Millet işi-gücü bıraktı, gözler ekranda, dövizdeki gelişmeleri izliyor. Türk Lirası, dolar, Euro karşısında değer kaybedince yerli ve yabancılar dolar ve Eurolu dolandırıcılığına yöneldi.

Anlaşabilirsek bir dolandırıcı bana sözde yüklü miktarda dolar gönderecek, o parayı fifti-fifti karışacağız. “Bay Samuel” aynı iletiyi listeye aldığı herkese göndermiştir. Artık kime yedirebilirse... Çünkü, Samuel denilen sözde Fildişi Sahili’nden yazdığını söyleyen kişi de büyük olasılıkla Türk vatandaşı. Pazar günü sizi biraz güldürecek dolandırıcılık hikayesine başlayalım.

DOLARLAR BANA GELECEK!

Uyanık Samuel’in Türkçe olarak attığı iletiyi, yani dolandırma yöntemini okuyalım:

“Benim adım Bay Samuel Manu, Batı Afrika’da Abidjan Fildişi Sahili’ndeki büyük bankalardan birinde çalışıyorum. Kazada vefat eden bir müşterimize ait 8.200.000 dolar (Sekiz milyon iki yüz bin dolar) tutarındaki talep edilmemiş parayı transfer etme imkanım var. Hesap yetkilisi, ailesinden bir üyeyi, fonun lehdarı / akrabası olarak sunacak, böylece ülkenizdeki banka hesabınıza para transfer edebilelim.

Senin için yüzde 50 ve benim için yüzde 50’ye bölmeyi kabul ediyorum. Ayrıca teklifimi kabul etmek zorunda olmadığınızı bilmenizi isterim. Ancak bu anlaşmanın bir parçası olmak istiyorsanız ve ilgileniyorsanız, bu işlem ve katılım alanlarınız hakkında size daha fazla ayrıntı vereceğim.”

BAKALIM NELER YAZACAK

Cevap yazdım. “Ben bu konuyla ciddi olarak ilgileniyorum” diye. Samuel’e o gün kaç kişi geri dönüş yaptı bilemem ama yazdığım iki satıra karşılık hemen şu cevap geldi:

“Mektubuma verdiğiniz yanıt ve anlayışınız için teşekkür ederim; sizinle iletişime geçmeden önce birbirimizi tanımadığımız doğrudur. Kendimi bu fırsatta buldum ve bulunduğum durumda bu kör güveni yaymaktan başka seçeneğim yoktu. Para, hesabınıza ulaştığında kendi yarınıza sahip olacağınızdan emin olsanız da bu işlemin ikimize de fayda sağlayacağına güvenmek istiyorum. Sizi temin ederim ki, sadece uyanıp bunu yapmaya karar vermekle kalmadım, onlar sizinle iletişime geçmeden önce evde iyi bir iş çıkardım. Ben, Fildişi Sahili’nde çalışıyorum ve baş muhasebeciyim.

FİFTİ FİFTİ

Bu transfer ülkemin yasal çerçevesi (BTO) dahilinde yapılıyor, sizden istediğim dürüstlüktür. Sadece sonuna kadar ısrarcı olacağına söz vermeni istiyorum. Transferden sonra, ülkenizde bir hesap açılmasına yardımcı olacaksınız, burada param gelene kadar kendi payımı ödeyeceğim. Bu işlemi tamamlamamız için çok önemli bir rolünüz var, bu yüzden size yüzde 50-50 oranını sunuyorum.

Para şifreli bekleyen bir hesapta tutuluyor ve aşağıda vereceğim tüm giriş bilgilerine sahibim. Para transfer edildiğinde, miras olarak listelenir, bu nedenle hükümet yetkilileriyle sorun olmaz, onlara sadece vergilerini borçluyuz, başka bir şey değil.”

“AMAN KİMSEYE SÖYLEMEYİN”

Bay Samuel, adımı, adresimi, mesleğimi, yaşımı ve telefon numaramı da bildirmemi istiyor ve şöyle devam ediyor:

“Bu bilgiler, merhumun orijinal hesap dosyası üzerinde gizli çalışma yapmama ve böylece onları yasal akrabalar olarak saklayabilmeme ve ardından talepler için resmi olarak bankamıza sunacağınız başvuru formunu hazırlayıp size iletmeme izin veriyor. Bu işlemin son derece gizli olduğunu bilmenizi ve bu şekilde ele almanızı istiyorum. Bunu kimseyle paylaşmanızı istemiyorum. Çünkü kimsenin iletişimimize müdahale etmesini istemiyorum ve bu başarı şansınızı olumsuz etkileyebilir.”

Daha fazla bilgi için bir telefon numarası yazmış. En kısa sürede benden haber almayı umduğunu belirtip iletisine son vermiş. Bu dolandırıcılık modelinin nereye kadar gideceğini merak edip yazacaktım ama Samuel Manu’yu daha fazla umutlandırmak istemedim.Belki benzer iletiler son dönemde size de geliyor olabilir. Türk Lirası’nın değeri düşünce dolandırıcılar artık Dolarlı, Eurolu dolandırıcılığa yöneldi. Aman dikkatli olun...

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri de zorda


Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, halen 470 bin özel gereksinimli bireye hizmet veriyor, bu merkezlerde 51 bin kişi çalışıyor. Bugüne kadar dertlendiklerini hiç duymadığım Tüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Derneği (ÖZREM-DER) Başkanı Arif Öksüz bu kez yönetim kurulu üyeleriyle gelip bize şunları anlattı:

“Son yıllarda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ödenen ücretler, ülkedeki ekonomik göstergelerin çok altında kaldı. Kurumların hizmet sunum maliyetleri dikkate alınmadan belirlenen yıllık ücret artışları hizmet sunumunu neredeyse imkansız hale getirdi. Özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyon merkezlerine taşınmasını sağlamak için mutlak bir gereklilik olan servis hizmetinin tarafımızdan ücretsiz yapılıyor olması sektöre mali açıdan büyük yük getiriyor.

Kurumlarımızın giderinin yüzde 60’ını personel gideri, yüzde 20’sinin taşıma gideri olduğunu göz önünde bulundurursak 2006 yılında bir öğrenci için ödenen aylık özel eğitim ödemesi bir asgari ücret miktarı kadar iken 2021 yılında asgari ücretin 2/7’sine geriledi. Bu durumda kurumlarımız sürdürülebilirliğini yitirmekte olup 2022 yılı için ücret iyileştirmesinin asgari ücrete bağlanması gerekmektedir.”