2002.

Aylardan kasım.

Akp iktidar oldu.

Ankara Hilton otelinde iftar organize ettiler, mescid olmasına rağmen, lobiye seccadeleri serdiler, kameralara poz vere vere topluca şükür namazı kıldılar, sanki Akp’den önce bu memleketi yönetenler budistmiş gibi, alnı secdeye değenler iktidar oldu dediler.

Tbmm’de bismillah ilk iş... Yolsuzlukların Sebeplerini Araştırma Komisyonu kurdular, bu komisyonun güya araştırmalarının sonucunda bir değerlendirme raporu yazdılar, “yolsuzluk, dini olmaktan çok, laik ahlakla ilişkili bir sorundur” dediler.

Evet, yanlış okumadınız...

Tbmm komisyonu raporunda kelimesi kelimesine bunu yazdılar, “yolsuzluk, dini olmaktan çok laik ahlakla ilişkili bir sorundur” dediler.

Türkçe meali...

Laikler ahlaksız’dı.

Türkiye’de bütün yolsuzluklar laiklerin başının altından çıkıyordu.

Asrın liderimiz “Türkiye’yi soyanları bir bir açıklayacağız” dedi.



2021.

Aylardan kasım.

Memleketimiz karapara tabakhanesi haline getirildi. Küresel karaparacılar devletin zirvesine kadar sızdı. FBI tarafından aranan karaparacılardan, siyasi koruma karşılığında şantajla rüşvet isteniyor. Çantayla para verilen siyasetçiler var. Köktendinci terör örgütlerine silah temin edildiği öne sürülüyor. Türkiye, karaparaya gözyumduğu ve teröre finansman sağladığı gerekçesiyle, dünya çapında gri listeye alınıyor. Gariban evlatlarımız vatan/bayrak duygusuyla Suriye topraklarında takır takır şehit düşerken, Suriye’den yasadışı petrol ticareti yapıldığı iddia ediliyor. Kolombiya’da yakalanan tonlarca kokainin Türkiye bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Venezuela’dan Türkiye’ye uzanan uyuşturucu güzergahı ortaya çıkıyor; bu vahim iddiaya bu memlekette başbakanlık, Tbmm başkanlığı yapmış kişinin oğlunun adı karışıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı makam uçağı olarak kullanılan ve habire yeni makam uçağı satın alınırken, her nedense envanterden çıkarılan uçak, Brezilya’da kokain bavullarıyla yakalanıyor.
Uyuşturucu parasının Kıbrıs’taki yasadışı kumar organizasyonu üzerinden dağıtıldığı anlaşılıyor. Bir yandan din/iman/rabia tweetleri atan, beri yandan kumar fişleriyle, revü kızlarıyla, elinde kadehle jakuzide fotoğraf çektiren, henüz 20’li yaşlarda olmasına rağmen lüks otomobil koleksiyonu yapan ve Akp genel merkezinde çalışan arkadaş, fil hortumu gibi kokain çekiyor, kokaine pudraşekeri diyor. Servetinin kaynağı belirsiz karanlık oligarklar, uyuşturucu baronları Türkiye’de cirit atıyor. Dünyanın her yerinde tutuklanmak üzere aranan uluslararası mafya liderlerine “itibarlı yatırımcı” sıfatıyla vatandaşlık veriliyor. Tecavüz cinayetleri işlendiği, siyaset perdelemesiyle, intihar süsü verildiği öne sürülüyor. Fetocu diye hapse tıkılan işadamlarının malına mülküne çöküldüğü, rüşvet karşılığında serbest bırakıldığı anlatılıyor. Vatandaşa pembe tablolar çizen mütedeyyin maskeli gazetecilerin düpedüz çantacı oldukları ortaya çıkıyor. Belediye başkanlarının kadın tuzağıyla, fuhuş şantajıyla istifaya zorlandığı iddia ediliyor, bu iddiaları kanıtlayan gizli kamera görüntüleri internette dolaşıyor. Üniversiteli yoksul kızların fuhuş yemi olarak kullanıldığı öne sürülüyor, imam nikahlı seks skandalları ortaya çıkıyor. Rakip müteahhitler vuruluyor. Antin kuntin işlere çomak sokan avukatlar vuruluyor. Yes be annem’le şakülü kaydırılan Kuzey Kıbrıs’ta sanal fuhuş kepazeliği internete düşüyor, gizli kamera şantajlarıyla Kıbrıs siyasetinin dizayn edildiği ortaya çıkıyor. Sedat Peker’in tabiriyle “Lgbt’lileri aşağılayan, Lgbt’lileri nefret objesi haline getiren, yarım metre bıyıkla gezip, dindar olarak tanınan parti yöneticilerinin, akla hayale gelmeyecek uçuklukta şeyler yaptığı” ortaya çıkıyor.
Siyasetçilerin, sanatçıların, işdünyasından isimlerin yeraldığı onbinlerce kişilik kumar listesi yayınlanıyor, Kıbrıs’ta çöreklenen mafyaya Türkiye’den yasadışı bahisle her yıl 2.5 milyar dolar aktarıldığı, sayın hükümetimizin bu akışa yol verdiği anlaşılıyor. Yerli ve milli ayaklarına yatarak, millete yıllardır mevzubahis vatansa gerisi teferruattır diyenlerin, aslında mevzu’bahis vatansa gerisi teferruat diye düşündükleri anlaşılıyor... Başkent Ankara’nın göbeğindeki beş yıldızlı otelde, Rus kadınlarla fuhuş yaptırıldığı, odalara kokain servisi yapıldığı, siyasetçilerin ve bürokratların müdavimi olduğu bu otele fuhuş baskını yapıldığı ortaya çıkıyor. İstanbul’da siyah’lar tarafından fuhuş partileri düzenlenen, kokain ikram edilen rezidansların adresleri veriliyor.
Dünyanın her ülkesinde suçluları devlet yakalar, bizde Sedat Peker yakalıyor, Sedat Peker’in somut/belgeli iddialarıyla alakalı soruşturma açılması gerekirken, Sedat Peker hakkında dava açılıyor.
Dindar nesil kisvesiyle, hepimizin gözünün önünde yaşanan bu kepazeliklere gıkını bile çıkarmayan diyanet, baldız’ımızla yatarsak nolur, hala’mızla zina yaparsak nikahımız düşer mi, annemizin kızkardeşini, yani teyze’mizi hamile bırakmamız caiz midir filan, bunlarla uğraşıyor.



2021.

Aylardan kasım.

İktidar ortağı olma imkanı varken, iktidar nimetlerinden faydalanmak varken, hak’tan hukuk’tan yana olmayı tercih eden, sağduyu’nun sesi olan, kendisine oy veren/vermeyen herkesin saygısını kazanarak, toplumun gerçek aksakallı’sı olan Temel Karamollaoğlu, önceki gün, tarihi bir açıklama yaptı.

“Kendi menfaati gereği İslam’ı kullanarak, kendi pozisyonunu yüksetmeye çalışanları İslamcı olarak görürüm, ben İslamcı değilim, Müslümanım... Torunlarım imam hatip’te okuyordu, bıraktılar, çünkü gördükleri manzara ile söylenenler birbirleriyle uyuşmuyor” dedi.



2021.

Aylardan kasım.

Akp’nin en güçlü üç kişisinden biriyken, istese bugün bile hâlâ bakan koltuğunda oturabilecekken, istese deveyi havuduyla götürme imkanı varken, akçeli rezillikleri görür görmez ceketini alıp çıkan, namuslu siyaset’in rol modellerinden biri olan, vicdan’ın sesi olan, gerçek bir muhafazakar yurtsever olan Abdüllatif Şener, dün, tarihi bir açıklama yaptı.

“Dünyanın en büyük yolsuzlukları bu ülkede yapılıyor, her taraftan çalınıyor, her yer yağma ediliyor. Akp iktidarında yapılan yolsuzluk, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan tüm yolsuzlukları toplasanız, fazladır. Bu kadro, ülkeyi yeni nesil mafya devletine çevirecek. Seçimle iktidara geliyorlar ama, ülkeyi mafya yöntemleriyle idare ediyorlar. Mafya mantığına hizmet edecek yasalar çıkarıyorlar. Yolsuzluktan, rüşvetten, kokain ticaretinden, terörle irtibattan, insan kaçakçılığından elde edilen paralar, Türkiye’de aklanıyor. Karaparayı Türkiye’de aklayıp, dışarı kaçırıyorlar. Her türlü yanlışlarını, dini söylemlerle kapatmaya çalışıyorlar. Kendi süfli (aşağılık) çıkarları için dini lekelemekten çekinmiyorlar” dedi.



Tarih huzurunda bir kez daha kanıtlanmıştır ki, çok ağır bedel ödenerek bir kez daha görülmüştür ki...

“Laikler ahlaksızdır” diyenler, Allah ile aldatanlardır.

Vatanını milletini seven her Müslüman, laikliğe sarılmalıdır.