Yılın son çeyrek büyüme oranı açıklandı. Dünya ile kıyaslarsak zirvede ülkemiz Türkiye var. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi içinde en yüksek oranlı büyüyen biziz. Ve 38 üyeli OECD ülkeleri içinde de büyüme rekoru kırarak birinci sıraya çıkan yine bizim ülkemiz.

Sevinmeli...

Gurur duymalıyız.

Fakat tuhaflık var.

Büyüye büyüye yoksul sayısı, işsiz sayısı ve devlete muhtaç garip sayısı niçin milyonlarca arttı? Büyüye büyüye esnafın dayanacak gücü kalmadı niçin? Büyüye büyüye vatandaş ucuz ekmek peşine düştü neden? Büyüye büyüye ucuz yağ, şeker kuyrukları ile benzin zammından bir depoluk olsun kurtulma kuyrukları uzadı, niçin? Büyüye büyüye Türkiye refah toplumları arasına giremedi neden? Büyüye büyüye döviz kuru patladığı için enflasyon alev oldu mutfakları yaktı niçin? Büyüye büyüye işçisini en ucuza çalıştıran ülke biz olduk, neden? Büyüye büyüye sonunda simit 3.5 TL’ye çıktı, niçin? Büyüye büyüye zengin ile fakir arasındaki uçurum çok açıldı, neden? Büyüye büyüye devlet parasını, kamu kaynağını çalma, çaldırma, rüşvet, kayırma, kollama, mafyayı baş tacı etme, ahlak çöküntüsü, din, Allah ve Peygamber, cami istismarı tarihte rastlanmayan çürüme dozuna ulaştı, neden?

Çok soru var.

Birini daha sorayım:

Büyüye büyüye sonunda mallarını dünyaya en ucuza satan (ihraç eden) ülke niçin biz olduk?

★★★

Son 19 yıla baktım.

Büyüme için ne yapılmış?

Bulup sizin için sıraladım.

Şöyle bir tablo çıktı:

19 yılda cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, yüksek ekonomi bürokratları, iş adamları, bankacılar, esnaf örgütü başkanları, ihracatçılar, ithalatçılar hep birlikte bir ağız olarak: “Türkiye’yi büyütmek” için çok sayıda teşvik kararları almışlar.

Yüksek faiz teşvikleri.

Dış borç teşvikleri.

Döviz bulma teşvikleri.

Yatırım teşvikleri.

Ucuz kredi teşvikleri.

İşçi ücretini düşük tutma fakat ürün geliştirme teşviklerini en yükseğe çıkarma destekleri.

İhracat teşvikleri.

İthalat teşvikleri.

AR-GE teşvikleri.

Tarikat vakfı teşvikleri.

Hısım akraba teşvikleri.

Pazar açma teşvikleri.

KOBİ teşvikleri.

Genel teşvikler.

Teşvik paketleri.

OTV indirim teşvikleri.

KDV indirim teşvikleri.

Dış pazar teşvikleri.

Dış fuar teşvikleri.

Özendirme teşvikleri.

Hem süre ve hem müşteri için Hazine garantileri vererek yolları pahalı yapma, hastaneleri pahalı yapma, köprüleri pahalı yapma, hava meydanlarını pahalı yapma, deniz altı geçişlerini pahalı yapma, eldeki devlet fabrikalarını ve devlet imtiyazlarını ucuza satma teşvikleri.

★★★

Teşvik vere vere...

Yiye yiye...

Yedire yedire...

Büyüme...

Baktım, aradım; her bir teşvik kalemi verildikten sonra ne sonuç alınmış, teşvikler beklenen hedefi bulmuş mu, bunun bir araştırması var mı?

Ben bulamadım.

Bula bula; Dünyaya en ucuza mal satan ve yabancı ülke ithalatçılarının en ucuz alım yaptığı ülkenin Türkiye olduğunu buldum. Türkiye’nin dünya ticaretindeki payının yüzde 1’de durduğunu ve ihraç mallarının birim değerinin de ancak 1.36 dolarda çakılıp kaldığını gördüm. İşçisini en ucuza çalıştırıp sonunda mallarını en ucuza ihraç eden ve büyüye büyüye sonunda milli varlıklarını Birleşik Arap Emirliği şeyhine yok pahasına satınca sevinen ülke olduk.

Sevinin diyorlar!

Büyüme!

Giydirildiği kabın şeklini aldı.

Neresine sevinelim!

★★★

Herkesin kendine sorması gereken soru: Bu ahlaklı, vicdanlı, şefkatli, adaletli bir büyüme midir, yoksa değil midir? Bu büyüme niçin yoksul, işsiz, devlete muhtaç insan çoğaltıyor? Bu büyümenin ana ürünü niçin “garibanlık” oldu?