2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesiyle başlayan Rusya Ukrayna krizi, Rusya'nın saldırmasıyla savaşa dönüştü. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali şiddetli çatışmalara sahne olurken, tüm dünyadan tepkiler yükseliyor. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada saldırıların ilk haftasında 1 milyon insanın Ukrayna'dan kaçtığı duyuruldu.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞI SEBEBİ NEDİR, NASIL BAŞLADI?

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimlerin tarihçesi aslında Orta Çağa'a kadar gidiyor. Kriz dolu ancak ortak geçmiş nedeniyle Putin iki ülkeyi sık sık “tek halk” olarak nitelendiriyor.

1991 yılında Sovyet Birliği ardından Rusya, Ukrayna ve Belarus Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kurdu. Rusya'nın bu birlik ile amacı hem nufüzunu devam ettirmek hem de ucuz doğal gaz arzı yoluyla ülkeleri yeniden kendisine bağlayabilmekti. Fakat Belarus, Moskova ile yakın bir ittifak kurarken, Ukrayna yönünü giderek Batı'ya doğru çevirdi.

İki ülke arasında “soğuk” ilişki 2014 yılında kritik eşiğe geldi. Ukrayna'da yaşanan otorite boşluğundan yararlanan Rusya Mart 2014'te Kırım'ı ilhak etti. Ukrayna'nın doğusundaki, Rusya sınırındaki Donetsk'te de Rusya'dan destek alan Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında da çatışmalar yaşandı. Konumu Avrupa ile Rusya arasında olan Ukrayna'da yaşayan vatandaşlar da Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplara bölündü.

KİEV'DE GERGİN BEKLEYİŞ SÜRÜYOR

Rus birliklerinin tanklarla Ukrayna’nın başkenti Kiev’e her an girebileceği belirtilirken, kent halkı barikatlar kurarak ve hendekler kazarak düşmanı bekliyor.

Kentteki bir inşaat alanında, Rus tanklarının girişini engellemek amacıyla dev hendekler kazılıyor. İnşaat işçileri ve yerel halk, Rus birlikleriyle çatışmaya hazırlık için dikenli tellerle örülü barikatlar kurmak üzere hummalı bir çalışma yürütüyor.

Ülkenin önde gelen inşaat şirketlerinden biri, Rusya'nın geçen hafta Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından 3 milyonu aşkın nüfusa sahip başkenti korumak üzere harekete geçmişti. Şirket, kenti korumak için yönettiği inşaat sahalarını savunma hattına çevirdi.
Birçok kişi de barikatların kurulmasına yardım etmek için gönüllü oldu. Savunma hattının inşasına yardım eden işçilerden Zakhar, “Nasıl savaşılacağını bilmiyoruz ama bir faydamız olacağını biliyoruz” dedi.

Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko da, kentte savunma birlikler oluşturulduğunu ve birçok yerde kontrol noktalarıyla sığınaklar kurulduğunu bildirmişti.

Yedek asker olarak görev yapan birçok Kievlinin de silahlanarak savaşa hazır halde beklediği belirtildi.

Ukrayna'nın farklı kentlerinde de birçok kişi Rus askerlerinin ilerleyişini durdurmaya çalışan orduya destek amacıyla sivil savunma birlikleri kuruyor. Ayrıca bağımsız milis güçler de Rus askerleriyle çatışmalara katılıyor.
Ukrayna'daki direnişin, özellikle kent merkezlerinde Rus birliklerin ilerleyişini yavaşlattığı söyleniyor.

ABD'li teknoloji şirketi Maxar da, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e doğru yolda olan 64 kilometre uzunluğundaki Rus ordusuna ait konvoyun görüntülerini paylaştı.



RUSYA, AVRUPA'NIN EN BÜYÜK NÜKLEER SANTRALİNİ ELE GEÇİRDİ

Ukraynalı yetkililer, Rus askeri güçlerinin ülkenin güneydoğusunda bulunan Zaporijya Nükleer Santrali’ni ele geçirdiğini açıkladı.

Bugün erken saatlerde Rus ve Ukrayna güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında santralin yakınında bulunan beş katlı eğitim tesisinde yangın çıkmıştı. Zaporijya Nükleer Santrali’nde çıkan yangının bir nükleer felakete dönüşebileceği korkusuyla dünya başkentlerinin alarma geçmesinin ardından yetkililer, eğitim merkezi olarak tanımlanan binada çıkan yangının söndürüldüğünü açıkladı.

Ukrayna’nın Enerhodar kentinde bulunan Zaporijya Nükleer Santrali, Avrupa’nın en büyüğü ve dünyanın da en büyük 10 nükleer santralinden biri olarak biliniyor.

‘3 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ’

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Direktörü Rafael Grossi, Rusya’nın Ukrayna’daki nükleer santrale gerçekleştirdiği saldırıya dair yaptığı açıklamada, “Bir mermi binaya isabet etti. Ama bina reaktörlerin bir parçası değildi. Mermi nedeniyle yangınlar çıktı ama kontrol altına alındı. Bir ünite çalışır durumda, diğer tüm birimler ya kapatıldı ya da başka nedenlerle zaten kullanım dışıydı. ” dedi.

Saldırılar sonrası üç kişinin hayatını kaybettiği iki personelin de yaralandığı bilgisi paylaşıldı.

RADYASYON SEVİYESİ NORMAL

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, Ukrayna’da üretilen elektriğin beşte birinden fazlasının sağlayan Zaporijya santralindeki radyasyon seviyesinin yükseldiğine dair bir belirti görülmediğini açıkladı.

Ukrayna’da bulunan dört nükleer santralini işleten devlet kurumundan bir yetkili çatışmanın durduğunu, yangının söndürüldüğünü ve Zaporizhzhia santralinin normal şekilde çalışmaya devam ettiğini açıkladı.

Yetkili “Nükleer santraldeki personel iş yerlerine döndü ve santralin normal işleyişini sürdürüyor” dedi.

“FELAKET, ÇERNOBİL’İN ALTI KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE OLUR”

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) bugün yaptığı uyarı açıklamasında, Zaporjiya Nükleer Santrali'nde güç kullanımının derhal durdurulmasını ve bir reaktörün vurulması halinde çok ciddi tehlike ortaya çıkacağını belirtti. Ukrayna nükleer santrallerinin yönetiminde bulunan Energoatom Başkanı Petro Kotin, bugün nükleer santralde bir felaket yaşanması durumunda bunun Çernobil'in altı katı büyüklüğünde olacağı konusunda uyardı.

IAEA Başkanı, nükleer santraldeki gelişmeler hakkında “derin endişe duyduğunu” belirtti ve Ukraynalı yetkililerin, IAEA’ya santraldeki “hayati önem taşıyan” ekipmanın zarar görmediğini bildirdiğini açıkladı.
Santralde çekilmiş ve Reuters tarafından doğrulanan görüntülerde, santral yerleşkesindeki bir binanın yakınında ateş açıldığı ve dumanların yükseldiği görülüyordu.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy yayınlanan bir görüntülü mesajda, “Avrupalılar, lütfen uyanın. Politikacılarınıza Rus birliklerinin Ukrayna’da bir nükleer enerji santraline ateş açtığını söyleyin” dedi.

Zelenskiy, “Ukrayna halkı, biz Ukrayna'nın ve Avrupa'nın tarihini bitirebilecek bir gece atlattık. Rus orduları Avrupa'daki en büyük nükleer santrale saldırdı. Ruslar nereyi vurduklarını biliyorlardı. Ukrayna'da 15 nükleer elektrik santrali var. Ruslar Çernobil trajedisini unuttular” diye konuştu.

SANTRAL YERLEŞKESİNE SALDIRI

Enerji santralinin yakınında bulunan Energodar kentinin belediye başkanı Dmytro Orlov, internet üzerinden paylaştığı bir gönderide, Kiev’in yaklaşık 550 km güneydoğusunda kalan bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığını ve hayatını kaybedenler olduğunu ifade etmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana binlerce kişinin hayatını kaybettiği veya yaralandığı tahmin edilirken, Ukrayna’dan kaçan mülteci sayısı 1 milyonu buldu.

İşgal, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bir Avrupa devletine yönelik gerçekleştirilen en büyük saldırı olarak nitelendiriliyor.

Günün erken saatlerinde ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson santraldaki son durum hakkında bir bilgi almak için Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştü.



BEYAZ SARAY’DAN YENİ AÇIKLAMA

Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, “Başkan Biden, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile birlikte Rusya’ya bölgedeki askeri faaliyetlerini durdurma ve itfaiye ile acil müdahale ekiplerinin bölgeye girişine izin vermesi çağrısında bulundu” ifadelerine yer verildi.

Johnson, Rus güçlerinin derhal saldırıdan vazgeçmesi gerektiğini söyledi ve Zelenskiy’ye katılarak ateşkesin hayati önem taşıdığını ifade etti.

ZELENSKİY’E DESTEK GELDİ

İngiltere başbakanlık makamından yapılan açıklamada “Başbakan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in pervazsız eylemlerinin artık tüm Avrupa için direkt bir tehdit oluşturduğunu söyledi” ifadelerine yer verildi.

Japonya hükümeti sözcüsü Rusya’nın santrale gerçekleştirdiği saldırıyı “barbarca ve kabul edilemez” şeklinde nitelendirdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Çin hükümetinin iki tarafa da “geri çekilme, çatışmaları daha da tırmandırmama ve bahsi geçen nükleer tesislerin güvenliğini sağlama” çağrısında bulunduğunu söyledi.



UKRAYNA'DAN NATO'YA "ASKER GÖNDERİN" ÇAĞRISI

Rusya'nın Ukrayna işgalinde saldırıların başlıca hedeflerinden Mariupol kentinde belediye başkan yardımcısı, NATO'dan bölgeye asker göndermesini istediklerini söyledi.

Ukrayna'nın güneydoğusundaki kentte yoğun bombardıman altında büyük bir insani kriz yaşandığını belirten Belediye Başkan Yardımcısı Sergey Orlov, BBC Radio 4'a yaptığı açıklamada “NATO yardıma gelmedikçe Putin sivilleri öldürmeyi durdurmaz” dedi.

Rus işgalini “demokrasiye ve Avrupa uluslarına karşı bir savaş” olarak niteleyen Orlov, “NATO liderleri korkuyor ve bu çok üzücü. Bir gün Putin'i durdurmak için doğrudan askeri desteğin şart olduğunu anlayacaklarını umuyoruz” diye konuştu.

RUSYA İÇİN KİLİT ÖNEME SAHİP

Azak Denizi kıyısındaki Mariupol kentinde, Ukrayna Ulusal Muhafızları'nın direnişinin devam ettiği ancak Rusya ordusunun yerleşim yerlerini hedef alan bombardımanın sürdüğü belirtildi. Ukrayna’nın stratejik kentlerinden biri olan Mariupol'ün Rusya için kilit bir stratejik hedef olduğu ve Rusya’nın burayı ele geçirmesi halinde Kırım’daki birliklerle güçlerini birleştirebileceği söyleniyor.

Ukrayna’nın Karadeniz kıyısında bulunan liman kenti Mykolayiv'deyse Rus birliklerinin saldırısının püskürtüldüğü belirtildi. Ukrayna Devlet Başkanlığı danışmanı Oleksiy Arestoviç, daha önce kente girdiği söylenen Rus askerlerinin geri püskürtüldüğünü kaydederek “Bu konuda ihtiyatlı bir iyimserlik içindeyiz. Diğer yerlerde de saldırıların durdurulacağına inanıyorum” dedi.

Rus ordusunun Ukrayna'nın Çernihiv kentine dün düzenlediği hava saldırısındaysa can kaybı 47'ye yükseldi.

ZELENSKİY: 9200 İŞGALCİ ÖLDÜRÜLDÜ

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, “Dün Belarus ile görüşmelerde insani koridor açılması konusunda mutabık kalındı. Savunmamız düşmana ağır kayıplar verdiriyor. 9200 işgalci asker öldürüldü. Harkov, Nikolayev ve Kiev'de düşman birliklerini vuruyoruz” dedi.

Ukrayna lideri şu ifadeleri kullandı: “Bizi, savunmamızı ve ülkemizi yıkamayacaklar. Kendi ülkemizde, evimizdeyiz. Provoke eylemler hazırlıyorlar. Şuan Herson'da provoke eylem hazırlığındalar. Rusya lehine miting düzenleyecekler. Bundan dolayı şehre yabancıları getirdiler ve yerli hainleri arıyorlar. Herson Ukrayna değildir diye pankartlar hazırlıyorlar. Bunlar Donetsk'te ve Luhansk'ta da böyle başladı.”



ŞİRKETLER RUSYA'YI TERK EDİYOR

Ukrayna’nın işgali sonrası, 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Rusya’da faaliyet göstermeye başlayan küresel şirketler ülkeden çıkmaya başladı.

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımları artırması, hava sahalarını Rus uçaklarına kapatması ve bazı bankaların SWIFT para mesajlaşma sisteminden çıkartılması sonrası ülkedeki faaliyetlerini sonlandıran şirketlerin listesi her geçen gün uzuyor.

Ayrıca Rublenin değer kaybetmesi ve ekonomik yaptırımlar sonrası Rusya’da faaliyet göstermek, şirketler için sorun yaratmaya başladı. Bazı şirketler faaliyetlerini hem prestij için hem de finansal risklerin devam edemeyecek kadar büyük olduğunu düşündükleri için sonlandırıyor.

30 YILLIK DEFTER KAPANIYOR MU?

1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ülkede özel işletmelere izin verilmesi ve yabancı şirketlerin faaliyet göstermesinin serbestleşmesi sonucu pek çok şirket aradan geçen 30 yılda Rusya pazarına büyük yatırımlar yaptı.

Bu süre zarfında küresel dev şirketler bu coğrafyada büyük fırsatlar gördü ve pazara girdi. 30 yıllık sürede şirketler milyonlarca tüketicinin bulunduğu bir pazarın yanı sıra büyük yer altı kaynaklarına sahip ülkeye adeta akın etti.

Ancak geçtiğimiz hafta Rusya’nın komşusu Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte bu eğilim tersine döndü. Enerji ve otomotiv başta olmak üzere pek çok dev şirket ülkedeki operasyonlarını sonlandırma kararı aldı. Bazı şirketlerse henüz karar aşamasında.

Bu kararın arkasında tedarik zincirlerinin zora girmesi, SWIFT yasağı nedeniyle finansal işlem yapmanın zorlaşacak olması ve şirketlerin Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlara verdiği destek yatıyor.

İşte Rusya operasyonlarına son vermeye hazırlanan küresel devler:

ENERJİ SEKTÖRÜ

Rusya’nın en büyük yabancı yatırımcısı olan petrol şirketi BP, pazar günü yaptığı sürpriz duyuruyla devlet kontrolünde bulunan Rosneft’teki yüzde 20’lik hissesinden çıkacağını duyurdu. Bu kararın ardından edilecek zararın büyüklüğünün 25 milyar doları bulabileceği tahmin ediliyor. Karar ayrıca şirketin küresel petrol ve gaz üretimini üçte bir oranında azaltabilir.

Bir başka petrol devi Shell de Rusya’nın ‘anlamsız askeri saldırganlık’ içinde bulunduğunu belirterek, Sahalin-II sıvılaştırılmış doğal gaz tesisi ve Almanya’nın geçen hafta engellediği Kuzey Akımı 2 boru hattı projesindeki payı da dahil olmak üzere Gazprom’la olan tüm ortaklıklarına son verdi. Her iki proje de yaklaşık 3 milyar dolar değerinde.

Birleşik Krallık Enerjiden Sorumlu Devlet Bakanı Kwasi Kwarteng, pazartesi günü Shell İcra Kurulu Başkanı Ben van Beurden ile bir araya geldi ve bu hareketi memnuniyetle karşıladığını belirtti. Kwarteng Twitter’dan, “Shell doğru kararı verdi. Artık İngiliz şirketlerinin Rusya’yı izole etmesi güçlü bir ahlaki zorunluluk. Bu işgal Putin için stratejik bir başarısızlık olmalı” açıklamasında bulundu.

Exxon Mobil de salı günü Rusya’daki gaz üretim sahası Sahalin-1’deki operasyonlarını durduracağını söyleyerek toplu göçe katıldı.

OTOMOTİVCİLER DE RUSYA’DAN ÇIKIYOR

Ülkeden çıkan şirketler enerji devleri ile sınırlı değil. Sanayi sektöründe de küresel devler ülkeyi terk etmeye başladı. Dünyanın en büyük ticari araç üreticilerinden biri olan ve Daimler Truck, bir sonraki duyuruya kadar Rusya’daki ticari faaliyetlerini durduracağını açıkladı.

Ayrıca otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Volvo da Rusya’da satış ve üretimi durdurduklarını duyurdu. Motosiklet üreticisi Harley-Davidson, Rusya’daki işini askıya aldığını söyledi. Hindistan menşeili Tata Motors şirketine ait olan Jaguar Land Rover Automotive, lüks araçlarının Rusya’ya teslimatını durdurdu.

General Motors da, tedarik zinciri sorunları ve bir dizi dış faktöre bağlı olarak Rusya’ya yapılan sevkiyatları durdurduğunu söyledi. Ford da salı günü yaptığı açıklamada Rusya’daki operasyonları askıya aldığını açıkladı.

Japonya’nın en büyük otomobil üreticileri de salı günü bu dalgaya katıldı. Toyota 4 Mart’tan itibaren St. Petersburg’daki tesisinde üretimi durdurduğunu ve Rusya’ya araç sevkiyatını durduracağını duyurdu. Mitsubishi ise Rusya’da faaliyet gösterme riskini değerlendirmek için toplanacak.

FİNANS, TEKNOLOJİ, MODA VE SİNEMA DEVLERİ

Otomobil ve enerji endüstrisinin dışında da pek çok şirket operasyonlarını geri çekiyor.

Ödeme sistemleri Mastercard ve Visa da uluslararası yaptırımlara uymak için ödeme ağlarından belirli Rus faaliyetlerini engellediklerini söyledi.

Apple ve Nike salı günü Rusya’daki satışları durdurma planlarını açıkladı. Walt Disney, WarnerMedia ve Sony Pictures da Rusya’da yeni film gösterimlerini askıya aldı.

IKEA VE H&M DE ÇEKİLME KARARI ALDI

İsveçli mobilya devi IKEA da Rusya ve Belarus’taki faaliyetlerini geçici olarak durdurduğunu açıkladı. Şirket sözcüsü bugün yaptığı açıklamada “Savaşın şimdiden büyük bir insan etkisi var. Ayrıca tedarik zinciri ve ticaret koşullarında ciddi aksamalara neden oluyor. Tüm bu nedenlerden dolayı şirket grupları, Rusya’daki IKEA operasyonlarını geçici olarak durdurma kararı aldı” denildi.

İsveçli giyim firması H&M de Rusya’daki bütün mağazalarını kapatma kararı aldı.

Cumartesi Rusya’nın başkenti Moskova’da yeni şubeler açmaya hazırlandığının duyulması üzerine büyük tepki çeken şirket, kararını değiştirdiğini belirtti. Şirketten yapılan açıklamada, yeni mağazaların açılmasını durdurdukları ve bütün mağazalarını geçici olarak kapatma kararı aldıkları bildirildi.

Bunların yanında dev şirketlere hizmet veren küresel hukuk ve danışmanlık şirketleri de ülkeyi terk ediyor. KPMG, Baker McKenzie, Allen & Overy gibi hukuk ve danışmanlık şirketleri ülkedeki müşterilerini bırakacağını açıkladı.

Yatırım şirketi Morningstar’ın sektör stratejisti Allen Good konu ile ilgili, “Çıkışlarla ilgili daha fazla duyuru görürseniz şaşırmam” yorumunda bulundu.

[old_news_related_template title="Rusya-Ukrayna savaşı... Hangi ülkeler Putin'e desteğini açıkladı?" desc="Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sekizinci gününde şiddetli çatışmalara sahne olurken, tüm dünyadan tepkiler yükselmeye devam ediyor. AB ve ABD başta olmak üzere birçok ülke Rusya'ya yönelik yaptırımlarını sertleştirirken, bazıları ise Putin'in yanında yer aldı. Ekonomik yaptırımlardan çekinerek tarafsız kalmayı seçen ülkeler de hesaba katıldığında Putin'in destekçileri hiç de azımsanabilecek sayıda değil... " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/03/iecrop/bz32msezsjkt7daoacqbqti6uu-1-1_16_9_1646310645.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/dunya/rusya-ukrayna-savasi-hangi-ulkeler-putine-destegini-acikladi-6986715/"]