CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu sözlerine aynen katılıyorum:

“İktidarda kalmak için bunların yapmayacakları şey yok...

Cumhurbaşkanı adayımızı konuşmak için erken...

Popstar seçmeyeceğiz. Aday, halk adamı olmalı.

Seçim kararı alındıktan sonra aday ilan edilmeli.”

★★★

Bu sözler doğrudur. Millet İttifakı’nın adayı şimdiden ilan edilirse, o adayın başına kim bilir neler gelir, kim bilir ne iftiralara uğrar? Mesela:

- Yıpratılmak için hain ilan edilebilir.

- “Dış mihraklarla bağlantısı var, yabancı güçlerin adamı” diye suçlanabilir.

- Halkın kafası karışsın diye, hayali iddialarla soruşturma başlatılabilir.

- Akla hayale gelmedik olaylar uydurulabilir, v.s...

Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının açıklanmasını erken bulmakta haklıdır.

★★★

AKP, İstanbul hezimetini bir türlü hazmedemiyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde terörle irtibatlı 557 kişinin bulunduğunu iddia ederek:

“FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı olduğu yönünde tespitler üzerine, Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır” diye açıklama yaptı.

Haksız bir iddiadır bu... Çünkü:

Belediyeler kamu kuruluşlarıdır. Göreve başlayacak kişilerin savcılıktan “Temiz kâğıdı” alması gerekir. Savcılıktan ve İçişleri Bakanlığı’ndan “Terör örgütleriyle ilişkisi ve terör sabıkası yoktur” diye belge verilmeyen kişiler hiçbir devlet kurumuna alınmazlar.

Hal böyle olduğu halde İçişleri Bakanı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde teftiş başlatmasının kasıtlı olduğu anlaşılıyor.

★★★

İstanbul’da bir tiyatro oynanıyor!

Hazırlanan senaryo muhtemelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu görevden alıp yerine kayyum atamak şeklindedir. Teftişin amacı ve anlamı budur!

Bu oyun söker mi bilmem ama... Ekrem İmamoğlu öyle kolay pes edecek biri değil, çetin bir cevizdir.

Onun “Hak yemem, hakkımı da yedirtmem” sözü ünlüdür.

Eğer AKP iktidarı, İstanbul’da uğradığı büyük seçim hezimetinin intikamını almak için, böyle fahiş bir hata yaparsa, kendi ayağına kurşun sıkmış olur.

Mağdur edilecek Ekrem İmamoğlu daha da yıldızlaşır, halk kahramanı olur.

İktidar, 806 bin oy farkıyla kaybettiği İstanbul seçiminden ders almamışa benziyor!

Fiyatlar niye düşmüyor?


Türkiye, Bulgarlar için çok ucuz...

Yunanlar için çok ucuz...

İranlılar için çok ucuz...

Gürcistanlılar için çok ucuz...

Azerbaycanlılar için çok ucuz ama...

Ülkenin sahibi Türkler için pahalılık cehennemi!

Merkez Bankası inatla faiz indirdikçe Türk Lirası değer kaybetti, komşu ülkelerin halkları için alışveriş cennetine dönüştü.

Onların paraları değerli, bizimki ise puldan ucuz!

İktidarın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” teorisi hazin bir şekilde iflas etti. Çünkü ekonomi bilimine uygun değildi!

★★★

İktidar şimdi “Dolar düştü, fiyatlar neden düşmüyor?” diyerek tehditler savuruyor, cezalar keserek, polisiye önlemlerle fiyatları indirmeye çalışıyor. Fakat nafile!

Ekonominin kuralıdır: “Fiyatlar zorla, emirle, polis ve zabıta gücüyle düşmez!

Sen kalk, benzine, mazota, elektriğe, doğalgaza, gübreye, tohuma, her şeye zam yap, üretim ve nakliye maliyetlerini yükselt, sonra da fiyatların düşmesini iste... Olacak iş mi?

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın...

Ülke ekonomisi böyle yönetildikçe fiyatlar artmaya devam edecek, yüksek üretim ve nakliye maliyetleri tüketici fiyatlarının tetikleyecektir!

Kısacası indirim değil, her mala bindirim gelecektir!

GÜNÜN SÖZÜ


Geleceğinizi görmek istiyorsanız, iktidarın bu gününe bakın!