UFO gibidir onlar... Gizemlidirler. Hem vardırlar hem de yok... Kimseye benzemezler, herkese de benzeyebilirler! Taş devri dahil her devirde vardırlar. 3921 yılında bile var olacaklar!


Bizdeki sayıları için rahatça ‘kum gibi’ denebilir. Her an aramızdadırlar, şah damarı kadar yakındırlar bize. Babamız, kardeşimiz, komşumuz, arkadaşımız, sevgilimiz olabilecekleri gibi, kendimiz bile olabiliriz!


Teknik olarak, “Güç durumlar karşısında, davranışlarını ahlak ilkelerine ya da düzenli bir düşünceye göre değil, kişisel çıkarlarına en uygun düşecek biçimde ayarlayanlar, oportünistler” deniyor onlara... Fırsatçı yani!


Peki kim bu fırsatçılar, neredeler? Mantar gibi, virüs gibi aniden nasıl ortaya çıkıyorlar?


Fırsatçı insanlar gibi, türlü hastalıklara neden olan fırsatçı enfeksiyonlar da var! Aynı sistemde çalışıyorlar. Bu yüzden fırsatçılığı tıp bilimiyle izah edelim, daha net anlaşılsın...


Fırsatçı enfeksiyona neden olabilecek mikroorganizmalar aslında her insanda var. Sinsice bekliyorlar. Doğru, dürüst yaşayıp sağlıklı ve bağışıklığı sağlam olanlara bir şey yapamayan bu organizmalar, işine geldiği gibi yaşayanlarda ilk fırsatta bakteri olup, virüs olup, parazit olup, mantar olup çeşit çeşit hastalığa neden oluyor... Fırsatçı enfeksiyonun insan vücuduna yaptıkları bunlar.


Fırsatçı insanlar da tıpkı vaktin saatin gelmesini bekleyen mikroorganizmalar gibi aramızda sinsice bekliyorlar. Toplumsal bağışıklık sistemimizin zaaflarından, denetimsizlikten yararlanıp, yükseklerde yaşayanların yaptıklarından örnek alarak bir gecede ortaya çıkıyorlar.


***


* Mesela 1999’da Marmara depreminde un ufak olan İstanbul Avcılar’da ortaya çıkmıştı fırsatçılar. “Yıkılan binalar yüzünden yollar kapandı. Ulaşım çok zor” diyerek içecek sudan tavuk etine, ekmekten yağa her türlü gıda ürününe fahiş zam yaptılar.


* Elazığ depreminde yüzlerce ev yıkılıp insanlara mezar olmuş, hayatta kalanlar yana yakıla ev aramaya başlamışlardı. Fırsatçılar depremden önce 700 lira olan ev kiralarını 1500 liraya yükselttiler!


* İzmir’de deprem oldu. Fırsatçılar oradaydı. Ev kiraları daha o gün 500 lira arttı. Millet, nakliyecilere koştu. Nakliye ücretleri iki üç kat birden arttı.


* Koronavirüs yayılırken fırsatçılar yayılımda virüsle yarıştı. “Ya işten çıkarırım ya da sigortasız çalışmaya razı ol” diyerek binlerce insanı sigortasız çalıştırdılar.


* Takmanın zorunlu olduğu maskelerde virüsü filtreleyen meltblown kumaş kullanılmalıydı. Fakat azıcık pahalıydı. Fırsatçılar ucuz olan, kevgir gibi sponbond kumaş kullandılar. Dandik maskelerin fiyatları katlana katlana arttı. Maske alamayanlar, büyük annelerinin eski tülbentlerini kullandı. Kimbilir maske ile korunduğunu sanan kaç kişinin canını aldılar?


* Ormanlar cayır cayır yandı, millet can derdindeyken fırsatçılar kasap gibi et derdindeydi. 2 Ağustos’a kadar 44 lira olan ısıya dayanıklı eldiven bir günde yüzde 633 artarak 330 liraya çıktı. Yangın söndürme topları, hortumları, tüpleri altın fiyatına satıldı.


* Hopa’da sel felaketi yaşandı 2015’te. Fırsatçıların ilk işi çizme fiyatlarına yüzde yüzden fazla zam yapmak oldu. 12 liralık adi plastik çizmeleri 60 liraya sattılar.


* Milas’ta ormanlar yanıyordu. Yardım için bölgeye koşanlara, ‘alevleri önlemenin tek yolu şu bölgedeki ağaçları kesmek’ deyip, Milas Akbelen Ormanı’nda yeni kömür madeni açmak için ağaçları kestirdiler!


* Koronavirüs yayıldığı için tam kapanma kararı alındı. Virüsle alakası anlaşılamasa da fırsat bu fırsat alkol satışını yasakladılar!


* Virüs tedavisinde kullanılan yüksek oksijen cihazının fiyatı 11 bin liraydı. Koronavirüs artınca fırsatçıların aklına süper bir fikir geldi. Cihazı 10 günlüğü 5 bin liradan kiraladılar.


* İstanbul’da toplu ulaşım taşıtlarını kullanmak için İstanbulkartlara HES kodu zorunluluğu gelince çok sevindi fırsatçılar. 150 liraya HES kodu verdiler.


* Nüfusun yüzde 99.9’u Müslüman olan memleketimizde fırsatçılar Ramazan aylarını bile iple çekerler. 2021 Ramazan ayı öncesi meydanı yine boş bulup at koşturdular. Hurmadan şekere, zeytinden zeytinyağına, sebzeye, meyveye, ete, süte, bakliyata zam üstüne zam yaptılar.


* Bilim insanları aşıyı araştırırken fırsatçılar çareyi çoktan bulmuştu... Covid-19’dan koruma duası! Bana Dua Oku adlı internet sitesi kampanya başlattı, verilen hesaba 20 lira yatıranın yüzüne koronadan koruyan duayı okuyup üfleyiverdiler sanaldan.


* Yangını, seli, depremi sevdikleri gibi havaların anormal ısınması da fırsatçıları mutlu ediyordu. Damacana sulara 1.5 ayda 5 defa zam yaptılar.


* Eğitim yüz yüze olacak kararı karşısında yüzsüzlüğün dibine vurdu fırsatçılar. Daha okullar açılmadan; okul ücreti, bağış miktarı, kalem, defter, çanta, silgi, ayakkabı, pergel, kantinde satılacak yiyecek içecek, servis ücreti gibi akla hayale gelen her türlü ürüne okkalı zam yaptılar.


* Misal Samsun’da yüz yüze eğitim başlayacağı için Ondokuz Mayıs ve Samsun Üniversiteleri öğrencileri bölgede kiralık ev arayışına girdiklerinde fırsatçılar çoktan aralarında anlaşıp iş başı yapmıştı. Geçen yıl 800 lira olan 2+1 kiralık evlerin fiyatı bin 600 liraya fırladı.


***


İyi bir doktora göstersek memleketi, muayenede göreceği durum şu: Sistem mistem hak getire. Saldım çayıra Mevlam kayıra. Bir yanda aksırıp tıksırıncaya kadar yiyenler, bir yanda televizyon haberlerinde kamera önünde ‘pazara 50 lira ile çıktım evladım’ diyenler. Bir yanda altlarındaki milyonluk lüks makam araçlarını helal, midye yemeyi ise haram olarak görenler...


Böyle bir bünyede fırsatçıların mantar gibi türeyip garibanların sırtından besleneceği, parazit gibi kanlarını emeceği, bakteri gibi toplumu için için kemireceği, virüs gibi ölüme sürükleyeceği kesin.


Ne desin doktor? Bir asprin verip Allah’tan ümit kesilmez der...