Geçen yılı; Bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır!” diye seslenen bakanlar görerek ve “şafi imamların üzerinden İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu 800 bin oy farkıyla seçilmiş koltuğundan indirme” girişimine tanık olarak bitirdik.

Yeni yıla umutla girdik.

Allah, Adem’i affetmedi.

Bakanı hiç affetmez.

İmamoğlu’nu halk seçti.

İstanbul’u geri vermez.

Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. Adem ve Hz. Havva cennete yerleştikten sonra orada Allah’ın nimetlerinden diledikleri gibi faydalanıyorlardı. Allah, onları yasak ağaca yaklaşmamaları hususunda uyardı: Ey Adem! Eşin (Havva) ile birlikte cennete yerleş; orada çekinmeden istediğiniz her yerde cennet nimetlerinden yiyin; sadece şu ağaca yaklaşmayın; sonra ikiniz de zalimlerden olursunuz” buyurdu.

Yasağı çiğnediler.

Emre karşı geldiler.

Asi oldular.

“Vallahi o unuttuğu için asi oldu.” dedilerse de sonuçta Allah Adem’i bile affetmedi. Eşi Havva ile birlikte cennetten kovarak cezalandırdı. Allah ile siyaset yapan fakat Türkiye’yi gericilik bataklığına getirip saplayan” bakan ile onun 20 yıllık iktidarını da halk affetmeyecek, ülkenin yönetiminden sandıkta kovacak.

★★★

Seçim bu yıl olursa.

Bu yıl.

Gelecek yıl olursa.

Gelecek yıl.

Mutlaka kovacak.

Padişah tafrası.

Saraylar yapması.

Büyüklenmesi.

Hilelere sapması.

Din ticareti.

Sökmedi.

Yeni yıl umutla başladı.

★★★

Halk aslında 20 yıllık iktidara, “büyük bir fırsat ve samimiyet kapısı” açmıştı. Ankara’da “Tek kişi yönetimi” ile büyük şehirlerde “demokratik yönetimi” yarışa sokmuş, bekliyordu.

Ülkeyi birleştirici.

Alternatif getirici.

Çözüm üretici.

İlerletici bir yarış.

Olacaktı.

Oluyordu.

Halk da bakacak.

Kıyaslayacak.

Kim iyi?

Yaşayarak görecekti.

Görüyordu.

Ankara’daki merkezi yönetiminin elinde, kentlerin yeni yönetimini “topal ördek” yapma gücü, imkanı ve niyeti (seçim gecesi açıkladı) vardı. Her türlü taşı koyabilir, her engeli çıkarabilirlerdi. Ama şehir demokrasisini getireceğini, çok çalışacağını, dürüst ve ahlaklı olacağını, hak yemeyeceğini, şehir halkının hakkını da kimseye yedirmeyeceği, belediyelerde rantı, rüşveti, partili kayırmayı ve döşenen hortumları keseceği sözünü veren 11 büyükşehir belediye başkanının da arkasında Türkiye nüfusunun yüzde 45’i vardı. Bu başkanlar sözlerinde dururlarsa topal ördek yapılmayı aşar, geçerlerdi.

Yarış şahane başladı.

Şahane gidiyordu.

Belediyeler çalmıyor, çalışıyor; aynı tavrı halk Ankara’daki merkez yönetiminden de bekliyordu.

Anlamadılar.

★★★

Hem yüksek faize ve hem yüksek döviz kuruna esir olmuş, sonun nasıl geleceğini kendilerinin de bilmediği bir köpük model yaratmanın kitleler üzerinde bıraktığı sancıları gizlemek için Bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır, bize yaptıran Allah’tır!” diye seslenerek ve “şafi imamların üzerinden İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu 800 bin oy farkıyla seçilmiş koltuğundan hile ile indirme” girişimleri başlatarak yılı kapattılar.

Allah, Adem’i affetmedi.

Bakanı hiç affetmez.

İmamoğlu’nu halk seçti.

İstanbul’u geri vermez.

Yeni yıla umutla girdik.

Yeni yılınız kutlu olsun.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



Köpükle tedavi köpük çıktı!


Dolara, dövize hücum edip köpük yaratan, sonra da alım yapıp köpük indirenler mutlaka ayrı ayrı oyuncular olmalı. Köpüğü köpükle indiren bir model bulundu. Köpüğün altında ise Türkiye kaldı. Fiyatlar yükseldi. Köpüğe av olup da doları yüksek kurdan; 16- 17- 18’den alanlar kaybetti. Tamam da dolar 18’e çıkınca satışa geçip köpüğü indirenler kim? Köpüğü spekülasyon kazancına çevirenler de köpük altına gizlendi. Yeni Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye göre bunlar, “Lan nasıl... Muhteşem harika...” dedirten büyük oyunculardı, BDDK ve Merkez Bankası verilerine göre ise dolar satarak köpük indirenlerin Devlet Bankaları ile TCMB olduğu ortaya çıktı. Köpükle tedavi köpük çıktı!