Türk halkı, siyasi kargaşa ve başarısız yönetim nedeniyle çöken ekonomin yol açtığı ağır zamlar altında ezilirken yeni bir umut doğdu!

Yarının Türkiye’sini inşa etmek için bir araya gelen 6 siyasi partinin (CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti) liderleri, bugün Ankara Bilkent Oteli’nde tarihi önemde bir toplantı gerçekleştirecek.

6 lider, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasının nihai metnini imzalayarak kamuoyuna açıklayacaklar.

Bu toplantının iktidar ve ortaklarını son derece endişelendirdiğini, bu nedenle Millet İttifakı’na her türlü çamurun atıldığını söylemeye gerek yok sanırım.

★★★

- Hem ülkeyi iyi yönetemiyorlar...

- Hem milletin sıkıntılarına çare bulamıyorlar...

- Hem gülle gibi yağan zamlarla perişan olan ailelerin ıstırabını dindiremiyorlar...

- Hem de, inatla, ısrarla, iştiyakla iktidar koltuğunda oturmaya devam etmek istiyorlar!

Yok öyle yağma!

Herkes gerçekleri görüyor!

Çaresiz insanlarımızın umudu haline gelen 6 muhalif partinin liderleri:

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metnini hazırlayan partiler olarak bizler, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, tarafsız ve bağımsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü demokratik, âdil bir sistem inşa etme kararlılığı içindeyiz.

Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır... Ve bu krizin en önemli sebebi ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetimdir.” diyor.

★★★

Bugün Ankara’da açıklanacak “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni” ile atılacak adımlardan en önemlileri:

- Tek Adam Rejimi’ne son verilecek...

- Cumhurbaşkanı partisiz ve tarafsız olacak...

- TBMM yeniden güçlendirilecek...

- Yargı bağımsız ve tarafsız olacak...

- Hükümetin her faaliyeti şeffaf olacak ve halka hesap verecek.

★★★

Bu girişim, ülkemizi kaplayan kara bulutların dağılmasını sağlayacak, yıllardır yüzü gülmeyen insanlarımıza “Oh, dünya varmış!” diye derin ve mutluluk dolu bir nefes aldırtacak...

Yarının Türkiye’si, gülen yüzlü insanların ülkesi olacak, topluma uzlaşma kültürü yerleşecek, adalet, barış, refah ve huzur  getirtecek...

Dileriz bu umutlarımızda yanılmayız!

Emekli Amirallerin bir bildiği varmış demek ki!


Halen 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmakta olan 104 Emekli Amiral:

“Montrö Sözleşmesi’ne dokunmayın diye iktidarı uyarmakta demek ki haklıymış... Bu bilge denizcilerin bir bildiği varmış!”

Ukrayna Savaşı, İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan geçişleri düzenleme hakkını Türkiye’ye veren Montrö Antlaşması’nın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 1936 yılında Atatürk zamanında imzalanan Montrö Boğazlar Antlaşması ile ilgili:

“Montrö Türkiye için çok önemli... Çünkü yıkılan ve işgal edilen bir imparatorlukta, Boğazların düştüğü aşağılık durumdan çıkışın hikâyesidir. Ezbere konuşmaya gerek yok.” diyerek, Montrö’yü tartışmaya açanların bilgisizliğini ortaya koyuyor.

Prof. Dr. Emre Kongar da, Türkiye için bir güvence olan Montrö Antlaşması’nın, Kanal İstanbul Projesi ile delinmek istendiğini belirterek:

“Eğer Kanal İstanbul olsaydı şu an Türkiye sıcak savaşın içindeydi. Üç-beş tane arsa pazarlayacağım diye böyle şeylere girmeyin. Türkiye’nin kaderidir o... Hem coğrafyasını, hem de siyasetini ve bağımsızlığını mahvedeceksiniz.” diyor ve ekliyor:

“Kanal İstanbul’a hayır!”

GÜNÜN SÖZÜ


Lütfen artık “Biz keyfimize bakalım, ağlayan yurttaşın anasını satalım” demeyin!