Sadun Aren gibi bir büyük iktisat profesörü, bir büyük siyaset adamı çıktı Erzurum’un bağrından... Arif Sağ gibi bir büyük sanatçı, rol model bir milletvekili doğdu Erzurum’da... Sırrı Atalay gibi bir büyük hukukçu, bir büyük devlet adamı yetiştirdi, Ünal Erkan gibi bir büyük bürokrat, liyakat sahibi bir bakan kazandırdı, Bayram Meral gibi bir büyük sendikacı, emekçi bir milletvekiliyle gurur duydu Erzurum.

E şimdi, Erzurum’u temsil eden milletvekiline bakıyoruz...

“Benzin istasyonlarındaki kuyruklar benzin zamları yüzünden değil, zam kuyruğu yok, otomobil sayısı fazla, o yüzden kuyruk var” diyor!



Mustafa Necati bey, Celal Bayar, Vasıf Çınar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yusuf Hikmet Bayur, Lütfi Kırdar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Samet Ağaoğlu gibi, milli mücadele kahramanı, istiklal madalyalı, efsane milletvekilleri çıkardı Manisa.

Ve, bugün Manisa adına Tbmm’de konuşana bakıyoruz...

“Paranızın bittiği zamanlar olabilir, paranız kalmayabilir, başınızı bir kaldırın, şu yolların güzelliğine bakın, gözünüz gönlünüz açılır” diyor!



Aydın Güven Gürkan gibi erdemli, ilkeli, mütevazı, örnek bir siyaset adamı dünyaya geldi Elazığ’da, ömrü boyunca eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için mücadele eden, ömrü boyunca sosyal adalet için mücadele eden bir saygın insanı armağan etti Elazığ.

Bugün Elazığ’ın armağan ettiği arkadaşa bakıyoruz...

“Ekonomik sıkıntı çekiyorsak, iki kilo yerine yarım kilo et alın, domatesi iki kilo almayın, iki tane alın, biber alacaksanız, bir kilo yerine üç tane alın, zaten kış günü turfanda sebze sağlığa faydalı değil” diyor!



Partilerüstü profesör Sadi Irmak’la hemşehri olma onurunu yaşadı Konya... Yolsuzluklarla mücadele sembolü Atilla Kart’ın, Türkiye Zeka Vakfı kurucusu Emrehan Halıcı’nın, Atatürkçü Düşünce Derneği genel başkanı Hüsnü Bozkurt’un hemşehrisi olma onurunu yaşadı.

Bugün Konya’nın hemşehrisi milletvekiline bakıyoruz...

“Zam yapılıyor ama mini mini yapılıyor, zaten peygamber efendimiz de midesinin üçte birini boş bırakırdı” diyor!



Osmanlı valisiyken, bir eli yağda bir eli baldayken, ailesiyle birlikte Avrupa’ya tüyme imkanı varken, sırtındaki paltosunu bile satarak, milli mücadele hamuruna katan, Mazhar Müfit Kansu’ydu Denizli.

Bugün Denizli milletvekiline bakıyoruz...

“Kuru ekmek yiyorlarsa, aç değillerdir” diyor.



Demokrasi, bumerangtır.



Zarfa koyup oy sandığına ne gönderirsen, karşılığında sana o döner.



Fiyatlar uygun.

Zam filan yok.

Kombiyi kıs.

Kuru ekmekle doy.

Ekmek bulamıyorsan asfalt ye.

Biberi taneyle al.

Soğanla idare et.

Miden boş kalsın.

Hani her millet layık olduğu şekilde yönetilir diye bir laf var ya... Adeta sağlı sollu tokatlarcasına suratına suratına çarpanlar, işte odur.