Afganistan’ da hava meydanı beklerken bahtımıza “kin ile dinin birleştirilmesi” çıktı ve tartışma başladı: Taliban İslam’ı nedir?

Esiri diz çöktürme.

Kafasına ateş etme.

Kelle kesme.

Kol kopartma.

Kadını eve hapsetme.

Evlenme çağında kıza el koyma. Cariye sayma. Birkaç kadınla evlilik. Burka giymeden sokağa çıkan  kadına kurşun.

TV’ye balyoz.

Bilgisayara çekiç.

Sakalsız erkeğe kırbaç.

Ulus yok.

Milli kimlik yok.

Fikir yok.

Ahlak yok.

İman yok.

Sert fıkıh var.

(Fıkıh: İslam Hukuku)

Ve yüksek zalimlik.

Aşırı korku yaratma.

Ve mukaddes cihad.

Taliban’ın tarif ettiği “mukaddes cihad” zalimlik sınırını en üst düzeye çıkartan dinci militan şiddete dayanıyor. Öyle bir şiddet ki; korku atmosferi yaratmada hiçbir engel tanımıyor.

★★★

Taliban liderleri ABD ile anlaşıp ülkeyi ele geçirdiğinin ikinci günü, dünyaya ılımlı mesajlar verirken, Taliban askerleri burka giymedi diye elleri arkadan bağlanmış, diz çöktürülmüş bir kadını kaldırım üstünde başının arkasına kurşun sıkarak infaz ettiler.

Ve tekbir getirdiler.

İran üzerinden Van’a geçen ve Türkiye’ye sığınan Afganistanlı Şerife Mustafavi adlı kadın, “Taliban İslam hukukunu” şu örneklerle anlattı: “Eve geliyorlar. Evin evlilik çağına gelmiş kızı varsa, kızı vereceksiniz diyorlar, alıp Pakistan’a götürüyorlar. Aile kızını vermek istemezse bütün aileyi öldürüyorlar. Bir erkek sakalını keserse sorgusuz sualsiz kırbaçlıyorlar”

İşte Taliban İslamı!

Dört gündür nefesi ve kalemi keskin dini diyaneti bilen muhafazakar eğilimli ve çoğu iktidar partisi AKP ile liderini destekleyen yazılar yazanları okuyorum. Taliban İslamını nereye nasıl vidalayıp koyacaklarını şaşırdılar.

Tartışıyorlar.

İran İslamı!

Benzemiyor.

Suudi İslamı!

Yarısı benziyor.

Türkiye İslamı.

Yarısı benziyor.

Yarısı benzemiyor.

IŞİD İslamı.

Hem benziyor.

Hem benzemiyor.

El Kaide İslamı.

Çoğu benziyor.

★★★

Bu yazılardan anladığım kadarıyla Taliban İslamında sakalı, cübbeyi, sarığı, çarşafı, şalvarı, namazı, ezanı aşan bir durum var. Zaten dünden itibaren Taliban, sözcüleri aracılığıyla dünyaya açılmaya ve “ne olup ne olmadıklarını” anlatmaya başladılar. Taliban Sözcüsü Vayadullah Haşmi, Reuters’e bir açıklama yaptı ve “Afganistan bundan böyle Taliban Konseyi tarafından yönetilecek. Demokratik sistem hiç olmayacak. Çünkü Afganistan’da demokratik sistemin tabanı yok. Ne tür bir siyasi sistem uygulayacağımızı tartışmayacağız. Çünkü bu çok açık: Sistem şeriat yönetimi olacak. Kızların okula gidip gitmemesine, kadınların başörtüsü mü, burka mı yoksa peçe mi giyeceklerine de ulemalar karar verecek” dedi.

Taliban!

ABD üretimi bir gövde.

Afganistan’ı işgal eden Rusları söküp atmak için ABD’nin “yeşil kuşak projesinin” peydahlaması ile var oldular, ABD Başkan Ronald Regan döneminde Taliban’a Stinger füzeleri verdi, bu silahlarla Rus helikopteri avladılar ve Suud Selefi doktrini ile El- Kaide İslamı’ ndan beslenerek Afgan Cihadı modelini geliştirdiler. Taliban’ın ABD kollaması ile bulduğu Afgan Cihad’ı  kadınların eğitimine önem ve çalışmasına izin veren Afganistan’ın önde gelen din adamı Burhanettin Rabban’iyi “canlı bomba” ile öldürdü. Vücuduna bomba saran bir Taliban militanı Rabbani ile görüşmeye geldi, kendi bedenine sardığı bombalara ateşleyerek din adamını öldürdü.

ABD Taliban’ı peydahladı.

Ruslarla savaştılar.

Afganistan’ı ele geçirdiler.

Sonra Taliban mücahitleri “ganimet kavgasına tutuşup” birbirleriyle boğazlaştılar. 11 Eylül oldu. ABD NATO’yu da arakasına alarak ve NATO üyesi Türkiye’nin askerini “hava meydanı işletmecisi” yaparak Taliban ile sözüm ona 20 yıl savaştı. Şimdi de Afganistan halkının yüzde 70’ni Taliban’ın kanlı şiddetinden yayılan korku içinde bırakıp çekildi. Taliban’ın ölüm korkusundan kaçıp THY uçağı ile İstanbul’a gelen Afganistan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi 1. Başkan Yardımcısı Dr. Anayatullah Babür, “Taliban işgale karşı olmak bir yana işgalin kendisidir. Taliban yüzünden bu ülke daha önce işgale uğramıştır” dedi.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Bir Büyükelçi uyarısı!


Eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, “Yetkin Report” adlı bir sitede “Ülkemiz yetkilileri şunu iyi anlamadır” diye başlayan bir uyarı yazısı yazdı. Özeti şöyle: “Türkiye ne Taliban’ı ne kontrol edebilir, ne değiştirebilir. Ancak fazla içli dışlı olursa, Taliban Türkiye’yi değiştirir. Bir iç savaşın yaşanması kaçınılmaz görünen Afganistan’da, Türkiye’nin muharip olmasa dahi, silahlı kuvvet bulundurması son derece risklidir. Askeri birliğimiz ciddi provokasyonlara maruz kalabilir. Taliban davet etse bile askerlerimizin orda durmaması gerekir. Ülkede kaos durumunun yatışmasının ve yeni yönetimin belirlenmesinin hemen ardından, talep olduğu taktirde, Türkiye, çok ihtiyatlı davranmak şartıyla, Afganistan’ın rehabilitasyonuna yardımcı olabilir. Türkiye’nin Afganistan’da bunun ötesinde bir rolü olduğunu düşünmüyorum”