“Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla” yönetim sisteminin bakanlarından biri hesap yaptı. Onun hesabındaki zenginliği anlatmak için örnek bir aile yaratalım. Anne, baba ve iki çocuklu olsun aile. AKP iktidarı sayesinde 20 yıldır sürekli zenginleştikleri için onlara Zengin Ailesi diyelim!

Zengin Ailesi’nin kişi başına düşen gelirleri 852 liranın altında olmalı... Zengin Ailesi’nin toplam gelirleri 3 bin 409 liradan az olmalı... Zengin Ailesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı sistemine kayıtlı olmalı... Zengin Ailesi, muhtardan bütün varlıklı ailelerin aldığı gibi(!) muhtaçlık belgesi almalı... Zengin Ailesi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na bir dilekçe ile başvurmalı...

Zengin Ailesi, dilekçelerine güncel bir elektrik faturasını da ekleyip beklemeli. Başvuruları ‘zenginlik koşullarına’ uymuyorsa; örneğin kişi başına gelirleri 855 liraysa kusura bakmasınlar; onlar ‘düz zengin’ değil çok zengin! Yok, koşulları uyuyorsa ne ala. Zengin Ailesi de tıpkı ‘her yıl biraz daha zenginleşen’ 2 milyon 100 bin Türk ailesi gibi devletten elektrik faturası yardımı almaya hak kazanır!

Yardım kararı çıkınca da elde elektrik faturası her ay PTT şubesinin yolunu tutup, yüce devletimiz ve onun Aile ve Sosyal Hizmetler bakanı Derya Yanık sayesinde 68 lira ile 137 lira arasında değişen miktarlarda elektrik tüketim desteğinden yararlanabilirler!

Mevzuyu duymamış ya da unutmuş olanlar, bu ne şimdi diye sorabilir. 20 yıllık AKP iktidarında gün gün zenginleştiğimizin göstergesi!

Bakan Yanık, ‘Sadaka ile zenginleşilir mi, böyle saçmalık mı olur’ diyeceklerin çıkacağını düşünüp şunları söyledi tane tane: “Sosyal devlet olmak, gelir adaletsizliği ile mücadele etmek, geniş toplum kesimlerini desteklemekle mümkündür. 2 milyon 100 bin vatandaşımıza elektrik faturası yardımı yapıyoruz. Çok kişiyi desteklemek fakirleşmek anlamına gelmez! Tam aksine Türkiye AK Parti hükümetleri ile bir yandan sosyal yardımlara ayrılan kaynağı artırırken, öte yandan da milli gelirini katlamıştır!”

İnsan böyle hesaptan, zenginlikten çok iyi anlayınca çekemeyenleri de bol oluyor. Yanık, rakamları açıklar açıklamaz Türkiye ve AKP düşmanları anında devreye giriyor. Türkiye’nin hazinesine 6.5 milyar dolar ‘pandemi yardımı’ yapan IMF mesela, şöyle bir tablo açıkladı hemen. Koronavirüs salgını nedeniyle ülkelerin hazırladıkları maddi destek paketlerinin milli gelirlerine oranları açısından Türkiye, yüzde 0.8’lik pay ile 171 ülke arasında 152. sırada!

Sen, asgari ücretin bürüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 3 bin 513, yoksulluk sınırının ise 12 bin 195 lira olduğu bir ülkenin hesabı kuvvetli bakanına inanma, 0.8 pay ayırdınız, 152. sıradasınız falan de... Eyy IMF, kıskançlıktan çatlıyorsun resmen...

IMF yardım listesinde sondan 19’ncusunuz palavrasını sıkınca kıymetli bakana destek olması için girdim Google, “elektrik faturası desteği” yazıp çıkan sonuçlara baktım. Aynen bakanın dediği tablo! 18 milyon 100 bin Türk, bir yandan milli gelir düzeyi katlanır bir yandan devletten elektrik faturası yardımı nasıl alınır ona bakmış! Bugüne kadar 2 milyon 100 bin hane yardım aldığına göre, geriye kalır 15 milyon! Onlar da yardım almaya başlayınca nasıl zenginleşiriz kim bilir...

***

Mantığımızı, beyin loblarımızı yakan tüm kıymetli bakanlar gibi bakan Yanık da seviyor bu şaşırtmacaları. Başka konularda da milyonları sık sık ters köşe yapıyor. Aile bakanı olduğu için Meclis’e bilgi veriyordu bir ara. Şunları dedi:

“2020-2021 dönemi ülke geneli aile içi şiddet kayıt formu sayılarına bakıyoruz. Tabi, 2020 yılı pandemi nedeniyle şiddeti oransal olarak değilse bile şiddetin yoğunluğu itibarıyla biraz daha artıran bir dönem. Nitekim, tabloya baktığınızda mesela, Ocak 2020 itibarıyla 19 bin 582 olan sayı, şubat ve martta bir parça, hani tolere edilebilir sayılarda artarken...”

Yanık’ın dediği gayet açık! Kadınlar erkekler tarafından artarak öldürülüyor, ama sayılar tolere edilebilir! Kadınlar şiddet görüyor, bıçaklanıyor, demirle dövülüp hastanelerde ölüm kalım savaşı veriyor ama endişeye mahal yok, sayılar tolere edilebilir!

Başka bir gün, 23 Nisan nedeniyle koltuğu bıraktığı 10 yaşındaki çocukla ters köşe yaptı hepimizi. “Ramazan olduğu için sana ikramda bulunamıyorum” deyip ekledi: “Ramazan’dan sonra koruma evinde kaldığı beş arkadaşıyla beraber bize misafir olacak. Çikolata hakkımızı kullanacağız!”

Beyin yakan hesaplar, koruma evine sığınan çocuğu ifşaa etmeler; biri hariç henüz tolere edilmedi. Fakat, bakan deneyimli politikacı! Acil tolere edilecek konu hangisi, onu iyi biliyor. Bakan olmadan önce kendisi gibi Osmaniyeli MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili sosyal medya hesabından salladığı sert mesajları, Bahçeli destekli Cumhur İttifakı’nın bakanı oluverince ‘neme lazım bakarsın tolere edilmez’ diyerek anında sildi...

***

Yıllardır alıştınız bu sessizliğe. Tamam da, artık durum öyle değil millet toleransından soluyor! Güveniyorsanız kendinize, ‘AKP ile 20 yıldır milli gelir katlanıyor’ lafını sosyal medya hesabınızdan değil, PTT önünde kuyruğa girip elektrik dilencisine döndürdüklerinizin yüzüne söyleyin! 220 volt toleransın insanı nasıl duvara çarptığını görürsünüz!