İstanbul üç bin yıldır şehir olarak kullanılıyor.

İnsanlar üç bin yıl önce bile İstanbul’un kuzeyine yerleşmemişler.

Çünkü, üç bin yıl önce de İstanbul’un kuzeyinde hava şartları kötüydü, yerleşime elverişli değildi.

Roma imparatorluğunun şehre hakim olduğu dönemde, 300 yıl boyunca İstanbul’un kuzeyine yerleşmediler.

Bizans imparatorluğu, bin 850 yıl boyunca İstanbul’un kuzeyine yerleşmedi.

Osmanlı imparatorluğu döneminde, 470 yıl boyunca bu şehirde yaşadık, İstanbul’un kuzeyine yerleşmedik.

Cumhuriyet’i kurduk, 100 yıldır cumhuriyet vatandaşı olarak bu şehirde yaşıyoruz, İstanbul’un kuzeyine yerleşmedik.

Çünkü, dünya varolduğundan beri İstanbul’un kuzeyinde hava şartları böyle.



Bunlar gitti, İstanbul’un kuzeyine havalimanı kurdu!



Ali Kuşçu.

Astronomdu.

Matematikçiydi.

Rasathane yönetti.

Astronomi cetveli hazırladı.

Dünyanın yüzölçümünü hesapladı.

Meridyeni hesapladı.

İstanbul’un enlem ve boylamını hesapladı; o güne kadar yanlış biliniyordu.

Güneş saati yaptı.

Astronomi kitabı yazdı.

Matematik kitabı yazdı.

Ay’ın haritasını çıkardı.

NASA’nın kullandığı Ay haritalarında bir kratere Ali Kuşçu adı verildi.



Bunlar gitti, bilime aykırı olarak İstanbul’un kuzeyine yaptıkları havalimanına 6 bin 500 kişilik cami yaptı... Havalimanına, veya kuleye, veya pistlerden birine, veya uçaklardan birine biliminsanı Ali Kuşçu’nun adını vereceklerine, camiye Ali Kuşçu’nun adını verdiler!



Kar yağdı.

Bunların bilime aykırı olarak İstanbul’un kuzeyine yaptıkları havalimanı komaya girdi, dünya çapında rezil rüsva olduk.

Aynı gün...

“Sayın Tayyip Erdoğan’a teşekkür edilmediği için depremler oluyor” diyen, sebze üretim tekniği bölümünden mezun arkadaşı, Türkiye Uzay Ajansı’na başkan müşaviri olarak atadılar!



Ali Kuşçu’yla namaz kılıyoruz.

Bu arkadaşla Ay’a gideceğiz.



Cümleten hayırlı uçuşlar.

Kemerleri bağlamasanız da olur.