Sevgili okurlarım Türkiye’nin en önde gelen ve toplumu yıpratan sorunlarından biri adamına göre muameledir.
Bunun adına torpil diyoruz.
Açıkça itiraf edelim hepimiz hayatımız boyunca şu veya bu nedenle çeşitli torpil arayışlarına girmişizdir.
Mahkemelik olan hakim ve savcı arar, torpil bakınır.
Öğrenci not hikayesi için hocasının tanışlarını araştırır.
Hastanede doktora görünüp muayene olmak isteyen hasta, büyük olasılıkla yine torpil peşindedir.
Hele iş insanı iseniz ve ihaleye girmeyi düşünüyorsanız torpil kesinlikle gereklidir!
Bazıları da eşlerine torpil olur.
★★★
Dün gazetelerde vardı, bir üniversitede dekan olarak görev yapan hoca, boşalan profesörlük kadrosu için aday ilanı vermiş.
Koşullar sadece dekan beyin eşine uyuyormuş!
İstenilen koşullar sadece hanımefendi hocamız için geçerli imiş!
Atanacağı kesinmiş.
Recep Tayyip kendisinin özel Arapça tercümanı olan şahsı Ürdün’e büyükelçi olarak atadı.
Bunların tamamı ve daha niceleri, adına adamına göre muamele ve torpil denilen kavramların tipik örnekleridir.
★★★
Şimdi gelelim esas konumuza...
Üç MHP milletvekili bundan kısa süre önce İstanbul hava limanında altın kaçakçılığı yaparken suçüstü yakalandılar.
Bavulları ağırdı.
Açıldığında içlerinden külçe altınlar çıktı.
Gümrük yetkilileri gereğini yaptı ve altınlara el konuldu.
Bu olanlardan hiç kimsenin haberi olmamıştı.
★★★
Olayı MHP’nin yaptığı açıklamadan öğrendik.
Açıklamada vekillerin isimleri bile verilmişti.
Biri Isparta, diğer ikisi Bolu ve Kilis milletvekili.
Genel merkez üçünün de partiden istifasını istemişti...
Ve her üçünün de (hem de hiç itiraz etmeden) partiden istifa ettiği açıklandı...
MHP bu üç istifayı derhal kabul etti.
★★★
Bu çok önemli bir olaydı...
Hele bizim gibi her olumsuzluğun kamuoyundan gizlendiği bir ortamda açığa vurulmuş olması, hadiseye daha da önem kazandırıyordu.
Dubai dönüşü bavullarında yüzlerce kilo altınla yakalanan ve partilerinden istifa ettirilen üç adet milletvekili!
Olayın hemen ardından milletvekilleri ayrı ayrı konuştu:
“Liderimizin ve partimizin son nefesimize kadar emrindeyiz.”
“Verilen karar başımız üstünedir.”
“Liderimizin yanından bir adım bile geriye atmayacağız.”
★★★
Dubai’ye boş valizlerle gidiyorlar, kilolarca altın dolu valizlerle İstanbul’da yakalanıyorlar.
Gerçek bir servet.
Bizim vatandaşımız gram altının, çeyrek altının kuruş hesabını yaparken milletin oylarıyla seçilen birileri tıka basa altınla dolu valizlerle dönüş yapıyor.
Peki, MHP bu olacakları önceden biliyor muydu?
Bence biliyordu çünkü ihbar gelmiş... Ve bu nedenle ön alıp olayı kamuoyuna duyurmak zorunda kaldılar.
★★★
Buraya kadar olanlar normal,..
Ancak çoğu olayda olduğu gibi bu işin de sonu gelmedi.
Hukuk ve adaletin var olduğu bir ülkede yaşıyor olsaydık, bu kaçakçılık olayı ile ilgili önemli gelişmeler olması gerekirdi.
Ama “Burası Türkiye abicim her şey olur ve her şey zamanla unutulmaya terk edilir” anlayışı doğrultusunda, bizde de hiçbir gelişme olmadı.
1- Bu üçünün dokunulmazlığı kaldırılsın diye Meclis’te de hiçbir işlem başlatılmadı.
2- Partilerinden kovuldular ama Meclis Başkanlığı bu hadiseyi görmezden geldi.
3- Recep Tayyip bunu yapan milletvekilleri ortağı olan MHP’den değil de başka partiden olsa kıyametleri koparırdı. MHP yıpranmasın diye ağzını bile açamadı.
4- Üzerlerindeki siyasi baskı nedeniyle savcılar da harekete geçirilmedi, fezleke hazırlanmadı.
5- Külçe külçe altınların nereye ve kimlere getirildiği, parasının nereden bulunduğu da araştırılmadı ve ortada kaldı.
★★★
Biz bu olaylara alışkınız!..
Yazının başlığında o yüzden o iki sözcüğü kullandım.
Adamına göre muamele ve torpil.
Peki, bu kaçak altınlar konusunda bundan sonra başka gelişmeler olur mu?
Bence olmaz.
Başkaları yapsa olurdu da şimdi işin içinde MHP milletvekilleri var.
Yani kesinlikle olmaz!