Hayatta olduğu gibi futbolda da şöyle bir gerçek var; sizi öldürmeyen şey tekrar deneyecektir, yine olmazsa güçlendirecektir... Trabzonspor'un Antalya kaybından sonra Altay deplasmanında da yaşadığı durum tam olarak budur.

Avcı'nın İzmir'de sahaya çıktığı kadro Mustafa Denizli'ye ve takımına bir fırsat verdi. Çünkü Trabzonspor'un ilk yarıda pas organizasyonunu hücuma taşıyamamasının, pozisyon üretememesinin 2 büyük sebebi vardı:

1- Altay'ın oynadığı doğru ve yıpratıcı baskılı oyun ki bu baskı Trabzon'u zaman zaman hiç yapmadığı uzun topa bile zorladı.

2- Siopis ve Berat'lı orta saha tercihi. Bu ikili aynı anda, daha çok rakibi oynatmamaya çalıştığın zaman işe yarar. Sinir bozar ama kreatif işler çok zayıflar.

HAMSİK O KAYIPTA ÇOK SİNİRLENDİ, TAVRI PAHALIYA PATLADI


İlk yarıda yarım saat geride kalırken kaptırılan top kovalamaktan sıkılan Hamsik, Djaniny'nin Cornelius'un önüne atmayıp top kaybı yapmasına çok sinirlendi. Hamsik'in bilerek basmadığı, izlediği ve tavır gösterdiği o anda Cebrail Karayel üzerine çıkan başka kimse de olmayınca son derece rahat bir şut imkanı bularak müthiş bir gole imza attı.

Skorun Altay'a geçmesi Abdullah Avcı'yı da hamle konusunda erkene çekti. Berat ve Siopis'i dışarıya alan Avcı, Bakasetas ve Dorukhan'la hücumu zenginleştirdi.

GÖZLERİNİ BAĞLASAN YİNE YAPACAK


Topu kullanacak isim Bakasetas, ortalığı karıştıracak isim de Dorukhan'dı. 51'de plan işledi. Baka, Hamsik'ten aldı Dorukhan ceza sahasına sahte bir koşu yapıp stoperi kendisine çekti ve arka tarafta Cornelius unutuldu. Gözlerini bağlasan aynısını yine yapacak hissi veren Bakasetas oraya çok temiz bıraktı ve maça denge geldi.

1-1'den sonra Abdülkadir'le yaptığı ikili oyunda karşı karşıya kalan Djaniny golü kaçırmasa maçta fişi daha erken çekebilirdi. İlk kırılma anı buydu.

Altay'ın da Poko ile üst direkte patlayan şutu ve Uğurcan'ın Bamba ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı kurtarış diğer kırılma anları oldu. Konsantrasyon, sezgi ve pozisyon alma yetileri artık inanılmaz bir seviyeye çıkan Uğurcan takımını maça ortak etti.

HIRPALAYAN MAÇLARDAN SAĞ ÇIKMANIN DEĞERİ...


79'daki 'maçı istiyorum' hamlesi sahaya bir mesajdı Avcı'dan. Ya 3 puan ya da hiçbir şey cesaretiyle Trondsen'i çıkarıp Koita'yı aldı. Abdülkadir Ömür'den de beke geçmesi istendi. Son 10 dakikaya 2-3-3-2 formasyonuyla girdi Trabzonspor. Cornelius-Djaniny-Koita üçlüsüne kaldırılan toplardan biri gol yapılmalıydı. Golde topa üçü de dokundu. Ama gecenin kahramanı Cornelius oldu. 'Norveçli'ye yakışır soğuklukta işi bitirip 3 puanı getiren golü attı.

Ligde an itibariyle lider Trabzonspor'u rahatsız edebilecek nitelikte oynayarak maç kazanan tek takım Başakşehir. Devrenin son kırılması belki de haftaya o maçta yaşanacak. Dolayısıyla hafta içi İzmir'de Altay'a karşı yaşanacak olası bir kayıp Başakşehir'e karşı bir kırılganlık yaratabilirdi. Her maçı rahat kazanmak bir süre sonra güzel bir rüyaya daldırabilir, ama böyle hırpalayan maçlardan sağ çıkmak sizi yarışta çok daha diri tutacaktır.