AKP Genel Başkanı, “Hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Durmak yok, yola devam” deyince ‘en önemli’ hedeflerden biri aklıma takıldı... Erdoğan, iktidara geldiği ilk yıllardan itibaren bıkıp usanmadan onu tekrarladı: En az 3 çocuk! Tekerleme gibi aklına kazıdı milletin, “Bir olur garip olur, iki olur rakip olur, üç olur denge olur, dört olur bereket olur gerisi Allah Kerim...”

Yurttaşlar tutturmaya çalıştı mı peki bu hedefi?

Kısmen...

Tutan nur topu gibi bir ‘üç’ var ama bu ‘üç’ başka!

Reis için kefen giyip sokaklara çıkacak kadar seven taraftarları bile onun koyduğu hedefi niye ciddiye almadı acaba? Laf dinlemezliğin altında bir çapanoğlu var mutlaka! Dış güçlerin oyunu, AKP karşıtlarının bir numarası olabilir!

Numaralara bakalım o zaman...

Gizlemeye hiç gerek yok, kıskanıyorlar bizi! Türkiye kredi kartı pazarında İngiltere’nin ve banka kartı pazarında Almanya’nın önünde bir kere!

Kişi başına düşen bireysel kredi borç miktarı koronavirüs salgınına, kapanmalara rağmen 2020’de 21 bin liraya çıktı. Bu rakam bir yıl önce kişi başına 17 bin liraydı! 2010 yılında ise 2 bin liraydı!

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’deki yurttaşların bireysel kredi borçları 6.3 milyar liraydı. 2021 yılında ise bu borç ‘yeni para ile’ 1 trilyon liraya yaklaştı. Bankaya borcu olanların sayısı 34.5 milyonu buldu.

2.5 milyon kişi kredi borcunu ödeyemedi. 1 milyon 685 bini takibe düştü.

Biz sadece şanslı 5 müteahhit iyi kazanıyor sanıyorduk, bankacılık sektörü koronavirüse rağmen 2020’de tüm zamanların en yüksek karlılık oranını yakaladı. Faiz haramdır diyen iktidar döneminde, faiz gelirlerini katlayıp 60 milyarla rekor kırdı!

Bir tane kredi kartı yurttaşların işini görmemeye başladı! Başka bir bankadan bir tane daha, başka birinden bir tane daha alındı. Borcu borçla kapatma dönemi başladı.

Bütçeye bütçe demeyen, devletten iki de bir ek bütçe isteyen duacı Diyanet bile bu konuda devreye girdi! Yurttaşın, “Kurbanımı kredi kartı ile alırsam caiz olur mu” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hayvanın sıhhatine engel teşkil etmez, alabilirsin!”

2020 yılının Nisan ayında toplam kredi kartı sayımız 78 milyon 669 bindi. 30 gün sonra Mayıs’ta 371 bin birden arttı. İşin ilginci 83 bin yurttaş ilk kredi kartını alırken, 288 bin kişinin elinde hali hazırda en az bir tane zaten vardı. Belli ki ikinciyi, üçüncüyü aldı!

İşler çığrından çıktığı, bir tane, iki tane yetmediği için son moda, “çoklu kredi kartı ile ödeme sistemi” icat ettiler! Mesela elindeki kartlardan birinin içinde 300, diğerinde 250, öbüründe de 175 lira kalmış... Girdin internete, çocuğun okulu için alman gerekenleri seçtin, toplam 700 lira. Alamam diye dert etme. Aynı anda elinde kaç kredi kartı varsa hepsini kullanıp, ihtiyaç giderebilirsin.

Kredi kartı kullananların sayısı 2021 şubat itibarıyla ilk kez 28 milyon kişiyi aştı. Haziran sonunda ise Türkiye’deki toplam kredi kartı sayısı 80 milyona ulaştı.

Memleketin üç çocuk olayı şöyle gelişti. AKP iktidarı öncesi 2001 yılında Türkiye’nin doğurganlık hızı 2.38, neredeyse 3 çocuktu! 2019’da peki? 1.88... Bir ülke için nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.10 kritik sınırın bile altında! Anlamı şu: Bırak 3 çocuğu, bu hızla düşerse 1 çocuk mumla aranacak!

Film memleketin tamamında aynıydı ama Hakkari fragmanı oldu... Reis’in sözünün neden dinlenmediği kabak gibi ortaya çıktı burada!

2020 yılında bankalardaki kredi bakiyesi yüzde 95’lik artışla Türkiye birincisi olan Hakkari’de ‘üç çocuk yapmaya yarayacak’ nüfus artış hızı ne oldu biliyor musunuz? Neredeyse eksi 2!

Türkiye’nin nüfusu ne? 83 milyon 614 bin. Memlekette kaç kredi kartı var? 80 milyon! Kaç kişide kredi kartı var? 28 milyon!

Sonuç: Millet, o kadar tekrara rağmen ‘en az üç’ lafını yanlış anladı... Üç çocuk yapıp insanca bakmak mümkün olmadığından, ele güne muhtaç olmamak için en az üç kredi kartı sahibi oldu!

Öyleyse ne diyoruz? Bir kredi kartı garip olur, iki olur lazım olur, üç olur acil ihtiyaç halinde denge olur, dört olur artık ne olur bilinmez. Gerisi, Allah Kerim...