"Futbol basit bir oyundur. 22 kişi 90 dakika topu kapmak için uğraşır fakat sonunda Almanlar kazanır.”

Bu sözler unutulmaz İngiliz oyuncu Gary Lineker’in. Son yıllarda milli takımları biraz tökezlese de, Bayern Münih; Alman futbolunun dünyadaki bir numaralı markası. Onlarla oynamak her zaman zor ve stresli olur.

Galatasaray maça öyle bir başladı ki, “Ben dünya markası tanımam burası İstanbul” mesajını net şekilde aldı Bayern Münih. İlk ataklarında Coman ile golü bulmaları biraz deneyim, biraz da bu oyunun adaletinin her zaman tartışıldığı yorumlarını akıllara getirdi.

Geriye düştükten sonra oyun disiplinini devam ettirmek ve rakibi sürklase etmek kolay değildir. Maçı seyreden Almanlar bu baskıyı görünce inanamamışlardır. Koskoca Bayern’i paspas etmişti Galatasaray. Bir de bunun üstüne Icardi’nin Panenka penaltısı gelince iyice kapanmak zorunda kaldı Bayern. Kerem girdiği pozisyonları değerlendirse maç acayip bir yere giderdi.

Coman, Musiala ve Sane gibi üst düzey oyunculara ve Kane gibi bir gol üstadına rağmen önde basmak, rakibi döndürmemek büyük başarıydı. Torreira ve Kaan Ayhan limitlerini zorladılar. Dakika 70’ti ve 20 şut girişimi vardı Galatasaray’ın. Gruplarda 36 maçtır kaybetmeyen Bayern’e karşı büyük bir rakamdı bu. Fakat böyle bir takıma konsantrasyonu biraz kaybettiğiniz an golü yersiniz. Kane topu ağlara gönderdiğinde tam bir dram yaşandı. Olay bir anda koptu. Musiala çok kolay bir gol attı.

Ne kadar iyi oynarsan oyna, oyunu domine et, golleri kaçır, sonunda 3 gol yiyorsun. Şaka değil gerçek. Rakip Bayern Münih olunca bu sonuca şaşırmayacaksın.