Antalya'nın mağaraları, tarih ve turizmin buluşma noktası
Medeniyetlerin beşiği Antalya, mağaralarıyla da öne çıkıyor. Kentte bulunan 800'e yakın mağara, geçmişten günümüze uzanan tarihi ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.
Eski çağlarda insanların korunma, savunma ve barınma ihtiyaçlarını karşılayan mağaralar, artık daha çok turizm amaçlı kullanılıyor.
Mağara oluşumu bakımından Türkiye'nin en zengin bölgeleri arasında yer alan Antalya'da kenti çevreleyen ve ana iskeleti kireç taşlarından oluşan Toros dağ kuşağının eteklerinde irili ufaklı çok sayıda mağara bulunuyor.
Bazıları arkeolojik kazılarla insanlık tarihine ışık tutan mağaralar, bölgenin ev sahipliği yaptığı birçok medeniyetin izlerini taşıyor.
Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Antalya'da ziyarete açık mağaralar, yerli ve yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor.
Mağaracılık Federasyonu Başkanı Bülent Genç, Antalya'da 800 civarında mağara olduğunu belirterek, "Antalya, Türkiye'nin en yoğun mağara olan bölgesi. Antalya'da 8 mağara turizme açık. Bu mağaraları ortalama yılda 500 bin turist ziyaret ediyor. En fazla Damlataş Mağarası turist çekiyor" dedi.
Antalya'daki mağaraların, turizmin yanı sıra jeolojik araştırma ve askeri amaçlı da kullanılabildiğini ifade eden Genç, turizme kazandırılmaları konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Genç, "Koruma kullanma dengesi iyi sağlanmalı. 'Mağarayı kitlelere tanıtacağız' derken milyonlarca yılda gelişmiş bir yapıya, mağara içi oluşumlara zarar vermemek gerekiyor. Buradaki canlı yaşama da zarar vermemek lazım" diye konuştu.
Tarihi önemi ile öne çıkan mağaralar
Antalya'daki mağaralar arasında tarihi öneme sahip olanlar da bulunuyor. Karain Mağarası, Yontma Taş Devri'ne ışık tutarak, insanlık tarihine önemli katkılar sağlamış bir mağara. Döşemealtı ilçesinde bulunan mağara, 1946 yılında keşfedilmiş.
Mağarada yapılan kazı çalışmalarında gergedan, fil ve su aygırı gibi hayvanların yanı sıra dünyada nesli tükenen "homo neanderthal" insanlara ait kalıntılar da bulunmuş.
Mağaranın yaşam alanı olarak kullanıldığını kanıtlayan 350 bin yıllık balta da en önemli buluntular arasında gösteriliyor.
Zeytintaşı Mağarası ise, Serik ilçesinde bulunan ve 2002 yılında ziyarete açılan bir mağara. Dünyada nadir görülen "makarna" sarkıtlarıyla öne çıkan mağara, oluşumu devam eden binlerce sarkıt, dikit ve sütun içeriyor.
Sıcaklığı yıl boyunca 23 derece olan mağara, "Tabiat Anıtı" ilan edilmiş ve özel önlemlerle korunuyor.
Doğal güzellikleri ile öne çıkan mağaralar
Antalya'daki mağaralar arasında doğal güzellikleri ile öne çıkanlar da bulunuyor. Altınbeşik Mağarası, İbradı ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin en önemli su mağaralarından biri. 2 bin 500 metre uzunluğundaki mağara, derin turkuaz renkli gölünde botla gezilen sarkıt, dikit ve travertenleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Alanya'da bulunan Damlataş Mağarası ise, adını içindeki 15 ila 20 bin yıl arasında oluşan yarı kristalize sarkıtlardan damlayan sulardan alıyor. Deniz kıyısındaki mağara, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Antalya'nın mağaraları, turizmin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Kente gelen ziyaretçiler, bu eşsiz doğal güzellikleri keşfetme fırsatı buluyor. (AA)