Sokak köpekleri sorununa bir de sokak kedileri sorunu eklenince Adana’da sokak hayvanları sorunu geçmişe oranla giderek daha yukarılara tırmanıyor.

Sokak köpeklerinden söz edeceğim ama öncelikle son yıllarda sayıları hızla artan sokak kedileri sokurunu da eklemek gerek.

Toplumda hayvan sevgisinin artması, hayvanseverlerin can dostlarının birbirinden sevimli hallerini sosyal medyaya taşımaları gibi faktörler sokak hayvanlarına ilgiyi artırdı.
Ancak bu durum olumsuz etkisi de var.

O da; sokak köpekleri ile birlikte sokak kedilerinin de sayısını, toplumda varlıklarını sağlıklı biçimde sürdürmelerini zorlaştıracak biçimde artmasıdır…

Artık apartman bahçelerinde, sitelerde öbek öbek kedi sürüleri görüyoruz.

Kedilerin toplanmaları, yakalanmaları, kısırlaştırılmaları, köpekler kadar kolay olmadığından, üstelik de barınmak için köpeklerden daha fazla avantajlara sahip olmaları nedeniyle sayıları da köpek sayısına oranla çok hızlı biçimde çoğalmakta.

Bu da ortalığın yavrulama dönemlerinde kedi yavrularından geçilmemesine neden oluyor.
O kadar çoklar ki, kaç kez arabamla giderken bir kedi yavrusunu ezmemek için azami dikkat harcıyorum.

Tabi sayıları arttıkça beslenme ihtiyaçları da o oranda artıyor. Ve kalabalık nüfusları nedeniyle de bu ihtiyaçları gerek belediyelerin gerekse hayvanseverlerin karşılaması bir o kadar zor.
Her köşede, fiziki yapısından, hal ve hareketlerinden aç bir kediyle karşılaşıyoruz ve bu gerçekten de vicdanı duygularımızı sarsıyor.

Oysa sokak hayvanları toplumun bakabileceği sayı kadar olmalı.
Hayvan sevmenin de düsturu bu olmalı.

Hayvanları sevelim ama sayılarını onların sağlıklı biçimde yaşamalarına imkan verecek ölçüde tutulmasını sağlayalım.
Ne yazık ki bunu şimdiye kadar köpeklerde sağlayamadık.
Şimdi de kedilerde böyle bir sorunla karşı karşıyayız.

Yazının başında söz ettiğim sokak köpekleri sorunu da ne yazık ki hiçbir iyileşme olmadan ve artarak sürüyor.

Geçenlerde Türkmenbaşı Bulvarı’nda sabah vakti bir temizlik işçisinin sokak köpeklerin saldırısına uğradığına tanık oldum. Belki de benim müdahalem sonucunda temizlik işçisi köpekler tarafından parçalanmaktan kurtuldu ve canını zor kurtardı.

Oysa sabah erken saatte sokakları temizlemek üzere canla başla çalışan genç bir emekçi kardeşimizdi.

Şimdi neden bu kardeşimiz böyle bir saldırıya uğrasın.

Ya da bu kardeşimizin yerinde sabahları spor yapan insanlar, bakkala , fırına ekmek almaya giden babalar, okula gitmeye çalışan çocuklarımız da olabilirdi.

Özetle yıllar geçiyor ve Adana’da sokak köpeği sorunu bitmiyor, sokak kedisi sorunu da giderek tırmanıyor.

Artık bir şey yapılması lazım.