Kahraman Türk silahlı Kuvvetlerimiz yalnız Irak’ın kuzeyinde değil, Suriye topraklarında da kendisine verilen görevleri eksiksiz yerine getirmenin çabası içinde. Askerimizin Suriye’de bulunması konusunda zaman zaman farklı görüşler ortaya konuluyor, “Suriye’de ne işimiz vardı?” deniliyor. Ancak, bu konuyu askerlerle konuştuğumuzda, askerimizin orada bulunmasının son derece önemli ve gerekli olduğunu belirtiyorlar.

Suriye’nin İdlib kentiyle 130 kilometrelik bir sınırımız var. Dinci ne kadar örgüt varsa burada üstlenmiş durumda. Bazı komutanlar, bu bölgeye “Küçük Afganistan” diyor ve sıkıntılı bir yer olduğunu belirtiyor.

DAHA FAZLA ŞEHİT

Çoğunluğu İdlib bölgesinden, askerimize dönük saldırılar sonucu şehitlerimiz oluyor. Bu yıl yurtiçi ve çoğunluğu da yurt dışında olmak üzere 69 askerimiz, 3 polisimiz ve 5 köy korucumuz olmak üzere 77 şehidimiz oldu.

Şehit sayılarımızı incelediğimizde bazı yıllardan daha fazla şehit verdiğimiz anlaşılıyor. Örneğin AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılında 31 şehit. 2004’de 75 şehit, 2009’da 62 şehit, 2011’de 51 şehit, 2013 yılında ise 61 şehidimiz olmuştu. Yani, bu yılın ilk 9 ayında verdiğimiz şehit sayılarından düşüktü.

İSTİFA DİLEKÇELERİ

Tabii yurt dışında, ülkemize karşı mücadele veren ve birlikte hareket eden terör örgütleri var. Askerimize hangi grubun saldırdığı bu yüzden açıklanmıyor. Devlet, bunların hangi yapıların iş birliği içinde olduğunu biliyor.

Suriye harekat sahasında görev yapan Tuğgeneral Metin Eştürk Adana’ya atandıktan sonra istifa etmişti. Tuğgeneral Metin Eştürk, Suriye harekat sahasında yaralanan komutandı. Tuğgeneral Ömer Faruk Bozdemir, Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Ercan Çorbacı da istifa etmiş ve bu istifalar hayli konuşulmuştu. Şu günlerde, üç generalin de istifa dilekçesi verdiğini öğrendim. Ancak, dilekçe vermeleri onların ayrılacağı anlamına gelmesin. Genelkurmay bunu kabul etmeyebilir. Bu nedenle isimlerini de yazmıyorum. Kabul edilirse, isimlerini açıklarız.

BUGÜN, GAZİLER GÜNÜ

Mustafa Kemal’e 19 Eylül 1921’de çıkarılan kanunla mareşal ve gazi unvanı verildi. Gazi, 20 Eylül 1921’de orduya yayımladığı mesajda, “.. Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım” diyordu.

1.Dünya Savaşı ve Çanakkale gazilerinden hayatta kalan bulunmuyor. O yüzden gazilerimiz Kore, Kıbrıs, Güneydoğu ve 15 Temmuz gazileri olarak dört grupta toplanıyor. Onlar da bir güvenlik kuruluşuna bağlı olan ve olmayan şeklinde ikiye ayrılıyor.

62 BİN 455 GAZİ

Gazi Mustafa Kemal’in “Gazilik” unvanı aldığı 19 Eylül, ülkemizde “Gaziler Günü” olarak kutlanıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın güncel sayılarına göre ülkemizde toplam 62 bin 455 gazi var. Bunun 36 bin 367’si Kıbrıs gazisi, 22 bin 856’sı Kore gazisi, 3 bin 232’si de terörle mücadele ve 15 Temmuz darbe girişimi gazisi. Şunu hatırlatayım Kore ve Kıbrıs savaşlarına katılan, hayatta olan herkes gazi sayılıyor.

Devletimiz, şehitlerimizin geride kalanlarına, gazilerimize yeni değil, AKP öncesinde de bazı haklar tanımıştı. Ücretsiz seyahat hakkı, elektrikte ve suda indirim, işe girmede öncelik, askeri yurtlarda subay ve astsubay çocuklarına ücretsiz barınma hakkı, emlak vergisinden muafiyet, ÖTV’siz otomobil alma hakkı getirildi. Bir evi bulunan malul gazi için konut kredisi faizi uygulanmıyor. Ordu evi ve belediye otoparklarından ücretsiz yararlanılıyor. THY indirim uyguluyor. Gazi çocuklarına polis koleji ve askeri okullara girmede ek puan veriyor. Evlatları üniversitede harç parası ödemiyor, pasaport parası alınmıyor. Malul gazi yakınının işe girmesi de önceliklidir.

NE İSTİYORLAR?

Gazi emekli Albay Ali İhsan Gürcan’a, “Devletimiz elinden gelen destekte bulunuyor. Sizin başak ne gibi isteğiniz var?” diye sordum. “Devletimiz, gazisine çok şey yaptı. Lakin gazilerin son olarak ölmeden önce 3 isteği var” karşılığını verdi ve onları şöyle sıraladı:

1- Gaziler, TBMM’nin çıkardığı madalyayı istemektedir. Çünkü şu an Kore gazileri madalyalarını Kore Cumhuriyeti, Kıbrıs gazileri için madalyaları ise KKTC Hükümeti verdi. Biz de madalyamızı istiyoruz.

2- Belediyeler, şehit ve gaziler için mezarlıklarda özel bir yer ayırmalı.

3- Bugün gaziler dört ayrı grupta toplanıyor. Maaşları da farklı. Bu farklar giderilmeli, gruplara son verilmeli. 

Haklarını ödeyemeyeceğimiz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sağlıklı günler diliyoruz. Gaziler Günü kutlu olsun...