EURO 2020’de Şenol Güneş ile takım arasında yaşanan zihinsel kopuş tarihi bir hezimeti getirmişti. Gerçeklerle yüzleşmek yerine hayal dünyasında yaşamaya devam etmenin faturasını Hollanda çok acı şekilde kesti. Şenol Güneş dönemi fiilen son buldu.

Güneş'in aynı şeyleri tekrar tekrar deneyip farklı sonuçlar beklemesi çaresizliğinin bir göstergesi. Futbolcular hocalarına güvenmiyor, forma adaletine ve oyun planına inanmıyor. Louis van Gaal’in analiz yeteneği malum… Zaaflarımızı bizden iyi biliyor, planı da tıkır tıkır işliyor. Güneş’in sadece bedenen saha kenarında olmasının da bunda payı büyük. Böyle olunca da hezimet geliyor işte. Halı sahada yenmeyecek gollerle 16 dakikada maç bizim için bitti, 6’ya kadar da gitti. Yuh olsun size!

O eski halinden eser olmayan futbolcular da var kabul edelim. Nerede Türk Duvarı? Çağlar-Merih kumdan kaleye dönmüş. O tekmeye kafa sokan, hırsından formasını yırtan Merih, halı sahada oynamayacak halde. Çağlar’ın yaptıklarını izlemek korku filmi izlemekle eşdeğer. Bizim takımların almak için kendini paraladığı Kaan Ayhan’ın kanadı koridor olmuş, Uğurcan her geleni içeri alıyor. Sahada yürüyen Burak’ı mı yazalım, eli belinde gezen Hakan’ı mı! Güneş’in torpillileri Kenan, Okay ve Ozan’ı mı? Bu sezon 15 dakika oynamış, 15 gündür ev taşıyan Ozan’ı oyuna almak sadece çaresizlik içindeki, bitmiş Şenol Güneş’in yapacağı bir şeydi. O da yaptı. Kafa olarak saha kenarında değil çünkü hoca. Yerli hocalarımızın asıl sorunu dünyanın çok gerisinde kalmaları. Bunun farkındalar ama eksiklerini Türkiye’de başka şeylerle örtüyorlar sadece.

Bağıra bağıra gelen hezimetle bir altın jenerasyon daha Dünya Kupası göremeden gitmek üzere. Emeği geçen herkese iyi seyirler. İstifa etmeyeceksiniz nasıl olsa. İzlemeye devam.