Muharrem İnce’nin en fazla yüzde 7 oy alacağını söyleyen Pösteki, “Muharrem İnce’nin popülaritesi çok fazla konuşuluyor olsa da ona karşı tepkilerin oluşmaya başladığını, istifaları görüyoruz. Ama tablo Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk tura çok yakın olduğunu gösteriyor. Son hafta belirleyici olacak” diye konuştu.

Mehmet Pösteki, ORC Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü’dür. ORC Araştırma Eğitim ve Danışmanlık şirketi 2009 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Objektiflik ilkesiyle çalışan ORC, Türkiye’nin 81 ilinde hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı olmadan çalışmalarını sürdürmektedir.


Seçime bir ay kaldı, o nedenle kamuoyu araştırmaları ‘İnanmıyorum’ diyenler tarafından bile dikkatle takip ediliyor. Bugün 2011, 2014 ve 2018 seçim sonuçlarını en doğru şekilde bilen ORC Araştırma Genel Müdürü Sayın Mehmet Pösteki ile konuştum. ORC, son genel seçimde özellikle Erdoğan’ın oyunu ve MHP’nin barajı geçeceğini söyleyen tek araştırma şirketiydi. Bunlar medyada haberleştirildi. Pösteki, “Şimdi amacımız aynı başarıyı sürdürmek. Bu nedenle çalışmalarımızı titizlikle yapıyoruz. Objektif, tarafsız durum neyse kamuoyu ile onu paylaşıyoruz. Araştırmalarımızı da kendi öz kaynaklarımızla finanse etmekteyiz” diyor. ORC Araştırma’nın 7-11 Nisan tarihleri arasında 42 ilde 5400 katılımcı ile gerçekleştirdiği seçim anketinde katılımcılara “Bu pazar seçim olsa hangi adaya oy verirsiniz?” sorusu yöneltilmiş. Anket sonuçları şöyle:

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu: Yüzde 48.9

Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan: Yüzde 41.5

Memleket Partisi adayı Muharrem İnce: Yüzde 7.2

ATA İttifakı adayı Sinan Oğan: Yüzde 2.4

"2023 Milletvekili Genel Seçimleri Siyasi Parti Oy Tercihleri" anketinde ise katılımcılara, "Bu pazar genel seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz?" sorusu yöneltildi. Partilerin oy oranları şu şekilde:

AKP: Yüzde 31.6

CHP: Yüzde 28.5

İYİ Parti: Yüzde 14.3

HDP: Yüzde 8.8

MHP: 6.2

Memleket Partisi: 4.1

TİP: 2.0

BBP: 1.6

Zafer Partisi: 1.4

AKP 2018 genel seçimlerinde yüzde 42,6 oy almıştı, yapılan son ankete göre AKP 11 puan kaybediyor.

SADECE CHP VEYA İYİ PARTİ DEĞİL, SEÇMENİN BÜYÜK KISMI DEĞİŞİM İSTİYOR!

■ Son anketteki veriler gerçekleşir ve Muharrem İnce’nin oyları yüzde 7,2 çıkarsa seçim ikinci tura mı kalacak?

Evet, öyle görünüyor ama tabii seçimin yaklaşmasına doğru da değişim, dönüşüm isteyen seçmenin güçlü adaydan yana tavır alacağına inananlardanım. Ama şu anki eğilim işin ikinci tura kalacağını gösteriyor. Bunu aslında şöyle değerlendirmek lazım; değişim isteyen yüzde 60’a yakın bir kesim var, bunun büyük çoğunluğunu Kemal Kılıçdaroğlu’na verilecek oylar oluşturuyor, kalanlar da aslında değişim istiyor. Muharrem İnce’ye verilen oyların çok çok küçük bir kısmının bile Kılıçdaroğlu’na geçmesi halinde ilk turda seçimin sonuçlanacağı verilere yansıyor. Tabii burada “Muharrem İnce neden adaylıktan çekilmiyor?” gibi şeyler söylemek bizim işimiz değil, biz olanı yorumluyoruz ama muhalefet seçmeni bir aday etrafında birleşmiş görünüyor. Bu sadece CHP’li veya İYİ Parti’li seçmenler değil, bahsettiğim şey bir değişim, insanlar bir değişim istiyorlar. Anket yaparken de örnek veriyorum; Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini belirtenlerin belki yarısı gönüllü bir şekilde “Evet biz Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz” diyor bir bölümü de artık bir değişim istediği için çoğunluk oyların toplandığı adaya vermeyi düşünüyor. Şu anda ilk turda bitmeme ihtimalinin tek sebebi Muharrem İnce’nin oy yüzdesi, bununla alakalı da Muharrem İnce’nin seçmeninin seçim zamanına yakın tavrını güçlü olan adaydan yana kullanacağını düşünenlerdenim.

MUHARREM İNCE GEÇEN SEÇİMDE ONA OY VEREN SEÇMENİN YİNE VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR AMA DURUM BÖYLE DEĞİL!

■ Çok deneyimli bir siyasetçi olan Koray Aydın da “Seçim yaklaştıkça insanlar daha güçlü olan adayın etrafında toplanır” demişti, siz de seçime yaklaştıkça sonuçların değişeceğini mi öngörüyorsunuz?

Evet tabii ki. Mesela Ümit Özdağ bundan bir yıl önce çıktığı zaman şu an Muharrem İnce diyen seçmenlerin ciddi bir bölümü Ümit Özdağ diyordu, sonradan Muharrem İnce sahneye çıkınca Muharrem İnce demeye başladılar. İnce’nin sempatik bir siyasetçi oluşu, geçtiğimiz seçim cumhurbaşkanı adayı oluşu onu daha popüler hale getirdi. Fakat özellikle ana partilerde, adaylar sahaya çıktıkça ben Muharrem İnce diyen seçmenin de tercihlerini diğer iki güçlü adaydan yana tavır gösterebileceğini söylüyorum. Mesela şu an Kılıçdaroğlu veya Erdoğan’a oyunu vermek istemeyip İnce’den yana tavır gösterenler seçim yaklaştıkça azalabileceğini görebiliriz ama şu anki eğilim bu yönde. Muharrem İnce geçmişte cumhurbaşkanlığı adaylığından gelen tecrübesinin yani ona oy veren 15 milyon seçmenin yine oy vereceğini düşünüyor ama olaylar bu şekilde ilerlemiyor, o zaman kendi söylemiyle “CHP arkamda durmadı” demiş olsa da CHP seçmeni ve birçok muhalif seçmen İnce’den yana oy kullandı. Şu anda bu seçmenin çok büyük bölümü tercihini Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanıyor. İyi Partililer, Gelecek Partililer, Saadet Partililer de aynı şekilde. Burada İnce’nin ne tavır gösterdiğinden ziyade onun seçmeninin seçime yaklaştıkça nasıl bir refleks göstereceği önemli, geçmiş tecrübelerimize ve geçmiş seçim sonuçlarına dayanarak konuşursak; böyle çok önemli, tarihi bir seçimde Muharrem İnce diyen, Sinan Oğan diyen seçmenin tavrını güçlü adaydan yana kullanacağını düşünüyorum.

İNCE’YE TEPKİ VAR, TABLO KILIÇDAROĞLU’NUN İLK TURA YAKIN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR!

■ Birinci turdan mı söz ediyorsunuz?

Tabii, her ne kadar Muharrem İnce’nin popülaritesi çok konuşuluyor olsa da çok fazla tepki de oluşmaya başladığını, istifalar olduğunu görüyoruz. Ama gördüğümüz tablo, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk tura çok yakın olduğunu gösteriyor. Bizde şu an çıkan oran Muharrem İnce’nin maksimum oy oranıdır, şu anki eğilime göre oy oranı yüzde 7’dir, bu oran yukarılara doğru seyretmez ya bu şekilde kalacaktır ya da aşağı doğru seyredecektir. Diğer adayların kampanya programına göre şekillenecektir.

SEÇMENİN SON HAFTADA VERECEĞİ KARAR ÖNEMLİ, ŞU ANKİ DURUMDA SEÇİM 2’İNCİ TURA KALIYOR!

■ Adayların vaatleri oyları arttırabilir deniyor ama Erdoğan için bakıldığında partisinin oyu yüzde 30-35 civarında kendisinin oyları da yüzde 40’larda çıkıyor. Demek ki vaatlerle artması mümkün değil, doğru mu?

Tabii ki doğru ama burada diğer partileri de yabana atmamak gerekiyor. Erdoğan’a sadece AK Parti ve MHP seçmeni oy veriyor olarak değerlendirmemek lazım. Mesela Yeniden Refah Partisi seçmeni de Erdoğan’a veriyor, Altılı Masa’nın seçmeninde de mutlaka fire vardır İyi Parti seçmeninde veya Gelecek Parti seçmeninde de Kılıçdaroğlu’na oy vermeyenler vardır. Bu,  her zaman olabilen bir durum.  Daha önce birçok seçimde Cumhur İttifak’ı öndeydi Recep Tayyip Erdoğan biraz gerideydi, şimdi ise Erdoğan partisinden biraz daha önde. Bunun tek sebebi; bu seçimin tamamen başkanlık seçimine dönmüş durumda olması, Meclis vurgusu daha çok partilerin ve teşkilatların meselesi, seçmen daha çok cumhurbaşkanı seçimine odaklandığı ve çok sayıda parti ismi geçtiği için seçmen parti anlamında bir yönelim içinde değil. Ne olursa olsun, cumhurbaşkanlığı adayları ve parti listelerinin belli olmasıyla birlikte artık insanlar yavaş yavaş kararlarını vermeye başladılar, ‘kararsız’ oranımız bu ay yüzde 7’lere düştü, önceki aylarda yüzde 10, yüzde 15’lerin üzerindeydi. Yavaş yavaş insanlar artık kararını veriyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmesi hiç zor değil, olağan görünüyor. Tabii ki biz araştırmacıyız ve hata payı denen bir durum da var, bu yukarı doğru da seyredebilir. Burada diğer değişim isteyen seçmenin son haftada ne karar vereceği çok önemli. Eğer seçmen şu anki tablo gibi bir eğilim gösterirse iş ikinci tura kalır.

KILIÇDAROĞLU ŞU ANDA YÜZDE 50’NİN HEMEN ALTINDA, SONUCU KAMPANYA BELİRLEYECEK!

■ Birçok araştırma şirketi seçimin kesinlikle ikinci tura kalacağını söylüyor, siz kalmama ihtimali de olduğunu düşünüyorsunuz.

Kesin bir durum yok, Kemal Kılıçdaroğlu şu anda yüzde 50’nin hemen altında ve seçime bir ay kaldı. Seçim kampanyasıyla belirlenecek bir sonuç olacak, ilk turda da bitebilir ikinci tura da kalırsa kıl payı kalacaktır, sebebi de diğer adaylardan kaynaklı olacaktır.

CUMHURBAŞKANI’NIN VAATLERİNE KARŞI GÜVEN KAYBI VAR

■ AKP’nin vaatleri sonucu çok etkilemiyor dediniz ama AKP’nin tamamen CHP’nin vaatlerini aldığı da hep tekrarlanıyor, bunun da etkisi olabilir mi?

Elbette, AKP son birkaç yıldır stratejisini, iletişimini komple değiştirdi, çevresindeki insanları değiştirdi diyebiliriz, bununla alakalı her zaman Cumhurbaşkanı’na yanlış bilgiler verildiğini düşünüyorduk ama bu durumun şu sıralar bu şekilde olmadığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aday olduğu için kendisi çok yakın takip ediyor. Yani birtakım vaatleri yerine getirmeye çalışıyor ama bir güven kaybı var halkta. Hayat pahalılığı, maddi sıkıntıların etkilediği aile içi huzursuzluk ve bir sürü olumsuzluğun yanında asgari ücrete yapılan zamları falan önemseyemiyor vatandaş, bir yerden maaşlara zam yapıp diğer yandan elektrik, doğalgaz faturalarıyla geri alındığını düşünüyor, bu anlamda güvenmiyor. Doların bir gecede birkaç Türk lirası arttığını, düştüğünü gördüğü için, vatandaşın güveni kalmadı.

Seçmenin şikayetçi olduğu bir başka şey de AK Parti’nin “Biz şunları yaptık, bunları yaptık” şeklinde yürüttüğü kampanyalar. Erdoğan’a geçtiğimiz seçimlerde oy veren seçmen “Biz zaten bunlar için daha önce oy verdik ama artık güvenmiyoruz” diyor. ‘Kararsızlar’ bir süredir fazlaydı, insanlar Millet İttifakı’nın adayının açıklanmasını, sürecin nasıl gelişeceğini bekliyordu ama görüldü ki seçime kadar olan bir ayda ne akaryakıt fiyatları düşer, ne market fiyatları düzelir, bu artık böyle gitmeyecek diyor.

DSP’NİN YARARI YA DA ZARARI OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM!

■ DSP’nin, HÜDA PAR’ın, Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na girmesi sonucu nasıl etkiledi?

Parti parti analizlerini yapmak gerekirse; DSP ismi olan eski bir parti, aslında ittifaka dahil olmasının sebebi isminden dolayı, bir oy katkısı anlamında yararı veya zararı olacağını düşünmüyorum. Cumhur İttifakı’nın kalabalık bir görüntü vermek istemesinden dolayı çıkmış bir durum. DSP’nin ne önceki ne şu anki seçmeni bu ittifaka onay vermiyor, birçok teşkilat ve genel merkez yöneticileri de istifa etti, bu nedenle DSP’nin herhangi bir katkısı olmaz. HÜDA PAR’a gelecek olursak; kitlesel bir oya sahip bir parti ama HÜDA PAR meselesinin ben AK Parti’ye yarardan çok zarar vereceğini düşünüyorum. Son zamanlarda kamuoyunun tepkisine bakacak olursak böyle görünüyor. Yalnızca Yeniden Refah Partisi’nin genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti’ye katkısı olabileceğini söyleyebiliriz.



MHP ŞU ANDA BARAJI AŞAMIYOR, OY ORANI 6,2!

■ MHP’nin genel seçimlere ayrı listeyle girmesi sizce neden ve ne kazandırır? HÜDA PAR ile aynı ittifakta olması, Türklükle ve Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili yaptığı açıklamalardan sonra MHP’nin milliyetçi imajına ve köküne nasıl bir etki yapar?

Zaten daha öncesinden süregelen bir etki durumu var; kullandıkları dil, ardından Sinan Ateş meselesi ve akabinde bu mesele, insanların tabii ki bu konuda bir öfkesi var. ‘Şu şu konularda açıklama yapıyordunuz bunda neden yapmıyorsunuz’ gibi tepkiler var. Bunu verilerimizde görüyoruz. Şu anda MHP tek başına seçime girse seçim barajını aşamıyor, oy oranı bizim verilerimizde yüzde 6,2 ve birçok meslektaşımızda da bu minvalde olduğunu görüyoruz, yüzde 7 barajını aşamıyor. İttifakın içinde olduğu için baraj aşma gibi bir kaygısı söz konusu değil, illerdeki alacağı oylara göre kaç vekil çıkaracağı belli olacaktır. Size bir örnek vereyim; Bursa ilinde yeni tamamladığımız bir ankette hâlihazırda Bursa’dan iki milletvekili olan MHP, şu an çıkaramıyor.

HDP OYLARI DÜŞEBİLİR, TİP YÜKSELİŞTE

■ Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki aday öne çıkıyor gibi görüyoruz. Peki, genel seçimde HDP’nin etkisi nedir?

HDP, Yeşil Sol Parti olarak giriyor genel seçime, fakat oylarının eskisi kadar olacağını düşünmüyorum çünkü TİP yükselişte ve hem HDP’den hem de CHP’den oy çekiyorlar. Bu seçimde HDP’nin oy oranı kaç olur bilemiyorum ama cumhurbaşkanlığı seçimi noktasında zaten partinin göstermiş olduğu tavrı HDP seçmeni de büyük ölçüde gösterecektir.

HDP, DEĞİŞİM İÇİN MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYINI DESTEKLİYOR!

■ HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması CHP aleyhine kullanılıyor ve böyle bir ittifak söz konusu olmasa da bazı kesimlerce CHP ile ittifak halindeymiş gibi gösteriliyor. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Ben buna katılmıyorum, HDP neticede Meclis’te grubu bulunan bir siyasi partidir, geçen seçimde yüzde 11,7 oy almış. Neticede bir değişim yaşanıyor ve onlar da seçmen olarak ve parti olarak bu değişimi istedikleri için böyle bir tutum sergilediler. Çok fazla seçenek olmadığı için bir tarafta mevcut iktidar ve adayı Recep Tayyip Erdoğan diğer tarafta en güçlü rakip Kılıçdaroğlu, HDP de değişimin gerçekleşmesi için Millet İttifakı’nın adayı Kılıçdaroğlu’nu destekliyor, nedenin bu olduğunu zaten açıkladılar, ortada böyle bir ittifak yok. Türkiye açısından gereklilik olarak görülüp verilmiş bir karar.

BELEDİYE BAŞKANLARININ SAHADA OLMASININ YARARI OLUYOR!

■ Seçime dahil olan belediye başkanlarıyla ilgili yorumunuz nedir?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası sürecinde gerek masadaki diğer partiler gerekse İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları’nın sahada ve desteklerini canla başla gösteriyorlar, bunların yararı oluyor. İlk turda seçimi kazanması ve yüzde 50’nin üzerine çıkmasının çok da zor olmadığını düşünüyorum.

■ Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın oylarının şu andaki mevcut oyunun çok üzerine çıkması mümkün görünüyor mu?

Sinan Oğan çok değerli bir siyasetçi, akademisyen, bir fikir adamı. Kendi fikriyle bir yola çıktı. Ben aldığı 2,4’lük oyun da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ama yukarıya çok bir etkisi yok.

■ Listeler açıklandı ve AKP listesinin düşük profilli isimlerden oluştuğu, beklenmedik bir 600 adayla çıktığı, bakanlarını sahaya sürmesinin de pek etkisi olmadığı söyleniyor. CHP ve İYİ Parti listeleri nasıl etkiliyor sizce seçmeni?

Seçmen listelere çok bakmaz. Yerel seçim olsaydı, yerel idareleri kim yönetecek diye bakarlar ama genel seçimlerde Ankara’nın tavrına bakar ve ‘Ankara bu şekilde uygun görmüş’ diyerek önüne bakar. Burada listelerden rahatsız olanlar daha çok teşkilat mensuplarıdır. Şu anda listeleri sıkı şekilde eleştiren bir kitle olsa da bu seçim çok önemli olduğu için böyle kritik bir dönemde özellikle muhalefet seçmeninin kendi parti içi sorgulamalarını daha sonraya bırakacağını düşünüyorum.

■ Bazı araştırma şirketleri önce ‘Erdoğan’ın oyları arttı, önde’ dediler sonra değiştirdiler ve sonra birden dönüş yaparak Kılıçdaroğlu’nun yükseldiğini söylediler. Neye inanacağımızı şaşırıyoruz, bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Şöyle söyleyebilirim; daha önce yaşanmamış bir seçim atmosferi var, partilerin de anlık reaksiyonları seçmenin partiler arası değişkenliklerini sıklaştırıyor. Araştırma şirketlerinin o an saha çalışmalarını iptal edenler oluyor, sağlıklı yapmayanlar oluyor ve neticesinde manipülatif sonuçları da kamuoyunda görüyoruz. Biz ORC olarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde objektif, tarafsız bir tutum sergiledik ve bundan sonra da böyle devam edeceğiz.