Evet millet olarak bizim de bir dolu falsomuz vardır ama eline kimse su dökemez, Türk insanı cömerttir! Yemez yedirir, giymez giydirir, almaz aldırır, biriktirir kendisi ayazda kalsa bile hiç düşünmeden çıkarır verir... Örnekleri çoktur. Padişahlık döneminde de böyleydi, tek adamlık döneminde de... 

Ömrü hayatında seve seve verdiğini bir kere kuruşuna kadar geri almıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra! Mustafa Kemal Atatürk savaş için yurttaşlardan toplanan paraları savaştan sonra geri ödemiştir. Bir daha böyle bir şey görülmemiştir. Hatta yurttaşlar, “Ne zaman IBAN istediniz de vermedik. Yapıldı mı yardımlar?” diye sorsa bile, karşılığında üç maymun oynanmıştır.

Millet dünyanın en cömert Türk milleti değil de; bizi kıskanan Alman milleti olsaydı, AKP iktidarında geçen yıllar boyunca aradan rastgele cımbızlanmış bu şeyler yapılabilir miydi mesela?

***

Haziran 2015’te 2 milyar lira harcanarak genel seçimler yapıldı. AKP iktidarı kaybetti. 2 milyar daha harcayıp seçimler tekrarlandı.

Mart 2019’da İstanbul’da İmamoğlu kazandı. Yine de seçim tekrarlandı. Tekrarın maliyeti ne diye sordular. YSK açıkladı: 40 milyon 656 bin 388 lira!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde AKP döneminin tartışma yaratan ihtiyaç fazlası kiralık araçlarının fotoğrafı ortaya çıktı. Fotoğrafta 517 araç görünüyordu ve 104’ü lükstü.

İşçilerden kesilip biriktiriliyor, işsiz kaldıklarında maaş olarak ödeniyordu. Yasa çıkarıp, İşsizlik Fonu paralarını zordaki patronlara verdiler!

Cumhurbaşkanlığı’nın 13 uçağı var deniyor, bu da yalanlanmıyordu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı nihayet bir soruya yanıt verdi: Sekiz tane uçak var!

Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, bizde 130 bine yakın makam aracı vardı. Mehmet Şimşek o aralar para işlerine bakandı, “Türkiye’deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı ve yakıtı için harcanan para 3 milyar 300 milyon lira. Bütçemiz 473 milyar. Yani bizim için çerez parası değil, çerez” dedi.

Çerez parası diyenler, kara taşıtlarını sayıyordu. Oysa ‘yangın söndürme’ hariç sayısı muamma olan hava taşıtları, hiç konuşulmayan deniz taşıtları vardı. Hesap yaptı uzmanlar. AKP’nin ilk 15 yılında karada gidenlere 5.5 milyar dolar ödemiştik.

Sayıştay, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetim raporunu açıkladı. Araç saltanatının geldiği son nokta ortaya çıktı. Makam tipi lüks araçlar kiralanıp eski bakanlara tahsis edilmişti.

2020’de Hazine bakanlığı bir tablo yayınladı. Diyanet’in yılın ilk altı aylık diliminde yaptığı harcamalar 5 milyar 658 milyon liraydı. DİB, bir çok bakanlığı geride bıraktı. En fazla harcama yapan kamu kurumları listesinde 12. sıraya yerleşip parayı verenlerin sağlığına duacı oldu.

128 milyar dolar vardı Hazine’de, artık yok. Vardı, yoktu dense de hazine tam takır kuru bakır kaldı. Hesabı Cumhurbaşkanı’nın damadı ödedi! Boş kalan kasayı ‘sanal’ olarak doldurmaya çalışıyorlar.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş milletten özür diledi: “Melih Gökçek’in AnkaPark’ının maliyetini 750 milyon dolar olarak söylemiştim. Özür dilerim hata etmişim. Aslında 801 milyon dolarmış!”

Cumhurbaşkanlığı filosuna her biri 5.5 ton ağırlığında 4 adet zırhlı Mercedes-Maybach S 600 Pullmann Guard model daha eklendi. 9 kat zırhlanmış 4 araç ikisi bir arada TIR’la taşınabiliyordu. Yolda çizilmesin diye 4 zırhlı için 4 ayrı TIR tutuldu!

İşler sarpa sarınca Cumhurbaşkanı, “Yeni makam aracı almayın, alınmış olanları da idareli kullanın” diye tasarruf genelgesi saldı dört bir yana... Kimse uymadı tabi! 

550 vekilli TBMM’de 300’e yakın araç olduğu ortaya çıktı! İYİ Partili Yasin Öztürk, “Meclis başkanı ve başkanvekillerinin bir çok aracı var. Grup başkanlıkalarına ait araçlar var. 65’i geçmemesi lazım. Diğerleri özel işlerde mi kullanılıyor” diye önerge verdi. Yanıtı duyan olmadı!

TBMM’ye 2 yıllığına kiralık 80 adet lüks ve de gıcır makam aracı daha alındığı, her birinin 1 milyon 200 bin lira olduğu öne sürüldü. Vekiller yorum yaptı: “Eldekiler eskidi galiba!”

TBMM Başkanı AKP’li Mustafa Şentop bayram için memleketi Tekirdağ’a uğradı. Ucu bucağı görünmeyen bir araç konvoyu ile bayram namazına gitti. Hemşehrileri bayram konvoyunu balkondan cep telefonları ile görüntülerken, “Bre... bu ne be” diye hayret etti.

***

Hemşehrilerine ‘Bre... bu ne be’ dedirten TBMM Başkanı ve beraberindeki heyet hafta sonu İspanya’ya gittiler. Şentop, farklı düşünce kuruluşlarından uzmanlar, akademisyen ve öğrencilerden oluşan gruplarla toplantıda buluştu. Bizden bahsederken, “Dünyanın en zengin ülkesi değiliz ama en cömert ülkesiyiz” dedi! Gerçi bunu, yukarıda sayılanlar hariç 10 yıldır milyonlarca Suriyeli’ye baktığımız için demişti ama olsun! Millete hakkını teslim ediyordu en azından...

O, dolaylı yoldan da olsa kendisini seçip Ankara’ya gönderen, Meclis Başkanı olup uçaklarla uçmasını, lüks araçlarla namaza bile gitmesini sağlayan Türk milleti için ‘cömert’ diyor. Yiyip içip, binip gezip, harcayıp götürdüğü halde bunu yapmayanlar, üste bir de beddua edenler de var!