1 Kasım 2015’te genel seçimler, AKP’de de oy kaybı vardı. Acilen bi şeyler yapılması lazımdı. Alman medyasına göre, AKP’nin imdadına 18 Ekim’de Alman Şansölyesi Merkel yetişti! Erdoğan, ‘tamamen duygusal’ bir şekilde ‘zamanlaması oy kaygısına uyumlu’ halde gelen ağır konuğunu Abdülhamit’in sarayı olarak bilinen Yıldız Sarayı içindeki şaşalı Mabeyn Köşkü’nde ağırladı. 

Şansölye toplantı salonuna bir girdi, şoke oldu! Yüzündeki ifade fotoğraflara yansıdı. Çünkü karşısında altından iki taht benzeri koltuk vardı! Başka oturacak yer olmadığı için birine ‘ilişti’ resmen! Bin pişman oldu ama altın tahta oturtulmuştu bir kez... Avrupa medyası günlerce manşet yaptı... Gazeteler Merkel’in afallamış fotoğraflarını basıp altına “Sultan, Merkel’i huzuruna kabul etti” yazdı, “Altın tahtta karşılama” yazdı “Altın tahta oturan Merkel can simidi oldu” yazdı!

Koltuk deyince akla hemen 1999’daki rahmetli Ecevit’in karşısında poposunu koltuğa dayayan Clinton... 2010’da ‘Kurtlar Vadisi’ne kızan İsrail dışişleri bakan yardımcısı Ayalon’un ‘yüksek’, ayağına çağırdığı Türkiye’nin İsrail büyükelçisi Oğuz Çelikkol’un da ‘alçak’ koltukta oturtulması... 2021’de Erdoğan’ın sarayda, Avrupa Konseyi Başkanı Charles abi ile Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula ablayı ağırlamasında yaşanan koltuk krizi gelse de, ‘koltuk’ denince benim aklıma ‘sütten ağzı yanan Merkel’ geliyor! Anlatayım...

Merkel hani ekim 2015’te Mabeyn Köşkü’nde altın koltuğa oturtulmuştu ya, işte o tarihten bir ay geçmemişti ki 15 Kasım’da bir kez daha Türkiye’ye geldi! Bu gelişi, Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da yapılan G20 zirvesi içindi. Liderlere oteller ayarlandı, özel istekleri soruldu. Merkel kendisine ayrılan otelin odasına bir girdi, ne görsün! Karşısında altın varaklı mobilyalar! Kapıdan adımını atmadan, altından mobilyaların derhal çıkarılmasını istedi ve ekledi, “Bana günlük, sade koltuklar getirin bitte...”

Bitte tabi... Merkel kaçın kurası? Aklı olanı bir kere oturtabilirsin altın koltuklara! Yoksa, altın tefe koyup yıllarca oynatırlar seni...

***

Alman siyasetçiler böyle, bizimkiler daha değişik...

Mesela Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu... Geçenlerde randevu aldı saraydan, günü saati geldiğinde lacileri çekip gitti. Erdoğan, herkesi oturttuğu ‘tekli’ koltuğu yedekte boş tutarak eliyle ‘şöööyle buyurun’ diyerek uzaktaki ‘alçak ve üçlü’ koltuğa oturttu kendisini! Toplantı bitti, herkes yeni koltuk krizini konuşmaya başladı. Parti genel başkanı krizle ilgili tek kelime etmedi şunu dedi sadece: Dostane güzel bir görüşme oldu! Koltuk krizi sosyal medyada alay konusu olunca, partiden nazik bir açıklama yapıldı: Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz!

Kamuoyu kuşku yok takdir edecektir! Fakat bu ‘koltuk işinin’ ardında başka bir iş var...

Rahmetli olmadan önce SP’nin ‘seçilmiş’ başkanını es geçip, ‘milli görüşün lideriyim’ diyen partinin yüksek istişare kurulu başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü ‘muhatap’ sayan, onunla sık sık görüşen, hatta evinde ziyarete bile giden Erdoğan o ikili görüşmelerde Asiltürk’e ‘hal hatır’ sormadı, ‘Ne olacak şu milli takımın hali’ demedi herhalde!

Neler konuşulmuş olabileceğinin ipuçları Asiltürk’ün açıklamalarında ortaya çıktı. Gidip gelmelerin asıl nedeni olası bir seçimde yapılacak işbirliği ve bunun karşılığında alınıp-verilecek altın varaklı olmasa da ondan çok daha değerli olan ‘meclisteki koltuk’ sayılarıydı!

İddiaya göre çevresindekilere şöyle demişti Asiltürk: “İttifak kuracağımız partilere diyeceğiz ki, bizim mecliste grubumuzun olması lazım. Aksi halde 19 milletvekiliniz olsa bile ancak gündem dışı konuşma yaparsınız, hiçbir şeye karışamazsınız! Ama, 20 milletvekili olunca başkanlık divanında olursunuz! Biz teklifleri alır değerlendiririz, ona göre karar veririz...”

Meali: AKP ile görüşüyoruz... Bize 20 koltuk verilirse Cumhur İttifakı’na dahil oluruz!

Bu açıklamanın üzerine ‘cuk’ diye oturan bir başka gelişme daha oldu sonra. Yine iddiaya göre, ev ziyaretinde AKP Genel Başkanı, Asiltürk’e şunu demiş: “Size seçilecek yerlerden 20 kişilik milletvekili kontenjanı verelim...”

Meali: 20 koltuğa okey!

Merkel’in oturduğu koltuğa benzemez Meclis’teki 20 koltuk! Altından çok daha değerli!

Değerini anlatmak için hesap yapalım. AKP son seçimde 295 koltuk kazandı. Erkeni geçi, ilk seçimde diyelim aynı oy sayısına ulaştı ve yine aynı sayıda koltuk kazandı. 20’sini ne yapacak? Durum o kadar kritik ki SP’ye verip, 275 koltuğa düşmeyi göze alacak!

Daha iyi anlaşıldı değil mi koltukların değeri...

***

O günkü hadise ile son ‘alçak ve üçlü koltuk” hadisesinin özü işte bu 20 milletvekilidir.

Temel Karamollaoğlu, ‘parti başkanı olan sen’ dururken yapılan pazarlığı sessizce izleyecek, sonra da saraydan randevu alacaksın... “Dolar 10 lira olmuş. Millet sefilleri oynuyor. Ya gereğini yap ya da yapacağım diyenlerin önünü aç” demeye gittiysen saraya, bravo! 

Ama herkes biliyor bunun için alınmadı o randevu. Kurt politikacı Asiltürk’ün formülünü açıkça ortaya koyduğu ‘20 koltuk’ için gidildi saraya. 

Sonuçta, ‘geç şöyle otur’ derlerse, ‘kaz gelecek sarayda değil üçlü koltuğa, tabure gösterseler oturulur’ deyip ilişeceksin!