Bana göre dünün en çarpıcı haberi yine SÖZCÜ’den geldi.

Taylan Büyükşahin’in haberine göre; İstanbul’daki bazı fırınlar, resmi bir karar olamamasına karşın, ekmeğe yüzde 25 oranında gizli zam yaparak,  2 TL yerine 2.5 TL’ye satmaya başlamışlar!..

Zammın gerekçesi olarak da un, maya ve enerji fiyatlarındaki artışın yanı sıra, ruhsatsız olarak faaliyet gösterip, kaçak işçi çalıştıran fırınların sebep olduğu “haksız rekabet” gösterilmiş.

Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Genel Başkanı Cihan Kolivar, maliyetlerin son bir yılda yüzde 50’ye varan oranlarda arttığını ve fırıncının ne yapacağını şaşırmış durumda olduğunu söylemiş.

★★★

Haberin beni dehşet içinde bırakan yanı, Cihan Kolivar’ın İstanbul’da en az 2 bin fırının ruhsatsız, yani kaçak olarak çalıştığını ve buralarda Suriyeli ve Afgan sığınmacıların ekmek ürettiğini öne sürmüş olması...

Değerli okurlarım,

2 bin çok önemli bir rakam.

Yaz aylarında bazen nüfusu 1 milyona yaklaşan İzmir-Çeşme’den bir örnek vereyim:

Belediyenin çok sıkı ruhsat denetimi uyguladığı Çeşme’de, sadece 12 ruhsatlı fırın ekmek üretiyor!..

★★★

Ekmeğin nerede ve hangi koşullarda üretildiği çok, ama çok önemli.

Eğer bir fırın ruhsatsız ekmek üretiyorsa, orada kullanılan malzemelerin kalitesi ile çalışanların sağlık kontrolleri de yapılamıyor demektir.

Gıda terörü haberlerimizden, merdiven altı fırınların birer mikrop ve pislik yuvası olduğunu, fareler ve her türlü zararlının cirit attığını, hatta pişmiş ekmeklerin içinde yavru fare ölülerinin kaldığını biliyoruz.

Yine biliyoruz ki¸ruhsatsız yerlerdeki işçiler de kaçak çalıştıklarından, periyodik sağlık kontrolleri de yapılamıyor.

Bu kişiler, başta Covid-19 olmak üzere her türlü virüs ve bakteriyi taşıyıp, bulaşıcı hastalıkları kolayca yayabiliyorlar...

★★★

Gıda üreten işyerlerini Tarım ve Orman Bakanlığı görevlileri denetliyorlar.

Bu konuda yerel yönetimlerin elleri kolları bağlanmış durumda.

Onlar sadece ruhsat başvurusu olduğunda veya bir ihbar geldiğinde, üretim yapılan yeri görme ve denetleme imkanını buluyorlar.

Oysa AKP iktidarından önce Sağlık Müdürlükleri ve Belediyeler de denetim yapabiliyor, böylece kaçak işletmelerin gözden kaçma ihtimali azalıyordu.

★★★

Kayıt dışı faaliyet göstermek, vergi vermemek anlamına geliyor!

Ruhsatsız işletmeler vergi kayıp-kaçağına sebep oldukları gibi, istihdam politikalarını da büyük zarara uğratıyorlar.

Ayrıca yasalara uygun olarak çalışıp vergisini ödeyen ve kayıtlı işçi çalıştıran işyerlerini, haksız rekabetin mağduru durumuna düşürüyorlar.

★★★

Büyükşehir Belediyesi’nden aldığım bilgiye göre; İstanbul’da yaklaşık 3 bin fırın ruhsatlı üretim yapıyor. Ruhsatsız fırınları da hesaba kattığımızda bu rakam 5 bine ulaşıyor!

Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Kolivar, şehirdeki tüm fırınların hemen hemen yarısında Afganlar ve Suriyelilerin kaçak olarak çalıştırıldığını öne sürüyor.

Her fırında en az 3 kişinin çalışması gerektiği düşünüldüğünde, kaçak fırın işçisi sayısı 7.500’ü buluyor!..

★★★

Paylaştığım bilgiler ve rakamlar, SÖZCÜ’nün ekmeğe zam haberini okurken neden dehşet içinde kaldığımı gözler önüne seriyor...

Zira ekmekler bozulursa her şey bozulur!..