-Araştırıp incelemeden kanı açıklamak, yanılgı nedeni önyargıdır-

Değerlendirme yapıp yaraşır olup olmadığı saptanmadan bir konu ya da durum için kanı açıklamak çok zaman yanıltır. Özellikle yargı alanında sonucu belirlemek doyurucu bir inceleme ve gerçekçi bir değerlendirme ister. Gelişigüzel,  salt biçimsel incelemeler beklenen sonucu vermez. Yitiklerin ölümden sonra en ağırı da hak yitimidir. Yaraşır olduğundan yasaklanmak ya da uzaklaştırılmak bir tür karanlığa atılmaktır. Önyargılarla sonuç açıklama bu tür bir işlemdir. Araştırma,  inceleme ve değerlendirme açıklanan sonucun geçerliği ve doyuruculuğunun olmazsa olmazıdır. Bu konulardaki kanı,  karar (hüküm) yansız ve gerçekçi tutumlarla alınmadıkça asla doyurucu olmaz. Hiçbir yakınlığın,  sıfatın,  makam ve rütbenin ya da başka bir durumun etkisinde kalmadan gerekeni yapmak erdemlik koşuludur. Özellikle yargıda ve görevde yandaşlık,  yakınlık,  duygusallık en sakıncalı tuttumdur.

Ülkemizde üzerinde çok durulması gerekirken yeterli biçimde ele alınmayan ve ilgililerce gözetilmeyen konu Cumhurbaşkanı andındaki TARAFSIZ’lıktır. Namus ve şeref üzerine içilen anddaki “... görevi tarafsızlıkla yerine getirmek...”  (Anayasa,  madde 103)le parti genel başkanlığının bağdaştırılması hukuk yönünden olanaklı değildir. And, görevin ve sıfatın geçerlik koşuludur. Tarafsızlıkla parti genel başkanlığı birbiriyle bağdaşacak konumlar değildir. Kanımızca Anayasa’ya çok belirgin bu aykırılık yeterince ele alınmamıştır.

Demokrasinin gerçekleşmesini, içtenlikle yaşanıp tadılmasını değil biçimsel uygulanmasını işlerine ve isteklerine daha çok uygun bulanlar siyasetin yapısını da,  karakterini de bozuyorlar. Kendilerinden ve yandaşlarından başkasına değer vermeyenler yaşam karanlıklarının sorumlularıdır. Kişisel düşkünlüklerini (zaaflarını) yenemeyenler yalnız kendilerine değil, yakınlarına ve çevrelerine de zarar verirler. Duygusallıkları hırs türünde olanların yaşam sorunlarıyla uğraşları kolay değildir. Kendini yenemeyen, kendisini olumsuzluklardan uzak tutamayan, duygu ve düşünce zayıflığıyla yaşamını karartanların toplumsal sorun durumunda oldukları unutulmamalıdır.

Özellikle görevlerde yansızlık önem taşıyan bir tutum ve duruştur. Yasa, kural ve bunlara uyum özeni sorumluluk duygusunun en doğal gereğidir. Halk dilinde “hatır, gönül”  denilen destek ve okşama yaklaşımının devlet ilişkileriyle işlemlerinde yerinin olmadığı, olmayacağı bilinci hukuk devletinin başlıca koşullarından biridir. Yine halk dilinde “torpil” olarak nitelendirilen hukuka aykırı destek davranışı, ayrımcılık ve haksızlığın adıdır. İnsanlığa, eşitliğe, yurttaşlığa, konum ve edinişe aykırı edinimler alanlar ve verenler için birer suçtur. Bu tür ilişkiler, yanlarını karartan kötülüklerdir. İnsanlık temizlik, dürüstlük, doğruluk, içtenlik ve özenle değerini bulur. Gerisi lâftır.