ATATÜRK’ümüzün 27 Aralık 1919’da Sivas’tan geldiği Ankara, O’nun başkent yapmasıyla Türkiye’nin kalbi olmuştur. Cumhuriyet atılımlarının bir nakış gibi işlediği ülkemizin gözbebeği durumundaki yeri, ATA’mızın armağanı sayılacak anlamda O’nun bize bıraktığı değerlerden biridir. Özellikle Anıt-Kabir’de ATA’mızı kucaklaması hepimiz için özgün yeri olan bir konumdur. Hepimiz ATA’mızla aynı kentte bulunmanın mutluluğunu yaşayan yurttaşlarız. O’nun seçimi Türkiye’mizin bayraklaşan cumhuriyetine önemli bir kazanım olmuştur. Giderek yoğunlaşan nüfus, artan sorunları gündeme getirmiş, güçlükler göğüslenerek Ankara Türkiye’mizin güneşi olmuştur. ATA’mızı kucaklayan Ankara O’nun aydınlığının onurunu taşımaktadır.
Yenişehir (önceki Kızılay binası ve çevresi) ATA’mızın daha geniş tutulmasını önerdiği caddelerinin günümüzdeki durumuyla beklenen ve özlenen durumundan uzaktır. Kent sorumlularının çabalarına karşın giderilmesi güç yerleşim durumları yaşanmakta, başta trafik ve nüfus ağırlığı yaşam koşullarını güçleştirmektedir. Yenişehir’de kaldırımlardaki akasyaların süsü olan kuşlar, yolları renklendiren yurttaşlar açık bir yoğunlaşmayı ortaya koymaktadır. Kente ilgi ve özen, gereken düzeyde ve durumda değildir. Ankaralıların gereken duyarlığı gösterdiği de tartışılır. İkindi yağmurlarından hemen sonra açılan havanın, mavi gökyüzünün Ankara’yı renklendiren etkisi unutulamaz. Ankaralıların Ankara’ya yaraşan özeni gösterdiğini savunmak güçtür. Kaldırımlara, yollara atılanlar, otobüs duraklarına bırakılan artıklar, sigara izmaritleri ve çöpler durumu göstermektedir.
“Arslan yatağından belli olur” sözü dilimizde bakım, temizlik ve özen için etkin bir uyarıdır, anımsatmadır. Ankara’da yaşayan hemşeriler olarak hepimize önemli bir bakım ve özen görevi düşmektedir. Temizlik, düzen, bakım, yapım, onarım tüm yerleşim alanları için önemli bir yükümlülüktür. Yaşadığımız kent hepimizin yuvası, beşiği, kucağıdır. Yurt ve yuva insanlar için çok önemli, çok değerli yapılar, kurumlardır. Temizliği ve düzeni yaşayanlar için önemli bir ölçüdür. Kentimize bakım hepimiz için görevdir. Birbirimizi uyarmamız, yaşam yuvamızın da yer aldığı yapıyı özenle korumamız insanlık ve yurttaşlık sorumluluğumuzdur.
Konumuzla ilgili bir yapıtı okurlarımıza önermekle olumlu bir katkıda bulunduğumu sanıyorum. Bu da Emekli Vali Erdi BATUR’un “Gezdim Anadolu’yu” adlı kişisel yayınıdır.