Uluslararası emlak şirketi Savills, her yıl dünyada yüksek kira artışı yaşanan şehirleri belirliyor. Son rapora göre yılın ilk yarısında en çok Lizbon, Singapur ve Berlin’de artmış kiralar!


Bu nasıl liste, İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirler neden yok?


Kira artışları Lizbon’da yüzde 13.9, Singapur’da yüzde 13.6 ve Berlin’de ise yüzde 9.2 de kalıyor da ondan yok!


Bizde kiralar yüzde 13-14 falan artmıyor ki... 30 bin liralık evin kirası oluyor 100 bin lira! Bin 500 lira öderken kiracı ev sahibi 15 bin liraya çıkardım diyor. Artış yüzde 100, yüzde 300, yüzde 500 olunca İngiliz emlak şirketi, ‘bizim aklımız Türkler’e yetmez’ diyerek listeye almıyor haliyle.


Eskiden boğazdan, kıyafetten, sinemaya falan gitmekten kesip, mesaiye kalınarak ev sahibi olunan ülkede artık millet fazla mesailerle kirayı denkleştiriyor!


Yedi milyon kiracı varmış ülkemizde. Yılın ilk altı ayındaki kira artışı da yüzde 76 olmuş TÜİK’e göre bile! Çok değil sadece bir yıl önce ise yüzde 22...


Şaşırdıysanız bir de buna bakın! Sizce Türkiye’nin kira getirisi en yüksek 10 kenti hangileri?


İstanbul, Ankara, İzmir... Hayır hayır, alakası yok.


Aydın, Van, Bilecik, Zonguldak, Şanlıurfa, Kırklareli, Karabük, Giresun, Kilis ve Kütahya... Aydın’da bir konut kirası ile 13 yılda, Van’da 14 yılda, Bilecik’te 15 yılda kendisini amorti ediyormuş iyi mi!


İşin özü memlekette ev sahibi, kiracı ve kira üçlüsünde zemberek boşaldı, durum adeta Bermuda şeytan üçgeni...


Bazı ev sahipleri ‘yeter ki evimden çıksın’ diye kiracıya üste para vermeye başladı. Fakat ev sahibi-kiracı arasında hep böyle ‘güzel’ şeyler olmuyor.


Mesela 2022 yılının tamamında açılan tahliye davası 22 binken bu yılın sadece ilk altı ayında 50 bin olmuş. Artış oranı yüzde 120 falan! İstanbul Adliye Sarayı’nda görevli bir Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi şöyle demiş: Bir ayda 100 bin dava açılıyorsa bunlardan en az 60 bini ev sahibi kiracı arasında!


***


Bunlar hakkını mahkemede arayanlar. Tabanca, pompalı, sustalı, kasap bıçağı, yumruk, tekme, kaldırım taşı, beyzbol sopası ve çakmakla işi çözmeye kalkanlar da var!


İstanbul Gaziosmanpaşa’da ev sahibi 15 yıllık kiracısını sokak ortasında silahla vurarak öldürdü.


Rize’de ev sahibi kiracısını ve olaya müdahale etmeye çalışan adamı bıçaklayarak öldürdü.


İzmir Balçova’da ev sahibi tartıştığı kiracısını bıçakla yaraladı.


Mersin’de cinnet getiren kiracı, ev sahibini 8 kurşunla vurarak öldürdü.


Ankara Altındağ’da kiracı, ev sahibini pompalı tüfekle öldürdü.


Kayseri’de ev sahibi çıkarmak istedi, kiracı evi boşaltıp ateşe verdi.


İstanbul Bağcılar’da ev sahibi üst katında oturan kiracıyı çıkarmak için kendi evini ateşe verdi.


Zonguldak Ereğli’de ev sahibi kiracısının evini bastı.


Şanlıurfa Haliliye’de ev sahibi Kızılay kiracısına çık dedi. Kiracı ev bulup çıkamayınca Kızılay Haliliye Şubesi yöneticileri kalabalık bir grupla kiracıyı zorla evden çıkarmak istedi. İş büyüdü, silahlar patladı. Valilik açıklama yapmak zorunda kaldı!


İstanbul Başakşehir’de ev sahibi 30 bin lira olan kirayı 100 bin liraya çıkardı. Kiracı itiraz etti. İtiraz eden kiracıya ev sahibi ile birlikte gelen grup beyzbol sopalarıyla saldırdı.


Antalya’da ev sahibi ve yakınları kiracıyı dövdü, burnunu kırdı, ‘seve seve çıkıyorum’ yazılı kağıt imzalattı.


İstanbul Bakırköy’de ev sahibi kiracısına ‘çatalla’ saldırdı!


İzmir’de iki çocuk annesi kadın ev sahibi ve eşi tarafından bayılana kadar dövüldü.


***


Kötü haberlerin paçamızdan aktığı memlekette ‘kira cinayetlerine’ alıştık malesef.


TÜİK çığrından çıkan enflasyonla birlikte artan bu tür cinayetlerin istatistiğini tutuyor mu bilemem. Benim gözlemim haftada bir kira cinayeti, hemen her gün kiracı-ev sahibi kavgası. Mahkemelerdeki durumu zaten hakim bey özetlemiş, her 100 bin davadan 60 bini!


Kira yüzünden işlenen cinayetlerin ardından ölenlerin gözü yaşlı yakınları neredeyse aynı ifadeleri veriyor... Kiracının yakını ise suçlu ev sahibi, ev sahibinin yakını ise suçlu kiracı.


Ama bu iş bu kadar basit olamaz!


Mal sahibi mülk sahibi hani bu suçun ilk sahibi?


Memleketi babalarının çiftliği gibi yönetenler suçlu değil mi? Ekonomi bilimini hiçe sayıp geleceğimizle oyun oynayanlar suçlu değil mi? Paramızı doların, euronun karşısında pul edenler suçlu değil mi? Yapıp edip sabır dileyenler suçlu değil mi? Milletin çalışıp çabalayarak ödediği vergi gelirlerini emekliden, işçiden, memurdan esirgeyip ihale şanslısı şirketlere dağıtanlar suçlu değil mi? Memleket yangın yerine dönmüşken koltuk sevdasından gözleri kör olan muhalefet suçlu değil mi?


Merak ediyorum! Bugün olmaz ama belki yarın, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir savcısı çıkıp iddianamesine “bu kiracı-ev sahibi cinayetinde suçlu tek değil” diyerek ‘azmettirenler’ başlığı altında diğer suçluları da tek tek yazar mı?