Sevgili okurlarım, yapılan son yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu muhteşem bir zafer kazandı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni (İBB) bunların elinden almayı başardı.

Yapılan ilk seçimi de kazanmıştı ama çoğunluğu AKP yandaşı olan Yüksek Seçim Kurulu, onun zaferini iptal etti...

Tekrar edilen seçimde İmamoğlu 800 bin fark attı ve bir kez daha kazandı.

Oysa AKP yönetimindeki İBB iktidar partisi için ne güzel bir çiftlik olmuştu!

Elde büyük paralar, büyük olanaklar vardı.

Devletin ve milletin paralarıyla birlikte bütün olanaklarını da har vurup harman savuruyorlardı.

★★★

İBB bu zihniyet tarafından 1994 yılında ele geçirilmişti.

Zihniyetin ilk kazananı, o zaman adı sanı pek duyulmamış biri oldu...

Recep Tayyip Erdoğan.

Demek ki siyasetin altın yumurtlayan tavuğu İBB, 1994-2019 yılları arasında tam 25 yıl boyunca aynı kafanın, aynı zihniyetin elinde kalmıştı.

İBB, AKP’nin ele geçirdiği ve yıkılması çoğu insan tarafından artık mümkün görülmeyen bir kale olarak görülüyordu.

★★★

2019 yılında yapılan yerel seçimler öncesinde İmamoğlu bizim gazetenin Ankara bürosuna da tanışma ziyareti için geldi.

CHP’nin adayı olmuştu ama ismi fazla bilinmezdi.

Oturduk, çay kahve içtik, bir saat kadar sohbet ettik.

Benim kendisiyle tanışma olayım bu kadardı. Bir daha ne karşılaştık, ne de görüştük...

Ziyaret bitti, başarı dileklerimizle birlikte onu uğurladık.

Üzerimizde uyandırdığı izlenim şöyleydi:

Efendi, yumuşak başlı, pek fazla konuşmayan biri!

Hatta bizim arkadaşlara “Yav AKP bu Ekrem Bey’i seçim meydanlarında çiğ çiğ yer. Hele kazanırsa onu mahvederler. Bu adam Türk siyasetine, hele de İstanbul’da karşısına sürülecek canavarlara pek uygun düşmez, biraz hafif ve sessiz kalır gibi geldi bana” demiştim.

★★★

İmamoğlu mücadele meydanına atıldı, biri iptal edilen iki seçimi de söke söke kazandı ve İBB böylece el değiştirdi.

Onunla ilgili ilk izlenimlerimde tamamen yanıldığım da böylece ortaya çıkmış oldu.

Ancak gerek Recep Tayyip ve gerekse partisinin bu sonucu hazmetmesi ilk günden bu yana mümkün olmadı.

Nasıl olur yaa, bir yanda koskoca cumhurbaşkanı... Aynı zamanda partisinin genel başkanı...

Elinden sadece uçanla kaçan kurtulur!..

Ve bir de toplumu her konuda bıktırmış olan iktidar partisi.

Yolsuzluklar, vurgunlar, rant hesapları, adam kayırmalar, elde edilen rantlar, yapılan kıyaklar ve lüks harcamalar aynen bugün olduğu gibi ortaya saçılmıştı ama halkın tepkisini görmek isteyen yoktu.

★★★

İBB ellerinden işte böyle kayıp gitti...

Kendileri etti kendileri buldu.

Ama milyonlarca İstanbul’lunun oylarıyla yitirdikleri seçim, üzerlerine evlat acısı gibi çöktü.

Dedim ya, hazmedemediler!

Şimdi, taa ilk günden beri bunun çaresini arıyorlar da, hukuk kalıplarına uyacak bir çözüm yolu bulmaları mümkün olmuyor.

En son olarak ortaya attıkları suçlama:

İBB’de terörle bağlantılı birileri İmamoğlu tarafından işe alınmış!.. Dolayısıyla şimdi müfettişler görevlendirilmiş, araştırıyorlarmış!

Acaba kimmiş o bağlantılarda adı geçenler!

İşe alınmaları için gerekli olan temiz sicil belgelerini nereden ve nasıl ele geçirip İBB’ye vermişler!

İnanmayın, bütün suçlamalar yalan.

Bekleyin, daha nice saçma sapan suçlamalar piyasaya sürülecek.

Amaçları İBB’yi ne pahasına olursa olsun CHP’den koparıp yeniden ele geçirmeyi başarmak.

★★★

Şu anda güvendikleri bir tek husus var:

Yargıyı da (eğer mümkün olursa) devreye sokup İmamoğlu’nu açığa almak.

Bu yapılırsa yeni başkanı İBB Belediye Meclisi seçecek ve orada çoğunluk AKP’de.

Ekrem İmamoğlu dirençli adammış.

Bütün bu baskıların ve yalanların karşısında doğrusu iyi mücadele veriyor.

Hırsızlığı, yolsuzluğu, peşkeşi yok.

Diren İmamoğlu diren, mücadelende ve haklı olduğun her konuda seninleyiz.



Sevgili okurlarım, önceki gece Katar’da iki Türk takımı arasında bir maç oynandı...

Beşiktaş ve Antalyaspor süper kupa maçında mücadele ettiler.

Peki ama bu maçın ne özelliği var?

Niçin Türkiye’de değil de Katar’da oynandı?

Hırsız Katar şeyhinin emriyle acaba bizim takımlara para mı verildi, yol ve konaklama giderleri mi karşılandı, ya da bizim bilmediğimiz başka işler mi oldu?

Spor sayfalarındaki haberlerde ve köşelerde dün dahil aradım ama bu soruların yanıtını bulamadım. Onlar sadece golleri veriyordu!

★★★

Binlerce askerimiz Katar’da, o ülkenin hırsızlarını bekliyor! Neye, kime, hangi düşmana karşı bekliyor?

Katar’la anlaşma yapılmak üzere, Kâbil hava alanını birlikte işleteceğiz.

Sakarya’daki tank palet fabrikası Katar’a peşkeş çekildi.

Katar’ın hırsızları Türkiye’ye çöreklendi, binlerce konut ve değerli arazi ile birlikte fabrikalarımızı, madenlerimizi, limanlarımızı ve her şeyimizi satın alıyor...

★★★

Ama şu son olay çok ilginç!..

Bu süper kupa maçı niçin Katar’da oynandı, ne ilgisi var?

Bizim spor medyası bu gibi konuların üzerine gitmez, bari ben birkaç satırla sorayım dedim.

Bilgisizliğim ve cehaletim nedeniyle özür dilerim!