Cassandra...

Truva prensesidir.

Bu toprakların güzeller güzelidir.

Hektor’un Paris’in kızkardeşidir.

Sonu trajediyle biten mitolojik bir öykünün kahramanıdır.

Rivayet o ki, kendisine aşık olan Apollon tarafından geleceği görme yeteneği armağan edilir, ama Apollon’la yatmayı kabul etmediği için, biat etmediği için, Apollon’un gazabına uğrar, yeteneğiyle lanetlenir...

Artık bu lanetten itibaren, olacakları önceden görmesine rağmen, yaşanacak acılara ve kötülüklere karşı çevresini uyarmasına rağmen, doğruyu söylemesine rağmen, asla kimseyi inandıramayacaktır, kimseyi ikna edemeyecektir, bile bile bu çaresizlikle yaşayacaktır.

Felaketleri öngörebilme yeteneği, onun felaketi olacaktır.

Kardeşi prens Paris’i yalvararak uyarır mesela, Helen’i Truva’ya getirirse, Truva’nın mahvına sebep olacağını söyler, dinletemez, hatta kıskançlıkla suçlanır, aşağılanır.

Bütün Truva halkı savaşı kazandıklarını düşünürken, entrikalara karşı, hilelere karşı uyarır, gene dinletemez, çıldırdığını düşünürler, alay ederler, Truva atı gibi bir sinsiliği akıllarına bile getirmezler.

Kimseyi inandıramamanın çaresizliğiyle, elinden başka bir şey gelememesi duygusuyla, göz göre göre yaklaşan belayı önleyememenin yıkıcı ruh haliyle, dövünürcesine çırpınır, haykırır, nafiledir.

Mecburen çekilir bir kenara, yüreğini çığlık çığlığa kemiren kederle, kalabalık içindeki yalnızlığına kahrolarak, kaçınılmaz sonu bekler.

Ve, doğruyu söylediğini nihayet anladıklarında, iş işten çoktaaan geçmiştir, maalesef artık onları Cassandra da kurtaramaz, Truva’yla birlikte, kendileriyle birlikte, Cassandra’nın da felaketine sebep olurlar.



Öngörü yeteneği olan, sezgi yeteneği olan, farkında olan, ama elinden bir şey gelemeyen bilinçli insan trajedisidir, Cassandra.



Homeros’un İlyada destanı’nda var.

Romanlara, filmlere konu oldu.

Bilimsel terim haline geldi.

Psikolojide “Cassandra sendromu” adıyla kavramlaştırıldı.

“İleri sürüldüğünde inanılmayan, sonrasında gerçekleşerek, inanmayan insanları hayrete düşüren üzücü olaylar” için kullanılıyor.

İletişim biliminde de “insanların kötü haberleri bile bile görmezden gelme duygusunu, yaşanan kötü olayları bile bile reddetme, yok sayma davranışı”nı özetlemek için kullanılıyor.



Türkiye’de şu anda milyonlarca Cassandra yaşıyor.



Gidişatın farkında olan, faciayı öngören, komşularını, mesai arkadaşlarını, tanıdığı tanımadığı herkesi çırpınırcasına uyaran, göz göre göre yaklaşan belayı haykırırcasına anlatan, ama dinletemeyen, bunun çaresizliğini yaşayan milyonlarca Cassandra var.



Millete ait bankaları, fabrikaları, limanları, barajları satıyorlar diye haykıran, ama dinletemeyen... Tarımı öldürüyorlar, ithal ineği ithal samanla besliyorlar diye bağıran, ama dinletemeyen... Cebinizden tek kuruş çıkmayacak deyip, geçmediğimiz köprüye, girmediğimiz tünele, uçmadığımız havalimanına para ödetiyorlar diye yalvaran, ama dinletemeyen... Memlekete dokuz milyon Suriyeli’yi doldurdular, Merkez Bankası’nı boşalttılar, kefen paramızı bile harcadılar diye uyaran, ama dinletemeyen... Sedat Peker’in anlattıklarını duymadın mı, kokaincileri de mi görmüyorsun diyerek, adeta yakasından tutup silkeleyen, ama dinletemeyen... Almanya’nın bizi kıskanmadığına, şahlanmadığımıza, doğalgaz filan bulmadığımıza, ay’a gitmediğimize, Akp’den önce buzdolabı kullandığımıza, ambulansları köpeklerin çekmediğine inandıramayan... Yüreğini çığlık çığlığa kemiren kederle, mecburen bir kenara çekilerek kahrolan, milyonlarca Cassandra var.



E, dolar 14 lirayı aştı.

Mazot 11 liraya gidiyor.

Ucuz ekmek kuyrukları kilometrelerle ölçülüyor.

Zamların ardı arkası kesilmiyor.

Yağ bardakla satılıyor.

Simit anca yarım satılıyor.

Sanırsın kuyumcu vitrininde çeyrek altındır, çeyrek lahana satılıyor.

Parası pul olduğu için dünyanın en ucuz ülkesi haline gelen Türkiye, artık sadece Türk vatandaşları için pahalı!



Truva’nın kaçınılmaz sonudur bu.



Bilinçli insan trajedisidir Cassandra.

Zırcahil atmosferinin kurbanı olan insanların trajedisidir.