Cık, cik, cuk, cük, çık, çik, çuk, çük...


Dilimizde küçültme, azlık, acıma, sevgi, şefkat bildiren yapım ekleridir.


Heybetiyle rüyana girecek ayının sonuna ekle, kucağına alasın gelir ayıcığı!


Bazen adacık olur, bazen de gemicik...


Çevrene bak, istemediğin kadar adamcık vardır!


Ufacık, minicik, küçük, küçücük, derecik, sıcacık, kedicik, kimsecik, yavrucuk, yumuşacık, zavallıcık olur.


Hastalık adıdır arpacık çıkar gözde... Kızılcık, gelincik vardır. Kaynat iç şifadır.


Cücük de vardır! Lezzetli olur yumurtalı kavurması. Erdoğan için “Adam var adam gibi” türküsünü yakıp gönüllerde taht kuran İsmail Türüt’ün cücüklü türküsü gelir akla... Ben kimseye kaptırmam soğanın cücüğüni/ Evlendi ise ablası da, alırım küçüğüni...


Elmacık, bademcik, kapakçık olduğu gibi; sığırcık, tatarcık, yusufçuklarımız da vardır.


Maymuncuk olur para gibi her kapıyı açar. Yaşadımız yerdir, Ayvacık, Çınarcık, Ovacık, Gölcük...


Türlü şekle girer fakat en çok da azlığı, azıcıklığı, ‘amaaan kafaya taktığın şeye bak, şunun şurasında ufacık bi şey’liği anlatır!


Kullanışlıdır...


Patrondan zam isterken kullanırsın. Seni rahatlatacak miktar misal 200 liradır. Patrona doğrudan söylesen yüreğine oturur. Kafayı kullanıp şöyle dersin: 200 liracık zam yapsanız, yeter de artar!


YouTube’da aç izle, rahmetli Levent Kırca’nın unutulmaz zam skecidir!


Yılışık ergen oğlan para babası babasından limit arttırımı ister... Babacık, kredi kartımı 10 bin liracık yapsan, n’olur!


Fırıncı bu nasıl pide fiyatı diyen oruçlu müşteriye, şunun şurasında iki liracık arttırdık der.


Elektrik faturasına gözlerini kocaman açıp bakan insancıklara sıkıysa, “yüzde yüz otuzcuk bir zam işte” de!


Dil-damak sesi olarak çıkarılıp her yere ‘cuk’ oturur!


Tek başına da kullanılır... Tek cık hayır, iki cık, olmaz; cık cık cık üçlemesi ve daha fazlası ise, oğlum bak fena olacak demektir!


Cık, en son ‘mini minnacık’ anlamında kullanıldı... Hem de bir ulusun destan yazdığı, başında sonunda asla ‘cık-cuk’ olmayan Çanakkale Boğazı’nın ortasında!


Cumhurbaşkanı 1915 Çanakkale Köprüsü’nü kendi doğum gününde değil de 18 Mart Zafer Bayramı yıldönümünde açmış, konuşmasını yapmış kurdeleyi kesmeye gidiyordu ki aklına geldi! Çabucacık geri döndü, kürsüye çıktı promptera bakmadan aynen şunları söyledi:


“Sevgili kardeşlerim. Tabi bir şeyi unuttuk! Tabi sayın bakan bir fiyat söyledi. Ben tabi burada otomobil geçişleri ile alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik! Fiyat 200 lira... Pahalı mı? 200 lira! (Tören için köprü başına kadar getirilen AKP’lilerden ‘eveeet’ diye gür bir ses yükselince haliyle hafif şaşırdı Cumhurbaşkanı, yine de devam etti konuşmasına) Ancak buradan tabi feribotların geçiş fiyatlarını biliyorsunuz, beklentileri biliyorsunuz(!) Bir hafta ücretsiz... Bir hafta ücretsiz... İyi mi? (parmağı ile 1 işareti yaparak tekrarladı sonra) Bu bir hafta zaten... Bir hafta ücretsiz... Ondan sonra 200 lira! (Kalabalık mevzuyu tam anlayamamış, hep bir ağızdan birşeyler söylüyordu. Erdoğan yanındaki ulaştırma bakanına, ‘ne diyorlar’ diye sordu. Sonradan anlaşıldı AKP’lilerin ne dediği. Reeecep Taaayyip Erdoğan diyerek tempo tutuyorlardı! Konunun anlaşılamadığını düşünen Erdoğan, detaya girip nedeni, niçini izah etmeye çabaladı) Çünkü buradan biliyorsunuz yap işlet devret ve yüklenici firma buradan aldığı parayla eğer buradaki aylık, yıllık bedel onun aleyhineyse farkı kim ödeyecek? (Kim ödeyecekti sahi? Köprüdekiler birbirlerinin suratına baktı. Cumhurbaşkanı kalabalıktan minicik bir destek beklemişti, gelmedi. Kendi sorusuna kendisi yanıt verdi) Onu bizler, devletin kasasından biz ödeyeceğiz!”


İndi kürsüden. Dualar okundu, eline makası ve mikrofonu aldı iyice anlaşılsın diye şunu dedi kısacık...


“Eveeet... Aziz milletim, sevgili kardeşlerim. Dediğim gibi bir hafta ücretsiz! Ve ondan sonra geçişler 200 liracık! Hayırlı olsun diyoruz! Gerek siyasiler, gerek burada emeği geçen yüklenici firmalar hep birlikte kordelayı kesiyoruz ve makaslar bugünün hatırasına kendilerinde kalıyor! Tamam...”


Birer hatıra makas ve yıllar boyunca döviz cinsinden milyarcıkları kazanıp köşecik olacak yüklenicileri bilemeyiz!


Ama istesek de istemesek de her bir şeyi yüklenmekten cacık halini alan insancıklar olarak, bunca yapmacıklığın, vıcıklığın arasında yurttaşlık hakkımızı kullanıp acıkcıklık yapalım! Apaaçık doğruyu söyleyelim, 200 liracık tamam değil valla!


Say bakalım kısacık bir cümlede kaç cık olmuş?