Tunceli Baro Başkanı Av. Fatma Kalsen ve Av. Özgür Ulaş Kaplan, beraberindeki meslektaşlarıyla birlikte Munzur Vadisi Konaktepe HES ve baraj projesine ilişkin açıklama yaptı.

ÇED SÜRECİ TAMAMLANMAMIŞ

Ankara 10. İdare Mahkemesinin 2022/520 Esas, 2022/1671 Karar sayılı kararı da kamuoyuyla paylaşıldı. Kararda, "Bu durumda, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile Ankara 3. idare Mahkemesi'nin E:2018/1679 sayılı dosyası ve Erzincan İdare Mahkemesi'nin E:2021/1563 sayılı dosyasının birlikte değerlendirildiğinde; milli park sayılan yerlerde tabii kaynakların işletilmesinin ancak kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk doğması durumunda mümkün olabildiği ve Munzur Vadisi Milli Parkı'nın Mutlak Koruma Zonu'nda inşa edilmesi planlanan Baraj ve HES Projelerinin yapılması hususunda 'kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk' bulunduğuna ilişkin 18/04/2011 tarihli Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptal edildiği ve milli park alanında kalan dava konusu proje için alınması gereken 'kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk' kararı açısından tamamlanması gereken ÇED sürecinin tamamlanmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır" denildi.

"UZUN SÜRELİ BİR HUKUK MÜCADELESİ"

Yargının verdiği kararla hem Munzur Vadisi'nin hem de Pülümür Vadisi'nin baraj ve HES projeleri bakımından korunduğunu belirten Av. Özgür Ulaş Kaplan, "Bu çok uzun süreli bir hukuk mücadelesinin sonucunda oldu. Tabii bunu sadece hukuk mücadelesi olarak da görmemek gerekiyor. Dersim halkı, çevreciler, sivil toplum örgütleri, baromuz, avukat meslektaşlarımız bu anlamda ciddi emek verdiler. Bütün bu mücadele neticesinde böyle kararlar verilmesi çok sevindirici ve halkımız için olumlu bir gelişmedir. Halkımıza hayırlı olmasını diliyoruz" dedi.

"MADENLERLE MÜCADELEYE DEVAM"

Yıllardır sürdürülen çevre ve hukuk mücadelesi içinde bulunan Tunceli halkına, Tunceli Barosu avukatlarına teşekkür eden Tunceli Baro Başkanı Av. Fatma Kalsen, "Artık Dersim coğrafyası açısından HES ve baraj projeleri bir tehdit konusu değil ancak madencilik faaliyetleri noktasında ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu noktada ilerleyen süreçlerde hem baromuz hem de halkımızla birlikte gerekli hukuksal girişimleri yapacağız. Ve umuyoruz ki artık Dersim coğrafyası kendi doğallığı içerisinde varlığını sürdürecektir" ifadelerini kullandı.