“Biz ekonominin kitabını yazdık. Yazmaya da devam ediyoruz.”

Son günlere damgasını vuran bu sözler AKP Genel Başkanı olarak konuşan Sayın Cumhurbaşkanı’na ait...

Ülkedeki sorunların varlığını kabul etmeyen, her şeyin iyiye gittiğine inanan ve bunda ısrar eden bir ifadedir bu...

Duyduğum vakit önce şaka yapıyor sandım. Fakat ciddiydi. O zaman “Gerçeklerden kopmuş bir ifade” diye düşündüm.

Daha önce söylediği şu sözler de bana şaka gibi gelmişti:

“Amerika’nın halini, İngiltere’nin halini, görüyorsunuz, değil mi? Benzin yok benzin... Aynı şekilde Almanya’da kuyruklar, Fransa’da kuyruklar... Yiyecek bulamıyorlar. Elhamdülillah Türkiye’de böyle bir sorun yok.”

Ben gidip görmedim ama Avrupa ve Amerika’dan gelen haberler, bir sıkıntı olmadığı yönünde...

Gelelim Türkiye’ye...

Allah’a şükür yiyecek içecek kıtlığı yok. Raflarda mal var... Var amma millette alacak para yok!

84 milyon nüfusumuzun 64 milyonu büyük sıkıntılar içinde...

Faturalar ve market etiketlerindeki rakamlar sürekli yükseliyor...

Vatandaş, bir fiyatlara, bir de dönüp cüzdanına bakıyor, hazin hazin içini çekiyor!

“Türkiye şaha kalkacak!” denirken fiyatlar şaha kalkmış durumda...

★★★

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında dolar kuru 1.35 lira idi...

İlk 10 yıl ekonomi iyi gitti. İşler tıkırındaydı.

İlk 10 yıldan sonra ülke yönetimi bozulmaya, yanlış politikalar ekonomiyi sarsmaya başladı.

2018 yılına geldiğimizde dolar kuru 3.77 lira olmuş, faizler de bir hayli yükselmişti.

Erdoğan “Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla-bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” diyerek seçmenin yüzde 52.59’unun oylarıyla, ülkeyi tek başına yönetme yetkisini aldı.

Ancak... Evdeki hesap çarşıya uymadı.

★★★

Dolar bir yıl sonra 5.29 lirayı, Başkanlık Sistemi’nin üçüncü yılında da 10 lirayı geçti.

Esnaf perişan, şirketler perişan, milletin yarısından çoğu perişan...

Bu gidişatın sonu ne olacak, işler nereye varacak, açıkçası ben de bilmiyorum... Ancak, milleti iyi günlerin beklemediği belli...

Ülkedeki sorunları reddetmekle işlerin düzelmeyeceğini, ekonomi biliminin kurallarına uymanın şart olduğunu kabul etmek gerekiyor!

Kenan Güven yeniden Başkan


Türk Kalp Vakfı’nın başkanlığına tekrar Kenan Güven seçildi.

Kenan Güven, 30 yıldır Sayman ve Başkan Yardımcılığı gibi çeşitli görevlerden sonra 5 yıl önce “Mütevelli Heyet” tarafından “Başkan” seçilmişti.

Türk Kalp Vakfı, salgın günlerinde, Şişli’deki merkezinde kalp ve damar hastalıkları konusunda vatandaşlara klinik hizmet vermeye devam ediyor.

Kenan Güven, Koronavirüs (COVID 19) aşısı konusunda tüm yurttaşları uyararak:

“Büyük üzüntüler ve sıkıntılar yaşadık. Aşı olmak çok önemli. Salgınla mücadelede artık kolayca ulaşabileceğimiz aşıları mutlaka olunuz” diyor.

TEBESSÜM

“Mutluluğu sen yakala!”


Amerikan Anayasası’nda “Halkın mutluluğu peşinde gitmek” diye bir ifade vardır.

Bağımsızlık bildirgesini hazırlayarak ABD’nin kurucularından biri olan Benjamin Franklin bir gün Anayasa hakkında konuşurken genç bir dinleyici:

“O kelimeler palavra. Hani o maddenin garanti ettiği mutluluk nerede?” diye bağırır. Benjamin Franklin hafifçe gülümseyerek şu cevabı verir:

“Arkadaş, bu Anayasa, Amerikan halkına sadece mutluluk peşinde gitme hakkını garanti ediyor. O mutluluğu yakalayacak olan sensin, sen!”

GÜNÜN SÖZÜ

Kudretli siyasînin yalakaları, aslında gizli düşmanlardır!