Ülkemizin ünlü beyin cerrahlarından, hocaların hocası Prof. Dr. Cengiz Kuday’a göre;

“Beyin sisteminin açıklığı ve berraklığı, hem bireysel, hem de toplumsal özgürlüğü gerektirir. Bireysel veya toplumsal nedenlerle özgürlük kısıtlanırsa, bağımlılık artar, beynin çalışması katılaşıp aksar ve sistemde gerileme olur. Bu duraklama ve gerileme birey ve toplumca yıllar, hatta asırlar sonrası fark edildiğinde şaşırtıcı bir etki yapar. Beyin bazı kararları genetik ve kültürel pusularla alır.

Beynin iyi çalışması ve doğru kararlar alabilmesinde üçüncü pusula görevini de vicdan yapar.”

★★★

Kuday Hoca, bana gönderdiği mektubunda devam ediyor:

“Bir süre önce Hindistan’daki Uluslararası Beyin Cerrahisi Kongresi’nde 14. Dalai Lama (Tenzin Gyatso) bir konuşma yaptı ve 2300 yıl önce yaşayan Yunan düşünür-yazar Menondros’un şu sözlerini hatırlattı:

Vicdan içimizdeki tanrının sesidir!.. 



★★★

Şimdi bu günlerde yaşadığımız bir çok sıkıntıyı anlatmak ve sizleri çözüm üzerinde düşündürmek için mitolojiden bir anekdotu paylaşıyorum:

Tanrıların Cezası!..

Mitolojideki öyküye göre tanrılar, yaptıkları bir hatadan dolayı iki kız kardeşi, dibi delik bir küpü, suyla doldurmaya mahkum etmişler. Tabii kızlar kova kova su taşımalarına rağmen küpü dolduramamışlar. Yani boşuna uğraşıp durmuşlar!..

★★★

Adamın biri dalgaların sahile vurduğu deniz yıldızlarını alıp tekrar suya atıyormuş. Onu gören bir başkası yaklaşıp “Niye onları denize atıyorsun?” diye sormuş. Adam başını çevirmeden “Hayatlarını kurtarmak için!” cevabını vermiş. Diğeri “Ama sahilde binlerce deniz yıldızı
var”
deyince “Olsun” demiş; “Benim attıklarım yaşıyorlar ya!..”

★★★

Galiba içinden geçtiğimiz kritik süreçte de biz bunu yapıyoruz.

Yazarak, konuşarak, söyleyerek ve anlatarak bazı beyinleri uyandırmaya çalışıyoruz.

Ama yapabildiğimiz bu kadar!..

★★★

Bizi idare edenlerin şu son günlerde ekonomimizi düzeltmek amacıyla yaptıkları ise, mitolojideki olayı çağrıştırıyor: Boşuna uğraş, fayda getirmeyen çaba, yani; futulite!..”

★★★

Cengiz Hoca’nın mektubuna bir ekleme de ben yapayım:

Bırakın bu beyhude, hatta  zarar veren, milyonları fakirleştiren gayretleri de faydalı bir iş yapın:

Hemen seçime gidin!..