Zaman da ne kadar acımasız: Çok değil bir hafta önce Cumhurbaşkanı konuşuyordu. Dolar, köpüre köpürte yükseliyordu. Bugün Maliye Bakanı konuşuyor. Dolar, fazlalık ata ata düşüyor.

Bu nedir?

Nedendir?

Bilebilseydim.

Gece zengini olurdum (!)

İçeriden haberliler, Merkez Bankası ile devlet bankalarının hangi gün, hangi saatte dolar satacağını sızdıranlar, “arka kapı satışların” ne zaman açılacağını önceden bilenler; “gece zengini- gündüz ballısı” oldular. Yeni Maliye ve Hazine Bakanı sadece konuşmuyor;  “gözlerimdeki ışığa da bakın” diyor. Oysa bir hafta önce konuşanın gözlerine bakanlar ve “riba (faiz) haramdır, sana bana ne oluyor” diyen sözlerine inananlar, dövize hücum ettiler. 14’ten- 15’ten- 16’dan ve hatta 17’den dolar aldılar.

Bunlar kaybettiler.

Köpüğe yem oldular.

Tuzağa düşmüş oldular.

14’ten- 15’ten- 16’dan ve hatta 17’den aldıkları ve 22’ye çıkacağını bekledikleri dolar 11 TL’ye indi. Çünkü TL’ye dolar kılıfı geçirildi. Faiz yükseldi, döviz geriledi. Gece zenginleri ile gündüz ballıları harekete geçti, yüksek fiyattan dolarlarını boşalttılar.

Siz de bilebilseydiniz.

Yılın kazananı olacaktınız.

★★★

İnanılmazlık.

Güvenilmezlik.

Kandırma.

Yanıltma.

Aslında TL’de riba (artan- yükselen- şişen faiz) yoktu. TL’nin ribası (yani faizi) enflasyondan düşüktü. Faiz hesabına yatırılan TL’nin getirisi eksideydi, bankada durdukça azalıyordu, ribası sıfırın altındaydı. Aslında paranın dini imanı yoktur ama, bu açıdan dini metinlere göre de günahsızdı. Ribası (artanı- yükseleni- şişeni) yüksek olan dolardı. Harama sokan, cehennemlik yapan aslında dolardı. Ribası yüksek haram peydahlayıcı doları, eksi faiz verdiği için günahsız olan TL’nin başına çuval diye geçirdiler. Faizler inmiş görünüp aslında yükselmiş oldu.

Allah ile aldatma!

Haram- helal karıştı.

Dizine vurma.

Kahpe felek.

Kambur felek.

Zalim felek.

Diye dövünme.

Ne “riba (faiz) haramdır diyenin sözlerine” ve ne de “gözlerindeki ışığı görmeye çağıranın” davetine bakma.  Yeni yıla şurada ne kaldı; “arka kapı döviz satışları” ile doların 11 TL’ye çekilmesi; yıl sonuna kadar kuru düşük tutup (1 dolar: 11 TL- 12 TL arası) şirketlerin bilançolarını kurtarmak, yıl kıyaslaması için makro göstergeleri taşınabilir düzeyde tutmak ve çarşıda- pazarda- mutfakta- tarlada- fabrikada- iş arama kuyrukları ile ucuz ekmek büfesi önünde yükselen yoksulların öfkesini azaltmak için “Helal TL’yi haram doların korumasına” verdiler. Doların yukarı gitme riskini Hazine üstlendi, köpük inmeye başladı.

Yeni isim buldular:

Kur Krumalı TL.

Ve TV ekranına çıkıp “Türk Lirası’nı güçlü tutmak vatandaşlık görevidir” diyerek döviz hesabı açtırmışları, “Kur Korumalı TL Mevduat hesabına geçmeye” çağırdılar. Oysa gerçek beceri, iyi yönetim; “TL mevduatı” enflasyondan korumalı hale getirmekti; o zaman dolar köpüre kükreye 18 TL’ye çıkmayacaktı.

Dolara teslim oldular.

Faize selam durdular.

Türkiye faize esir edildi.

★★★

Faiz sebeptir diyorlardı.

TL’yi ancak “dövizli faizle” yani Kur Korumalı TL mevduatı ile var olabilir hale getirdiler. TL’nin yanına döviz garantisi almadan tek başına “mevduat tutamayacağını” ilan ettiler. TL mevduatını ancak dövizli mevduat ile güvenilebilecek düzeye indirdiler. Bir milli para ancak milliyetçi, muhafazakar geçinenlerin elinde bu kadar aşağılanır! Bu aşağılanma ile “Üç Paralı Ekonomi” olduk.

Yerli paramız:

TL.

Güven paramız:

Dolar.

Çıpalı paramız:

Dövizli TL.

Ülkenin “üç paralı ekonomi ile yönetilir olmasını bize yeni başarı öyküsü diye” sunmaktalar. Güven ve alkış beklemekteler.

Fasulyeden başarı!

Alkışlayanın eli çarpılır.

★★★

Evet ne diyordum.

2021 yılı bitti, gidiyor.

Yılın kazananı:

Gündüz ballıları!

Gece zenginleri!

Yılın kaybedeni:

Üç paralı ekonomi.

Yılın fasulyeden başarısı:

Dolardan köpük indirme.