Sevgili okurlarım, bizim gibi memleketlerde siyasetin akıl almaz bir hastalığı vardır...

Bu hastalık özellikle seçim öncelerinde depreşir ve en üst düzeye ulaşır.

Nedir o?..

Özellikle iktidar kesiminin palavraları ve asılsız vaatleri birbirini izler.

Bu işin bir bölümünü de yaptık-yapacağız edebiyatı oluşturur.

Burada özellikle yapacağız bölümü son derece ilginçtir. Adamlar yıllarca iktidarda kalmış ama her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırmış.

Demek ki akılları başlarına ancak gelmiş, başka bir deyişle jetonları biraz geç düşmüş.

Millet bu palavraların çoğunu yemez.

Ama cebine girecek bir para varsa, çıkarı olacaksa sesini çıkarmaz ve elbette ki kabul eder.

★★★

Partili cumhurbaşkanı dün yine bu kapsamda esti gürledi...

“Elektrik ve doğalgaz fiyatlarını indirmeye karar verdik!”

Ama Devletin bütçesi sıkışmıştı. Gelirler giderlere yetmiyordu.

Oturup düşündüler ne yapmaları gerektiğini ve en sonunda elektrik ve doğalgaza zam yapmaya karar verdiler.

(Burada sürekli zamlanan akaryakıt fiyatlarına falan değinmiyorum.)

Elektrik ve doğalgaz zamları başımızda işte böyle patladı.

Böylece piyasalarda var olan istisnasız her mal ve hizmetin fiyatları zamlandı. Hele de konut giderleri...

Ahali evini ısıtamadı.

Apartman aidatları rekor düzeye ulaştı. Aynı apartmanda yaşayan aileler arasında nice tartışmalar ve kavgalar çıktı.

Milletin tepkisi büyüktü ama bizi yönetenler her zamanki yöntemlerinden asla ve kesinlikle vazgeçmeyi düşünmediler.

“Üzerine fazla varmayın. Önce bağırıp çağırırlar, öterler ama sonra unuturlar.”

Nitekim unutuldu gitti.

Durup dururken aylardır yemekte olduğumuz zamlı kazıklar da yanımıza kâr kaldı.

★★★

Evet...Beyefendi dün partisinin Meclis’teki Grup toplantısında son ‘müjdeyi’ verdi.

Elektrik ve doğalgazda indirim yapacaklarmış!

Bizim karnımız bu gibi müjdelere tok...

Devlette israf ve savurganlık son haddine varmışken sen zamları bindirip milletin anasını resmen ağlatacaksın, hele de fakir fukarayı mahvedeceksin, sonra indirim kararı alacaksın.

Alay edercesine.

İnsaf beyim insaf...

★★★

Peki bu indirim neden şimdi?

Bu soruyu sekiz yaşındaki çocuğa sorsak yanıtını o bile bilir...

Seçim öncesi oy avcılığı!

Sıradan ve özellikle de yerel siyasetçilerin ağzından çıkan bu gibi vaatleri bir cumhurbaşkanının Meclis kürsüsünden okuması acaba yakışıyor mu?

★★★

Sadece bu kadar olsa yine razıyız...

Hiç niyetleri yoktu ve işlerine gelmiyordu ama EYT’yi acele çıkarmak zorunda kaldılar.

Bayram ikramiyesine zam yaptılar.

Memur ve emekli maaşlarına zam gelecek.

Kamuya on binlerce öğretmen, sağlıkçı ve askeri personel alınacak.

Sayın sayabildiğiniz kadar.

Bunların tamamı ya seçimden hemen önce önümüzdeki haftalarda, ya da seçim aşamasında gerçekleşecek.

★★★

Seçim edebiyatında bunun çeşitli isimleri vardır.

Eğer yiyen olursa oy avcılığı ve seçim sömürüsü...

Arkalarında MHP destekli güçlü bir Meclis çoğunluğu duruyor...

Ama 14 Mayıs seçimlerinden yine de korkuyorlar. Bu kez işin şakası olmadığını gördüler ve panikteler...

Ve o yüzden şeriatçı, Cumhuriyet düşmanı ve hatta ellerine kan bulaşmış kesimlerle seçim işbirliğine gidiyorlar.

Koskoca iktidar partisi din ticareti ve din sömürüsü peşinde.

Acaba bunlarda hiç mi utanma sıkılma kalmamış?

★★★

Geçmişte sergilenen yalanlar ve hakaretler bu gidişin zaten göstergesiydi.

-Atatürk ve İnönü için iki sarhoş.

-CHP dönemi için ‘bunlar camileri kapatıp ahır yaptı!’

-(İkinci Dünya Savaşının kıtlık yıllarında) ekmeğimizi, kefen bezimizi bile karneye bağladılar.

★★★

21 yılda memleketi bu durumlara getirdiler...

Yolsuzluklar, vurgun, savurganlık ve israf tavan yaptı, yandaş kesimler malı götürdü.

Saf Müslümanlara ise hep mesaj verildi:

“Siz yeter ki bize sahip çıkın, Ayasofya’yı bile cami yaptık.”

Korku ve panik yükseldikçe baktılar ki olmuyor, bu kez Diyanet Başkanı olan Ali Erbaş isimli şahsı piyasaya sürdüler, eline kılıç tutuşturup Ayasofya minberinde halifecilik oynattılar.

Şimdi akılları başlarına gelmiş olmalı ki elektrik ve doğalgazda indirimden dem vurmaya başladılar.

Biraz geç kaldılar!