AFAD, yani ‘Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı!..’

Birinci ağızdan dinleyelim bakalım, deprem felaketinde bu yüce görevi nasıl yerine getirmiş AFAD?

★★★

Ben, AFAD destek gönüllüsüyüm.

AFAD’dan arama ve kurtarma eğitimi alan gönüllüleriz biz. 

Depremin olduğu gün kısa mesajla çağrıldık ve Antalya’dan
4 otobüs yola çıktık.

Sabaha karşı saat 05.54 de Hatay İl Afet Acil Yardım Müdürlüğü Merkezi’ne ulaştık. Bize araçları terk etmemizi ve ‘Beklememizi’ söylediler.

Diğer gönüllüleri taşıyan otobüsler de orada idi.

Bekleyenlere ‘Neden göreve gitmediklerini?’ sorduk.

Gece saat 24.00’den beri beklediklerini, kendilerine ‘Bekleyin’ dendiğini’ söylediler. 

★★★

Israrlarımız sonucunda  08.42’de, ‘AFAD personelinin malzemelerinin gelmediği ve onlar enkaz alanına henüz ulaşmadıkları için, bizim de gidemeyeceğimiz söylendi. Yine ‘Beklememiz’ istendi.

Saat 09.20’ye geldiğinde ‘Artık beklemek istemediğimizi’ söyledik.

Göreve gitmek istediğimizi belirtince, bir gerginlik oldu. Gerginliğin büyümemesi için ‘Normal AFAD gönüllüleri ile destek gönüllüleri ayrılsınlar’ denildi. Biz destek gönüllülerini de ‘Bir enkaz var, sizi oraya gönderelim’ diyerek otobüse bindirdiler...

★★★

Saat 09.24’de Hatay da bir enkaza götürüldük.

Enkaza giderken yol kenarında pek çok iş makinası, kepçe gibi araçların park ettiklerini ve çalışmadıklarını gördük...

★★★

Biz alana vardığımızda bir AFAD personeli ile, hangi belediyeden olduğunu bilmediğim iki kişi, 4 katlı olan ancak alttaki 2 katı çökmüş bir binada çalışmaya başlamışlardı. Alanın çevresinde pek çok hasar görmüş bina vardı.

Bize ‘Alanı çember içine almamızı ve ekiplere kolaylık sağlamamızı’ söylediler. Çemberi oluşturduk.

Sorularımız sonucu ‘Enkaz altında 6 kişi olduğu, ikisinden ses alınamadığı, 2 çocuk ve 2 kadından ise ses alındığı’ söylendi.

Bizden birkaç dakika sonra TV muhabiri ile kameraman geldi ve ara ara yayın yapmaya başladılar.

★★★

Biz orada bir otobüs dolusu insandık. Ancak tek yaptığımız şey beklemekti! Bunun üzerine ‘İzin verin diğer enkazlara gidelim. Belki bir şeyler yapabiliriz.’ dedik. Cevap yine ‘Bekleyin’ oldu.

★★★

Saat 13.40’de ilk çocuk çıkarıldı, 13.54’de halası, 14.44’de ikinci çocuk ve nihayet en son olarak da 14.51’de enkazdaki son kişi olan anne çıkarıldı.

Haber ekibi son ana kadar sürekli çekim yaptı...

★★★

Saat 15.00’de, tekrar otobüse binmemiz istendi.

‘Biz diğer enkazlara gitmeyecek miyiz?’ diye sorunca; ‘Merkeze gideceğimiz’ söylendi.

Geri dönerken sabah gördüğümüz bir sürü iş makinalarının yine oldukları yerde durduklarını tespit ettik.

★★★

17.30’a kadar yeni görev verilmedi merkezde. 

AFAD binasının arkasındaki depolarda çadır, su ve battaniye vardı.

‘İzin verin, onları dolduralım otobüslere, depremzedelere dağıtalım!’ dedik.

Yine ‘Bekleyelim’ denildi.

★★★

Bahçede beklemeye devam ederken, Romanya’dan gelen ekibin ‘Bizi sahaya götürün’ demeleri üzerine Hatay Expo’ya götürülüp bırakıldıkları söylendi!..

Expo da insan olmadığını söylememe gerek yok.

Çünkü fuar yok!..

Adamlar orada beş saat boşu boşuna beklemişler ve doğal olarak çok kızmışlar.

★★★

Bu arada biz ısrarla ‘Neden Antakya merkeze gitmiyoruz?’ dedikçe, hep ‘Bekleyeceğiz arkadaşlar’ cevabı veriliyordu.

Biz beklerken iş makinalarının şoförleri de geldiler ve görev verilmesini istediler. Onlara da görev verilmedi ve tartışanlar oldu.

★★★

‘Asker stadyuma çadır kent kuruyormuş, bari oraya gidip yardım edelim’ dedik. Yine ‘Bekleyin!..’ dediler.

O sırada AFAD merkezine gelen halka çadırlarını verip göndermeye başladılar. Çünkü gelenler artık isyan ediyordu.

Yolun diğer tarafındaki bazı vatandaşların çadırlarını kuramadıkları görülüyordu. Arkadaşlarımızın bir bölümü kimseye sormadan oraya
yardıma gittiler.

★★★

Saat 19.40’ı bulmuştu. Bize görev verilip verilmeyeceğini tekrar sorduğumuzda ‘Bilemediklerini ve beklememizi’ söylediler.

‘Bizi Antakya merkeze bırakıp dönün, biz çalışalım’ dedik onu da kabul etmediler.

★★★

O dakikalarda yardım TIR’ları  gelmeye başladı. Onları AFAD’ın arka bahçesine aldılar.

‘Biz TIR’ları indirmeye yardım edelim mi?’ diye sorduk cevap yine aynıydı: ‘Bekleyin!..’  

Beklemek, zaten gergin olan bizi iyice germişti.

‘İş yapmadığımızı ve yapıp yapmayacağımızın da belli olmadığını, bu nedenle geri dönmek istediğimizi’ söyledik. ‘Kaç kişi dönmek istiyor?’ diye sordular. 45 kişi dönmek istediğimizi söyledik.

Saat 22.00 de bir otobüsle yola çıktık.

Daha sonra afet alanındaki başka illerdeki AFAD dostlarımızdan, benzer durumları onların da yaşadıklarını öğrendik. ‘Hatta İstanbul’dan gelen 150 AFAD destek gönüllüsünün geri döndüklerini söylediler...’

★★★

Değerli okurlarım,

AFAD destek gönüllüsünün isyanını okudunuz.

Günlerdir insanüstü bir gayretle can kurtarmaya uğraşan tüm AFAD çalışanlarına minnettarız.

Ancak bu gönüllünün yazdıklarından anlıyoruz ki; AFAD yönetim zihniyetinin kendisi afete maruz kalmış!..