İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan bir hata yaptı, şehit yakını olduğu söylenen bir yurttaşa küfretti ya...

İktidar için ne bulunmaz fırsat!

Partilerinin batmakta olduğunu gören AKP’liler bu küfre bir “cankurtaran simidi” gibi sarıldı, günlerdir kıyameti kopartıyorlar!

Konu Meclis’e getirildi, Lütfü Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması istendi.

Pirana balıkları gibi saldırıp İYİ Parti milletvekilini ısırıyor, didik didik ediyorlar!

Kendileri, ağızlarından tek kötü kelime çıkmayan terbiye anıtları sanki!

★★★

Lütfü Türkkan’ı savunmak mümkün değil tabii ki...

Tuzağa düşmüş, fahiş bir hata yapmıştır.

Tahriklere uymamalı, soğukkanlılığını korumalıydı. Bunu yapamadı ve öfkesinin kurbanı oldu. Hatasını kendisi de anladığı için özür diledi, “Grup Başkanvekilliği” görevinden istifa etti.

Daha ne yapsın?

Fakat AKP’liler bununla da tatmin olmadı.

Türkkan’ın milletvekilliğinden istifa ederek yargılanmasını istiyorlar!

Aslında Lütfü Türkkan olayı bir bahanedir...

Amaçları İYİ Parti’yi ve Genel Başkan Meral Akşener’i yıpratmak!

Ortalığı velveleye verip ülkeyi saran ağır sorunları kamufle etmeye çalışıyorlar.

Yani, “Lütfü bahane, saldırılar şahane!”

★★★

Tüm Anadolu’yu, il il, ilçe ilçe, sokak sokak, dükkân dükkân gezen, yurttaşların dertlerini dinleyip milletin nabzını tutan İYİ Parti lideri Meral Akşener’in yükselişi AKP’lileri korkutuyor.

Akşener, partisini böyle geliştirmeye devam ederse, iktidar koltuğu altlarından kayıp gidecek!

Bu nedenle şehit yakınına küfür olayını kendileri için bulunmaz bir fırsat olarak gördüler.

CHP’nin kapatılmasını isteyen AKP yandaşı köşe yazarı Mehmet Barlas, şimdi kalkıp “İYİ Parti de kapatılsın!” derse hiç şaşırmamak gerekir.

Onların demokrasi ve adalet anlayışı böyle!

Hukuk ellerinde... Her karar, tek merkezden çıkıyor. Mehmet Barlas’ın antidemokratik olduğu kadar akıl dışı olan fantezilerini denerler mi, bilinmez!

★★★

Küfür olayında plan vardı, kışkırtma vardı, organizasyon tamamdı... İYİ Parti’ye bir tuzak kurulmuştu...

Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan bu tuzağa düştü, öfkesini küfür olarak dışa vurdu. Böylece iktidar partisine gün doğdu!

“Büyük bir balık yakalayarak istismar fırsatı bulduk” diye sevindiler.

Sanırsınız ki kendileri çok terbiyeli, çok nazik, çok centilmen... Ağızlarından kötü lâf çıkmayan zarafet abideleri mübarekler!

İktidardan düşmemek için bir sokak tuzağından medet umuyorlar!

“Bu, siyasi yol kazası!”


Gerçekçi olup şöyle bir düşünelim:

Öfke, küfür, lanet, kin ve nefret... Hangi, partide en çok bu var?

Şehitlere “Kelle” dediler... 20 şehit annesi dava açtı!

On binlerce şehidin katili olan teröristbaşı Apo’nun, terörist kardeşi devlet televizyonuna çıkartılıp şehitlerimiz üzerinden propaganda yaptırdılar...

Oğlunu şehit veren yüreği yanık Pakize anayı, “Bize hakaret etti” diye yargıladılar...

Gözü yaşlı şehit babasını mahkemeye verdiler...

“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir!” dediler...

AKP Mersin Milletvekili, üniformalı bir polis memuruna “Şerefsiz” diye hakaret etti, bu çirkinliğe hiçbir ses çıkmadılar...

Daha çok örnek verilebilir... Ve tüm bunlar için milletten bir özrü bile esirgediler!

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay Meclis’te, Lütfü Türkkan’ın küfür olayı için “Siyasetçinin başına yol kazası gelir” dedi ve AKP’lileri kızdıran şu cümleyi ekledi:

“Evet, bir yol kazası yaşanmış ve görevinden istifa etmiştir. Özür dileyerek istifa eden bir milletvekiline bu derece yüklenilmesini doğru bulmuyorum.”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsanoğlu en çok kendine yapacağı kötülükten korkmalı!