! Sistemde... Yönetenlerde... Temel gıda maddelerini neden dışarıdan almak zorunda kalıyor Türkiye?

★★★

Marketlerle konuşulacağına şu yap-işlet-devret proje sahipleri ile konuşulsun. Osmangazi Köprüsü’nden geçenin araba kredi taksiti kadar para ödemesini, hasta garantili hastanelere vereceğimiz ücreti, silinen yandaş vergilerini, enerji dağıtım şirketlerinin faturalara bindirmelerini...

Ya sırtınıza yüklenen ödemeleri gözden geçireceksiniz ya da bu duruma kol kanat gerenleri...

Neden yeni taksi istemiyorlar?


İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yeni taksi plakası teklifi Ulaşım Koordinasyon Merkezi toplantısında bakanlık yetkililerinin blok oyu ile “dokuzuncu kez” reddedildi. Neden?

Gelip gideniyle günde 20 milyonu geçen İstanbul’un insan trafiğine “17 bin 395 taksi yeterlidir” diyen zihniyet hiç utanmıyor mu?



★★★

Ne utanacaklar? Akılları sıra İstanbul’da yaşayanları bıktıracaklar. Kendi, fikirleri yok ki! Emir gelmiş uyguluyorlar.

Hizmet insanı olsalar, sadece “taksicilik yapana plaka verilir” diye bir düzenlemeyi yürürlüğe sokarlar. Kanuna “taksi plakası devredilemez” diye bir madde koyarlar.

Şimdi kim uğraşacak bunlarla... Nasıl olsa altlarında devletin verdiği çakarlı araba...

Ya ulaşım yönteminizi gözden geçireceksiniz ya da buna karar verenleri...

Kış günü yaz saati!


Berat Albayrak’ın en sağlam kazıklarından biridir yaz saati uygulaması... Bu ayın sonunda tekrar vizyonda... Beş kuruş faydası olmadığı da kanıtlandı? Bu neyin ısrarı?

Avrupa da yaz-kış saati uygulamasını konuşuyor. İyi de onlar normal saatleri olan kış saatinde kalmayı tartışıyor. Bizim gibi yaz saatine takılmıyor.



★★★

Beş yıldır sürüyor. Ve tek mantıklı açıklaması ülkeyi yönetenlerin Arap hayranlığı... Şu şansa bakın ki “yaz saati” uygulamasıyla Katar da bizimle aynı saat diliminde... Keza Mekke ile Medine...

Muhtemelen aynı boylamı kullanmanın getireceği sevap adına Türkiye’nin zaman dilimi Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirildi.

★★★

Saatleri Iğdır’a göre ayarlandı. İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir gibi sanayi kentleri kış günlerinde güneş ışığına ulaşabilmek için saat 9’u beklemeye başladı.

Ortada olumlu tek bir bilimsel araştırma yok. Olduğu söylenen İstanbul Teknik Üniversitesi’nin raporu da sümen altı...

Kim hazırladı, kim imzaladı, neye dayandırdı, araştırma neye göre yapıldı? Yıllardır kullanıyoruz, giderimiz ne kadar azaldı? Yok!

★★★

Yaz saatinde kalmamızın hem elektrikte hem de doğalgaz tüketiminde artışa yol açtığı raporlarda görünen bir gerçek...

Soğuklar kapıda... Doğalgaz fiyatları arşa ulaştı dünyada... Üst üste kazak giyerek daha ne kadar dayanacaksınız? Zira daha da soğuyacak hava... O kombiyi bugünden açana kasım ayında Bakü-Ceyhan Boru Hattı gibi fatura...

Ya ısınma yönteminizi gözden geçireceksiniz ya da saatleri kafaya göre değiştirenleri...

Türkiye’de yardıma muhtaç kaç kişi var?


Türkiye’nin 84 milyonluk nüfusunda yardıma muhtaç sayısı tahmini rakamlara göre 30 milyon kişiyi geçiyor. İşte bu fakirleşme İktidar tarafından güç olarak kullanılıyor. Normalde tersi olması gerekmez mi?

Ne var ki yardıma muhtaç hane ve kişi sayılarının açıklanması yasaklandı. İhtiyaç sahibi sayısı karartıldı. Gerçek yoksulluk envanterini sadece iktidar biliyor. Onu da gözü gibi saklıyor.

★★★

AKP’nin seçmenler üzerindeki en büyük gücü ne? Politikaları mı? Beş para etmez. Yönetimi mi? Görüp, yaşıyoruz... Berbat! Siyaset yapışı mı? Kavgadan ibaret.

En önemli gücü insanların fakirliğini kullanmayı bilmeleri... Yardım alan bir insan kararlarında özgür davranabilir mi?

★★★

Kamudan sosyal yardım alan insanların çoğu bu parayı AKP’nin verdiğine inanıyor.  Nitekim AKP her ortamda bu algıyı yayıyor. Halkın parası yine halka sadaka gibi dağıtılıyor.

Sosyal yardım veren kurumlar AKP’nin kolları gibi çalışıyor. Yardım-oy ilişkisi devam ediyor. Fakirleşme işine geliyor. Minnetten, şükrandan oy devşiriyor. Diyanet vasıtasıyla bunu perçinliyor.

Ya halinizi gözden geçireceksiniz ya da sizi bu hale düşürenleri...