İktidar çevreleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu gaza getirmek istiyor!

Bunun için haberler üretiliyor, anketler yapılıyor, TV’lerdeki açık oturumlarda:

“Kılıçdaroğlu artık Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamalı!” şeklinde yorumlar yapılıyor.

Ben bunları tebessümle izliyor, art niyetli buluyor ve Millet İttifakı’nın arasına fitne sokulmak istendiğini düşünüyorum.

Fakat...

Tam bu noktada Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, bir açılış töreninde partililere:

“Size Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamını getirdim.”
demez mi?

Hoppalaaa... Bayram değil, seyran değil, bu çıkış neden?

Kuşoğlu düzgün bir siyasetçidir ve Kılıçdaroğlu’na çok yakındır. Bunu bildiğim için onun izniyle böyle konuştuğunu düşündüm ama Kılıçdaroğlu:

“Zamansız bir konuşma olmuş bu” diyerek, ortaya çıkan acayip tabloyu düzeltmek istedi.

★★★

Kılıçdaroğlu’nun ülke siyasetindeki kritik süreçleri, itidalle ve aklın yolunu izleyerek yönettiği düşüncesindeyim. Geçmişte (Ekmelettin olayındaki hatalı kararının yanı sıra) çok başarılı sınavlar verdi.

Kılıçdaroğlu’nun basireti olmasa İYİ Parti, Meclis’e giremeyecek ve tabela partisinden öteye gidemeyecekti. Fakat şimdi Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi ve her geçen gün daha da büyüyor.

Kılıçdaroğlu yerel seçimleri de çok iyi yönetti, tercih ettiği adaylarla İstanbul ve Ankara gibi mega kentlerde AKP’yi devirdi!

Kılıçdaroğlu’nun, Meclis’in itibarını korumak ve demokrasiyi yaşatmak uğruna yaptığı fedakârca çalışmalar da kayda değer...

★★★

Gelelim bugünkü konumuza... Kılıçdaroğlu eğer Millet İttifakı’nın diğer partileri ile mutabakata varmadan bir karar alır ve Kuşoğlu gibi açıklarsa, bir anda yalnız kalabilir! Çünkü CHP Genel Başkanı olarak ağzıyla kuş tutsa, sağcı kesime yaranması çok zordur!

Türkiye’de en alt gelir gruplarından, üst gelir gruplarına kadar herkesi sarsan ağır ekonomik sorunlar var. İktidar bunun etkisini azaltmak için dini duygulara sarılıyor, hayali iç ve dış düşmanlar yaratarak tabanını muhafaza etmeye çalışıyor.

Rahmetli din bilgini Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’iün “Allah ile Aldatanlar” kitabındaki gibi halkı Allah’la, Peygamber’le, Kur’an kurslarıyla, vs. kandırmaya çalışıyorlar.

★★★

Millet İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak istiyorsa, ortak adayını titizlikle seçmelidir.

Bu aday yalnız sol kesime değil sağ kesime de sempatik gelen, güven veren bir isim olmalıdır.

O aday, Anayasa’nın 103’üncü Maddesi’ndeki tarafsızlık yeminine sadık kalıp, “sağ-sol”, “benden-senden” diye milleti bölüp, karşıt gruplara ayırmadan, 83 milyonu da kucaklamalıdır.

TEBESSÜM

“Türk mucizesi!”


Bir İngiliz, bir Fransız, bir Alman milletvekiliyle bir Türk milletvekili sohbet ediyorlarmış...

İngiliz “Biz vatandaşlarımıza 1550 sterlin asgari ücret veriyoruz, 1200 sterlinle rahatça geçiniyor, kalan parayı ne yapıyorlar bilmiyoruz!” demiş.

Alman “Bizde asgari ücret 1557 Euro’dur. Vatandaşlar 1300’üyle rahat rahat geçiniyorlar, kalan parayı ne yapıyorlar bilmiyoruz.” demiş.

Fransız “Bizdeki asgari ücret 1521 Euro... 1250’si ile geçiniyorlar. Kalan parayı ne yapıyorlar bilmiyoruz.” demiş.

Sıra gelmiş Türk milletvekiline... O da şöyle demiş:

“Biz asgari ücret olarak çalışanlara 2825 lira veriyoruz. Ülkede yoksulluk sınırı ise 6 bin 705 lira... Geçinmek için kalan parayı nereden buluyorlar, vallahi biz de bilmiyoruz! Bu bir Türk mucizesidir!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bu memleket asla yobazın kafasına göre değişmeyecek!