DİSK heyeti, İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü önünde Bartın Amasra'da meydana gelen maden faciasıyla ilgili açıklama yaptı. Amasra'da bir dizi görüşme yaptıklarını belirten DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Amasra Belediye Başkanı ve yöre halkıyla görüşmeler yaptık. Hayatını kaybeden madenci aileleriyle buluştuk, başsağlığı diledik. Acı tarifsiz. Babasını kaybetmiş çocuklar, eşini kaybetmiş kadınlar vardı" dedi.

KAZA DA DEĞİL KADER DE DEĞİL

"Bir kez daha söylemek istiyoruz ki, yaşananlar hiçbir biçimde kaza da değil, kader de değil" diyen Çerkezoğlu, şunları söyledi:

* Madenlerdeki bu tablo memleketin normali değil, madencilerin kaderi hiç değil. Bu ölümler açıkça önlenebilir ölümlerdir. Her biri bir iş cinayetidir.

* Tüm işyerlerinde yaşadığımız bu kara tablonun nedeni, işçinin yaşamıyla kazma sapı arasında, herhangi bir iş makinesi arasında, inşaatta çalışan işçiyle asansör vidası arasında hiçbir fark görmeyen sermaye düzeninin sonucudur.

* Bu yaşananlar madenlerden inşaatlara, fabrikalardan hastanelere kadar bu ülkenin güzelliklerini üreten işçilerin hayatını bir maliyet unsuru olarak gören zihniyetin bir sonucudur.

* Üretim zorlamasının bir sonucudur. Dün bir madenci babası söyledi, 'Epeydir sorunlar olduğunu anlatıyordu oğlum. Kısa bir süre sonra bakım için ara verileceğini söylüyordu' dedi. Aslında yaşadığımız tablo tümüyle bu zihniyetin sonucu. Ülkeyi yöneten siyasi iktidar hala yaşananları kaza diye, kader diye nitelendirmeyi planlıyor.

BU KADER SADECE İŞÇİ SINIFI İÇİN Mİ VAR?

* Bu kader sadece Türkiye işçi sınıfı için mi var? Dünyanın her yerinde maden var. Madenlerde ölümlü iş kazalarının en fazla olduğu ülkelerden biri Türkiye. Yani bu kader değil. Tüm bunlar önlenebilir ölümlerdir.

* Yıllardır işçi sağlığı, iş güvenliğindeki kara tablonun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri söylüyoruz, anlatıyoruz.

* Hepimiz yaşayarak görüyoruz ki, madenlerdeki bu kara tablonun nedeni sosyal devletin tasfiyesidir. Gereğinin yerine getirilmemesidir. Bu ölümlerin nedeni bilimden uzaklaşılmasıdır.

* Bu ölümlerin nedeni maden işçilerinin sendikasız, örgütsüz bırakılması ve emeğin zayıflatılmasıdır. İhtiyacımız olan kaderin planı değil bilimin ve emeğin planıdır.

* Yani sosyal devletin yerine getirilmesi, bilim ne emrediyorsa üretim baskısı olmadan önlemlerin alınmasıdır. İhtiyacımız olan işçilerin sendikalaşmasıdır.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

Üç tane yapısal temel adım atılmalıdır:

* 10. yılını dolduran 6331 yasa da dahil olmak üzere bu alandaki temel zihniyet değişmelidir. İşçi sağlığı, iş güvenliğinin kendisini piyasaya açan zihniyet değişmelidir.

* İşçi sağlığı ve iş güvenliği tümüyle bilim insanları, üniversiteler, meslek örgütleri ve sendikaların denetiminde bağımsız bir alan olarak işletilmelidir.

* En iyi yasayı da yapsanız, en iyi düzeni de kursanız bir denetim mekanizması var ki onun yerini hiçbir şey tutmaz. İşçinin kendi öz denetimidir. Bunun yolu da sendikadır. Sendikalaşma önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Bu tabloyu değiştireceksek daha fazla sosyal devlet ve sosyal haklar olacak. Bilime kulak verilecek. Sendikalaşma önündeki engeller kaldırılarak emeğin güçlenmesi sağlanacak. DİSK bu sürecin takipçisi olacağız.

[old_news_related_template title="DİSK Genel Başkanı'ndan işten atılan 23 işçiye destek" desc="DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Yasin Çakır Un Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de 23 işçinin işten çıkarılmasına tepki göstererek, “Bu dünya yüzünde en onurlu şey işine ve ekmeğine sahip çıkmak için, emeğine sahip çıkmak için yan yana gelmek, sınıf kardeşliğiyle omuz omuza vermek ve örgütlenmek, sendikalı olmaktır” dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/10/22/iecrop/f4b75936-2f75-4f54-82c4-edb7ceabd063_16_9_1666443743.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/disk-genel-baskanindan-isten-atilan-23-isciye-destek-7435004/"]