Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğrenci Andı” başlıklı 12. maddesi yoğun tepkilere rağmen 8 Kasım 2013 tarihinde yürürlükten kaldırıldı. Türk Kamu-Sen Genel Başkanlığı döneminde, kararın iptali için İsmail Koncuk, Danıştay’a dava açtı, andımızı kaldıran yönetmelik maddesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptalini istedi.

Andımız, 1933 yılında okutulmaya başlanmış, yönetmelikten çıkarılınca 2013’den itibaren andımız okullarda okunamaz olmuştu. Danıştay, önce andımızın okunması yönünde karar aldı. Ancak, yapısı değiştirildikten sonra Danıştay, andımız kararını bozdu. Yeni umutla dava takip edildi.

ANDIMIZI HATIRLATALIM

1933 yılından itibaren okutulan, zamanla bazı düzenlemeler yapılan öğrenci andımızı AKP yasakladı. Yasaklanan, unutturulmaya çalışılan Andımızı bir kez daha hatırlayalım:

‘Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene.”

Danıştay 8. Dairesi Başkanı Yüksel Öztürk, üyeler Ali İhsan Şahin, Tülay Bulgurcu, Muharrem Özkaya, Mustafa Nafiz Acar, daha önce andımızı kaldıran yönetmelik maddesini iptal etmişti. Bu kez, tam tersi yönde karar verdi.

EFENDİM, ENGEL YOKMUŞ

Dairenin böyle bir kararı vermesinde zorlandığını gerekçeyi okuyunca anlıyoruz. Evet, artık toplu olarak Andımız okunmayacak ama bakın daire kararında neler yazıldığına:

“İlköğretim 1, 2 ve 3’üncü sınıflarına ait kitaplarda, yaprağın önyüzünde Türk Bayrağı ile birlikte İstiklal Marşının ilk iki kıtası; yaprağın arka yüzünde Öğrenci Andı; üçüncü yaprağın ön yüzünde Atatürk resmi ve resmin alt kısmında Mustafa Kemal Atatürk yazısı bulunur. İçindekiler bölümü, ilgili sınıf için öngörülen puntoda olup beş sayfayı geçmez.

İlköğretimin 4, 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar ile ortaöğretim ve yaygın eğitim kitaplarında, ikinci yaprağın ön yüzünde Türk Bayrağı ile İstiklal Marşı; yaprağın arka yüzünde Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, üçüncü yaprağın ön yüzünde, Atatürk resmi ile resmin alt kısmında Mustafa Kemal Atatürk yazısı bulunur.”

YENİ YAKLAŞIMMIŞ!

8. Dairenin böyle bir karar almasının gerekçesi ise “Yeni eğitim eğilimi” olarak nitelendiriliyor ve şu hukuki yorum yapılıyor:

“İlköğretimin 1., 2. ve 3. sınıflarına ait kitaplarda ikinci yaprağın arka yüzünde Öğrenci Andı’na yer verilmesinin zorunlu olduğu kuralı yürürlüktedir. Bu itibarla, öğrenci Andı eğitim ve öğretim yöntemi ve materyali olarak kullanılmaya devam etmektedir.

Uyuşmazlık Öğrenci Andı’nın içeriğine yönelik olmayıp; mer’i mevzuata (yürürlükte olan) göre hâlâ eğitim ve öğretim yöntemi ve materyali olarak kullanılmaya devam edilen öğrenci Andı’nın ilkokullarda her gün dersler başlamadan önce topluca okutulup okutulmayacağına ilişkindir.

TEMYİZ YOLUNDA

Yukarıda yer alan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; Türk Milli Eğitiminin amaç ve ilkelerinin öğrencilere kazandırılması sırasında kullanılacak eğitim ve öğretim yöntemlerini ve materyallerini belirleme hususunda takdir yetkisi Milli Eğitim Bakanlığı’ndadır. Dünyadaki genel eğilimlere uygun olarak benimsenen yeni eğitim ve öğretim yaklaşımı dikkate alınarak, eğitim ve öğretim materyali olarak kullanılmaya devam edilen Öğrenci Andı’nın yalnızca derslerden önce her gün topluca okutulması uygulamasının kaldırılması yönünde kullanılmak suretiyle tesis edilen dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

8. Daire, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararını da dayanak gösterdi. “Temyiz yolu açıktır” dedi.  Danıştay 8. Dairesi eski kararının aksine karar verdi. Bakarsınız, Dava Daireleri Kurulu da, eski kararının aksine karar verir. Olur mu olur. O yüzden, Zafer Partisi Milletvekili İsmail Koncuk’un avukatı Uğur Tarhan, kararı temyize götürecek.

SÖZCÜ’DEN ASLA

Önce ilkokullarda andımızı kaldırdılar. Perde arkasındaki gerekçe: “Ne mutlu Türk’üm diyene” demek ırkçılığı çağrıştırıyormuş! Oysa öyle olmadığını Milli Eğitim yetkilileri de çok iyi bilir. Sözde “Açılım” döneminde yapılan bu değişiklik kalıcı hale getirildi. Anayasamızın 66. Maddesini hatırlatalım: “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

Andımızla bitmiyor. Devlet nişanı ve madalyalarda Atatürk’ün silueti bulunuyordu. Yönetmelik değişikliğiyle bunu da kaldırdılar. Danıştay’a dava açıldı. Danıştay önce madalya ve nişanlardan Atatürk’ün kaldırılmaması yönünde karar verdi. Dava Daireleri Kurulu da kararı onadı. Danıştay’ın ve Dava Daireleri Kurulu’nun üye yapısı değişti, itirazlar üzerine yeni kararlar iktidarın isteği doğrultusunda çıkarıldı. Şimdilerde  T.C.’nin tabelalardan çıkarılması gündemde.

Tabelalardan çıkarabilirler ama insanların yüreğinden çıkaramazlar. Hele gazetemiz SÖZCÜ’nün logosundan Atatürk ve T.C. yi çıkarmaya da kimsenin gücü yetmez...