Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilerle düzenlenen iftar programında konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı;

*Türkiye olarak mesuliyetlerimizi yerine getirmenin, krizlerde yapıcı rol oynamanın çabasındayız. Ukrayna krizinde ülkemizin barışı, istikrarı, insanı ve insan hayatını merkeze alan girişimci dış politikasının en son örneğidir.

*Ukrayna ve Rusya'nın Dışişleri Bakanlarının bir araya gelmelerini temin ettik. Tarafları yüz yüze müzakerelerini sürdürmeleri amacıyla İstanbul'da misafir ettik.

"ÇABALARIMIZA GÖLGE DÜŞÜRDÜ"

*Bu görüşmeler sayesinde taraflar somut ilerleme kaydetti. Ancak İrpin ve Buça'dan gelen görüntüler, sivillerin hedef alınması çabalarımıza gölge düşürdü.

*Taraflar arasında çevrim içi görüşmeler devam ediyor. Her iki tarafın güven duyduğu ülke olarak çabalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul süreci de en muteber ve en kestirme çıkış yolu vasfını halen korumaktadır.

"SAMİMİYETLE SÖYLÜYORUM"

*Her iki taraf da İstanbul'daki görüşmeleri ilerletmekten yana olduklarını belirtiyor. Sayın Zelenskiy ve Putin ile düzenli telefon görüşmeleri gerçekleştiriyorum. Tespitlerimi, değerlendirmelerimi ve beklentilerimi doğrudan ve samimiyetle söylüyorum.

*Bu savaşın kazananı olmayacağını, hepimizin tüm insanlığın kaybedeceğini iletiyorum.

"UKRAYNA'NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ..."

*Acının, yıkımın ve gözyaşının daha fazla sürmesine kayıtsız kalamayız. Bizim kültürümüzde hayırlı işlerde acele edilmesine inanılır.

*Kalıcı barışın tesisi insanlık adına yapılmış en hayırlı girişimlerden biri olacaktır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasıyla birlikte diyalog yoluyla barışın gerçekleşeceğine inanıyorum.

*Ukrayna savaşı, adil bir dünya düzeni kurma arayışımızın ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Dünya 5'ten büyüktür diyerek BM Güvenlik Konseyi reformu çalışmalarımız anlaşılmış oldu.

NATO VE AB'YE ÇAĞRI

*Küresel güvenlik mimarisinin adalet ve kapsayıcılık temelinde yeniden inşa edilmesi açıktır. Türkiye 70 yıla aşkın süredir NATO içerisinde gereken dayanışmayı göstermiş vazgeçilmez müttefik olduğunu defalarca ispatlamıştır.

*Sığ değerlendirmelerin aksine Ukrayna bağlamındaki en son gelişmeler NATO ittifakı ve ittifak içinde Türkiye'nin önemini açıkça ortaya koymuştur.

*AB üyeliği Türkiye'nin stratejik hedefi olmayı sürdürmektedir. Savaşın küresel boyutlara oluşan menfi etkileri güvenlik ve enerji başta olmak üzere Türkiye'nin AB için ne denli stratejik konumda olduğunu göstermiştir.

*Tam üyelik perspektifimizi esas alan somut ve anlamlı adımları AB'den atmasını bekliyorum.

SURİYELİLERLE İLGİLİ AÇIKLAMA

*Yemen, Somali, Myanmar, Libya, Afganistan, Filistin ve Suriye'de milyonlarca masum insan bir ramazan ayını daha buruk geçiriyor. Uluslararası toplumun krizleri çözme kabiliyetini kaybediyor olmasının bedelini, tüm bu coğrafyalarda çocuklar, kadınlar ve siviller ödüyor.

*Tedbir alınmadığı, yardım eli uzanmadığı veya bir dilim ekmek bulamadığı için ölen her masumla birlikte insanlık da ölüyor. Bizi biz kılan kadim değerler çok büyük yara alıyor. Türkiye 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere yaklaşık 5 milyon yerlerinden edilmiş kişiye geçici ev sahipliği yapmaktadır.

*Tek başına bırakılmış olsak da Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.

"TÜM DOSTLARIMIZIN GÜÇLÜ DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ"

*Türkiye, aynı zamanda güney sınırının hemen ötesinde, rejimin bombaları ve terör örgütlerinin saldırıları altında hayata tutunmaya çalışan mazlum ve mağdurlara da sahip çıktı.

*Bu minvalde hem Suriye hem Irak'ın kuzeyinin terörden arındırılması ve güvenliği için adım atmaktan çekinmiyoruz. PKK, YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere kaynağı kim ve neresi olursa olsun terörün tüm çeşitleriyle kesintisiz bir mücadele veriyoruz.

*Bu mücadelemizi terörü ülkemiz, bölgemiz ve tüm insanlık için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarana kadar sürdürmekte kararlıyız. Terör örgütlerine özellikle finans temin eden kaynakların kesilmesi noktasında, tüm dostlarımızın güçlü desteğini beklediğimizi burada ifade etmek istiyorum.

*Aynı şekilde teröristlerin ve Neo Nazi örgütlerin demokratik sistemi istismar etmesinin de önüne geçilmelidir. Bilhassa İslam ve yabancı düşmanı grupların ifade hürriyetlerini ve toplanma özgürlüğünü Müslümanların inançlarına, kutsallarına, ibadethanelerine hakaret ve saldırı vasıtası olarak kullanmasına fırsat verilmemelidir. Son olarak Mescid-i Aksa’da yapılanları görüyoruz.

*Bu bizler için bir üzüntü kaynağıdır. Bunu yaşamak asla istemiyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı ile de bunları Türkiye ziyaretinde konuşmuştuk. Bundan sonraki süreçte temenni ederim ki bunları bir daha yaşamayız.

"ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞMEYİ SAMİMİYETLE SÜRDÜRÜYORUZ"

*Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta istikrarın sağlanmasına öncelik veriyor, adil, gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüm için çaba harcıyoruz. İşgal edilmiş Azerbaycan topraklarının kurtarılmasıyla bölgemizde barış adına önemli bir fırsat yakalandığı kanaatindeyiz. Bu fırsatın heba edilmemesi için komşumuz Ermenistan’la normalleşme sürecimizi samimiyetle sürdürüyoruz.

*Tarihi, kültürel ve beşeri bağlarımızın olduğu Balkanlar’da yeni gerilimlerin önüne geçilmesi ve istikrarın muhafazası için gayret sarf ediyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail başta olmak üzere Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerimizde yakaladığımız ivmeyi korumakta kararlıyız. Ümmetin kanayan yarası olan Filistin davasına sahip çıkmaya, Filistinli kardeşlerimizi tüm imkanlarımızla desteklemeye devam ediyoruz.

*İlk kıblemiz Mescid-i Aksa ve Kudüs-ü Şerif konusundaki hassasiyetimiz tüm dünyanın malumudur. Son günlerde yaşanan olaylarla ilgili olarak dün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile ve BM Genel Sekreteri Sayın Guterres ile birer telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Harem-i Şerif’in mahremiyetine yönelik saldırıları lanetlediğimizi, Müslümanların ibadet hakkının engellenmesine yönelik girişimleri kabul etmediğimizi açıkça dile getirdim.

*Gerilimin daha fazla tırmanmaması için üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. Öte yandan ABD ile tesis ettiğimiz stratejik mekanizmanın işlevsel hale gelmesinden de memnunuz. Yeniden Asya girişimimiz çerçevesinde en batıdaki Asyalı ülke olarak tüm Asya kıtası ile ilişkilerimizi geliştiriyoruz.

*Afrika ve Latin Amerika açılımlarımız devam ediyor. Toplam 253 dış misyonumuzla dünyanın tamamıyla aramızda yeni köprüler kurmanın gayretindeyiz. Türkiye’deki mukim temsilcilik sayısının 294’e ulaşması da gayretlerimizin karşılıksız kalmadığını gösteriyor. İnşallah kazan kazan ve eşit ortaklık temelinde tüm ülkelerle iş birliğimizi ilerletmeye devam edeceğiz. Daha adil, daha yaşanabilir, daha huzurlu bir dünyayı ancak karşılıklı anlayış ve dayanışmayla inşa edebiliriz.

*Bunun için farklılıklarımız yerine ortak noktalarımıza odaklanmalı, bir arada barış içinde yaşamanın, iş birliğimizi geliştirmenin yollarını aramalıyız. Popülizmi, İslam düşmanlığını, ırk, dil, din ayrımcılığını bir tarafa bırakmalı her alanda ve seviyede adaletin gücünü hakim kılmalıyız.

*Bunu başardığımızda pek çok çetrefil sorumuzun da hal yoluna girdiğini göreceğimize inanıyorum. Bu vesile ile 15 Mart günün BM Genel Kurulu’nda İslamofobi ile Mücadele Uluslararası Günü ilan edilmesine katkı veren tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.

[old_news_related_template title="CHP'li Salıcı: İstifa haberini bekliyoruz Sayın Erdoğan" desc="CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Yargıtay'ın Man Adası davası ile ilgili verdiği kararın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını doğruladığını belirterek, ''İspat ettiğin anda cumhurbaşkanlığını bırakacağım' demiştin, senden gelecek istifa haberini bekliyoruz Sayın Erdoğan' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/04/18/iecrop/salici-sozcu-1_16_9_1625844930_16_9_1650286789.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/chpli-salici-istifa-haberini-bekliyoruz-sayin-erdogan-7082215/"]