Herkes gibi kendi maaşım hariç sırtımıza bindirilen her türlü zamma ifrit olurum! Yine oldum... Akaryakıt fiyatlarına zam geldi, motorin 66 kuruş zamlandı! Ben yazıya böyle başlamıştım ki, 31 kuruş daha zam geldi iyi mi...

Motorinin pompa fiyatı İstanbul’da 9.35 idi 10.01’a yükseldi peşi sıra 10.32 oldu! Ankara’da 9.41 idi, önce 10.07 sonra da 10.38 oldu! İzmir’de 9.43’tü, 10.09’a zıpladı biraz sonra 10.40’a fırladı! Malatya’da 9.53’tü, 10.19 oldu son dakika zammı ile 10 lira 50 kuruşa yükseldi!

Her zamdan sonra neler oluyor hayatta, neler değişiyor acaba derim. Gelir aynıyken, cepten her gün daha çok çıkar tamam da; asıl merakım zamlar karşısında insanların iç dünyalarındaki değişim!

Üç büyük kentimizdeki pompalardan daha pahalı motorin pompalanan Malatya’yı bu yüzden seçtim! Çünkü orada son bir yıldır gözle görülür bir değişim yaşanıyor...

25 Ekim 2020’de şöyle bir şey oldu önce..

Malatya’da AKP kongresine katılan Erdoğan, otobüsle kenti gezmiş yurttaşlarla selamlaşıyordu. Bir yurttaş otobüsün açık kapısında duran Erdoğan’a seslenerek, “Evimize ekmek götüremiyoruz” diye bağırdı. Erdoğan yurttaşa baktı, “Bu laf bana abartılı geldi. Al bu keyif çayını iç” diyerek çay paketi attı! Diyaloğun kahramanının Malatya Minibüsçü ve Servisçiler Odası Başkanı Mesut İnce olduğu ortaya çıktı.

26 Ekim 2020’de o başkan olay anı videosunu yayanlara ve haber yapanlara ‘bir kağıttan okuyarak’ tepki gösterdi, şunları dedi:

“Dün söylediğim, ‘eve ekmek götüremiyoruz’ cümlesini mecazi olarak kullandım! Hatta sayın Cumhurbaşkanımız da bu cümleme istinaden esprili bir dille ‘keyif çayı iç’ diyerek karşılık verdi! Hiçbir şekilde gergin bir atmosfer oluşmadı! Fakat sözlerimin manası kasıtlı olarak çarpıtıldı! Hayatlarında esnaf kapısından girmemiş, halkın derdine derman olmamış, derdiyle dertlenmemiş insanların elbette bizim sayın Cumhurbaşkanımızla olan muhabbetimizi bilmesi beklenemez! Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sayın Cumhurbaşkanımız’ın yanında yürümeye devam edeceğiz!”

16 Aralık 2020’de o başkan yerel gazetelere konuştu, şunu dedi:

“Cumhurbaşkanımızın pandemi sürecinde maddi sıkıntı içinde olan esnafa 3 ay boyunca aylık bin lira verileceğini açıklamasını memnuniyetle karşıladık. Şahsım ve esnaflarım adına teşekkür ediyorum. ABD’nin S-400 nedeniyle Türkiye’ye uyguladığı yaptırımı kınıyorum!!! Devletimizin, hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın yanındayız!”

18 Mart 2021’de o başkan yerel gazetelere şu açıklamayı yaptı:

“Maalesef servisçi esnaflarımız okulların açılmasından fayda göremedi! Şu an servis araçlarımız zararına çalışıyor! 2 bine yakın servis esnafı var. 2 bin esnafa destek noktasında özellikle maddi destek konusunda, yerel yönetimlerin mutlaka destek vermesi gerekir! Bu esnaflara aylık verilen bin liralık desteğin 3 ay daha devam ettirilmesini Cumhurbaşkanımızdan rica ediyoruz...”

2 Eylül 2021’de o başkan yerel gazetelere bir kez daha konuştu:

“Yeni eğitim yılı hayırlı olsun. Covid-19 salgını ve 24 Ocak depremi yüzünden esnafımız 2 yıldır kontak kapatmış, işsiz kalmıştır. Okulların açılmasıyla esnaflarımız gerek kredi borçlarını, gerek araçlarıyla ilgili borçlarını ve Bağ-Kur borçlarını ödeyemedi! Bizlerin devletimizden talebi, Bağ-Kur borçlarının faizsiz olarak ertelenmesidir.”

26 Ekim 2021’de aynı başkan aynı yerel gazetelere bir kez daha konuştu:

“Pandemi boyunca kamu hizmeti veriyoruz dedik, bir polisi de bir hemşireyi de bir doktoru da götürdük. Akaryakıta gelen zamlarla esnaf çarkını döndüremeyerek, bitme noktasına geldi! Mazotun litresinin 8.5 liraya çıkmasından sonra toplu taşımaya zam kaçınılmaz oldu. Taşımalı eğitim yapan servis araçlarımıza mazot desteği verilmesi gerekir! Gerek minibüs, gerek halk otobüsü gerekse servisçi esnafımız şu an para kazanamıyor! Zaten pandemi sürecinde mağdur olan esnaf akaryakıta gelen aşırı zamlar nedeniyle önünü göremiyor. Esnafımız mağdur duruma düşmüştür.”

***

Kendimi laboratuvarda türlü araç gereçle deneyler yapıp, araştırmamı bir formüle oturtmuş saçları diken diken olmuş bilim insanı gibi hissettim valla... Adı Malatya Formülü olsun öyleyse!

İster Malatya, ister İzmir, ister Sinop fark etmiyor... Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kenardan izlerken, arkası kesilmeyen zamların insanların iç dünyasında yarattığı değişim ‘fazlası var eksiği yok’ böyle!

Önce “Eve ekmek götüremiyoruz” diyen, sonra “Sözlerim çarpıtıldı. Cumhurbaşkanımızın yanındayız” diyen, mazotun litresi 8.5 lirayken ‘Esnaf bitme noktasında, mağdur duruma düştük’ diyen Malatyalı başkan, mazotun 10 lira 50 kuruş olduğu Malatya’da bugün ne diyeceğini bilemez durumdadır, eminim!

Ben olsam bugün zart diye şunu derim: “Mazot fiyatları çarpıyor! Aracımızı benzinciye, kazanamadığımız için de eve ekmek götüremiyoruz!”

Yeni bir zam gelmezse diyecektim, ki geldi! Yarın, Allah kerim! Biri bir kağıt tutuşturur elime belki şunu derim: “Mazot fiyatları çarpıyor şeklindeki sözlerim çarpıtıldı! Cumhurbaşkanımız sayesinde araçlarımızın depolarını S-400 deposu doldurur gibi fullüyoruz!”