2020 yılında asgari ücret brüt 2 bin 943 liraydı. 4 kişilik ailesinin ‘asgari’ geçimini sağlayan bir yurttaşın eline her ay net 2 bin 324 lira 70 kuruş giriyordu. 2021 yılında ise asgari ücret net 2 bin 825 lira 90 kuruş oldu ama dolar da 10 liraya merdiven dayadı!

Şimdi, bu devirde vicdanlarını korumayı başarmışlara özel iki soru... Bir, bu miktar bir ailenin geçinmesine yeter mi? İki, istikrar ne demek?

Kolay olan yanıttan başlayalım. İstikrar, düzenlilik içinde sürüp gitmek!

Türkiye’de çalışan nüfusun yüzde 50’si asgari ücretli olduğuna göre, milyonlarca aile 2020 ve 2021 yılının 10 ayında ‘istikrarlı’ bir şekilde yaşadılar, yaşıyorlar! İşi olmayan milyonlar, asgari ücretin bile altında emekli maaşı alan milyonlar ve sözde asgari ücretin üzerinde maaş alan memuru, işçisi, emeklisi milyonlar ‘istikrarlı’ bir şekilde yaşayıp gidiyor denilebilir mi?

Doğru olabilir mi?

Zor soru... Doğru yanıtı verecek insana mangal gibi vicdan lazım!

***

Sierra Leone, dünyanın ‘elmas zengini’ ülkesi. Gana, Papua Yeni Gine, Kongo, Mali, Burkino Faso, Filipinler ise altın zengini.

Sierra Leone mesela, yüzlerce elmas madeni var. Şimdilerde değilse bile bir ara toprağı eşelesen bir parça elmas bulurdun. Sevgililer Günü’nde armağan ettiğiniz yüzüğün ışıldayan elması yüzde 80 bu ülkeden geliyor! Ülkenin ekonomisi ışıldıyor mu peki?

Ne gezeeer! Orası onlarca yıl ‘iç savaş gibi başka ülkelerin çıkarlarına elmas savaşları yaşanan’ bir ülke. Onbinlerce insan öldü. Madenlerde köle düzeni, elmas hırsızlığı için çok katı önlemler var: Bilekten el kesme!

Ve, Sierra Leone dünyanın en fakir ülkelerinden biri. Bu Afrika ülkesinde yaşayan yaklaşık 5.5 milyon insan ‘istikrar’ içinde! Yanlış okumadınız! İstikrar, böyle bir şeydir çünkü...

Elmas zengini olmalarına rağmen sefalet içinde doğan ve sefalet içinde ölüp giden insanların yaşadıkları ülkeye; hal ve gidişat sürüp gittiği için istikrarlı bir ülke denilebilir! Çünkü, sefalet gayet düzenli bir şekilde devam etmektedir.

İstikrar işi, altın zengini olmasına rağmen dünyanın en fakir 15. ülkesi olan Kongo’da da böyledir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünlerde ziyarete gittiği petrol zengini olmalarına karşı en yoksullar arasında sayılan Angola ve Nijerya’da da!

Bu ülkelerde de tıpkı bizde olduğu gibi bir istikrar vardır... Bir avuç zengin istikrarlı bir şekilde daha zengin olur, geri kalanlar da istikrarlı bir yoksullukla sürünüp giderler...

***

Yani doğarsın, anan baban gibi sen de çalışırsın, evlenirsin, yoksulluktan kurtulsunlar diye çocuklarını okutursun, hatta iktidar partisine üye bile olursun ama zinciri kıramazsın. Ölüp gidersin, geride kalanlara istikrarlı yoksulluk miras kalır.

Bu yüzden kızıp sinirlendiklerine ‘hain, bölücü, dış güç’ gibi yaftalar yapıştırma konusunda gayet istikrarlı olan güvenliğimizden, huzurumuzdan sorumlu içişleri bakanı Süleyman Soylu, “Savunma sanayisini geliştiren, İHA teknolojisi ihraç edebilen, terörü içeride bitirme noktasına gelmiş, göçü yöneten, hastane, otoyol, havalimanı gibi temel alt yapısını güçlendirmiş, tüm ekonomik ve siyasi saldırılara rağmen, güvenlik, ekonomik ve siyasal istikrarı bozulmayan bir Türkiye tablosu ile bugün karşı karşıyayız” demiştir...

Soylu’ya göre, istikrarı ne olursa olsun bozulmayan bir memlekette yaşamak nimettir!

Yoksulsan, çocukların yoksulsa, komşun yoksulsa, iyi kötü işin var birlikte ter döktüğünüz insanlar yoksulsa, köye gitsen köyünüzdekiler yoksulsa, otobüse binsen yolcular yoksulsa, kahvedekiler yoksulsa, memleketin doğusu batısı, kuzeyi güneyi yoksullarla doluysa, yoksulluktan yırtmak için genci yaşlısı ‘batıya kaçmak’ istiyorsa, yarının garanti değilse, sadece bugün varsa, birikimin yoksa, dikili ağacın bulunmuyorsa, yıllardır sinemaya tiyatroya gidemediysen, çocuğunun okulu hariç yaşamında tek bir kitap bile alamadıysan, yaptığın tek tatil televizyon karşısında oturmaksa, elektrik, su faturası gelecek diye ödün kopuyorsa, çalan telefonları bankadan aradıklarını bildiğin için açmıyorsan, açıktan gelecek 100 dolarcık bile (1000 Türk Lirası) aileni bir ay rahatlatabilecek haldeyse; yaşadığın güzellik zengini, toprak zengini, verim zengini, insan zengini ülkeye ‘yoksulluğun istikrarlı’ olduğu bir ülke denir!

Siyaset yapan, emir kuluyum deyip gıkını çıkarmadan koltuğa yapışan, iktidara yakın durup sürekli ihaleler kapan, ‘iş yok diyorlar doğru değil, iş beğenmiyorlar’ diyen, elleri patlayıncaya kadar alkışlayan, üç maymunu oynayarak dalga dümenine bakan bir avuç azınlık zengin olsa bile ‘istikrarda istisnalar kaideyi’ bozmaz, Türkiye’de yaşıyorsun... Nimetin kıymetini bil, her seçimde sandığa koş, iktidardakilerin istikrarını bozmamak için oyunu AKP’ye ver, bulduğuna şükret, öp başına koy!

Manidar not: Devlet büyüğümüz, ekonomimizin ne kadar istikrarlı olduğunu ne zaman ve nerede anlattı? 17 Ekim Dünya Yoksullukla Mücadele Günü’nde ve TÜİK’e göre 2017’de birinci, 2018, 2019, 2020 yıllarında da gayet istikrarlı şekilde Türkiye’nin ikinci en mutsuz şehri olan Tunceli’de! Doğrusu ‘memleketin ekonomik istikrarını’ anlatmak için daha doğru bir zaman ve daha güzel bir yer seçilemezdi, bravo...