Sürekli faiz ve kuru konuşuyoruz ama devlet bütçesindeki bozulma gözden kaçıyor. Bu yılın ilk bütçe rakamları özellikle harcamalardaki artışın tam gaz sürdüğünü gösteriyor. Radikal önlemler alınmadığı takdirde, yükün yine dar ve sabit gelirliye yüklenme ihtimali yüksek.
İktisatçılar kurun aylık yüzde 1.5’i aşmaması, temmuzda kamu zamlarının yapılmaması halinde, yıl sonunda enflasyonun yüzde 30 civarına inebileceği görüşündeler.
Buna karşılık bütçede önemli sıkıntı yaşanabileceği, bunun işaretlerinin alındığı konuşulmaya başladı. İlk veriler harcamalardaki artışın durdurulamadığını, gelir artırmak için ek önlemlerin gerekeceğini gösteriyor.
Kamu harcamalarına fren konulamaması halinde bütçe açığı hedefine ulaşmak için alınacak tedbirlerin, yine, zaten zor durumdaki dar ve sabit gelirlinin yükünü artırmasından korkuluyor.
Eski kamu finansmanı genel müdürlerinden, TEPAV Direktörü Coşkun Cangöz, geçen hafta blog yazısında bu tehlikeye vurgu yaptı. “Yüksek enflasyon ve bütçe açığının, zaten dar olan vergi dilimleriyle vergi yükünü artırırken, alım gücündeki gerilemeyi derinleştirdiğine” dikkat çekti.
Uygulanan programın doğal sonucu olarak çalışan ve emeklilerin giderek derinleşen hayat pahalılığıyla mücadele etmek zorunda kaldığını hatırlatan Cangöz, “gayrimenkul başta tüm varlık fiyatlarının artmasıyla, servet dağılımının da alt gelir grupları aleyhine, önemli ölçüde bozulduğunu” belirtti.
Bu yılki yüzde 3’lük bütçe açığı hedefini hatırlatan Cangöz, “bu hedefe ulaşılıp ulaşılamayacağı yanında, açığın yüzde 3’e nasıl indirileceğinin” de önemine dikkat çekti.
Bütçe gelirleri 2024 Ocak ayına göre bu yıl yüzde 48.6 artarken vergi gelirlerinin yüzde 53.3 artması olumlu görüldü. Cangöz, bu iyileşmenin büyük ölçüde gelir vergisinden kaynaklandığını söyledi. Gelir vergisi tahsilatı yüzde 93 artarken, büyük bölümünün ücretlilerin ödediği vergi olduğunu söyledi.
Gelir vergisi tarifelerinin her yıl yenilendiğini ama son 5 yıllık dönemde asgari ücrete oranla önemli ölçüde daraldığını hatırlatan Cangöz, “2020’de en düşük yüzde 15’lik dilim asgari ücretin 7.5 katı iken, şimdi 6.1’e düştü” dedi.
VERGİ DİLİMLERİ ARTIRILMALI
2024’te açıklanan tasarruf paketinin uygulamada sonuç vermediği ortada. 2024 sonunda mevduat, fon ve tahvil gelirlerindeki stopajların artırılması, elektronik ticarete yüzde 1 stopaj getirilmesiyle bütçede gelir artışı yaşandı.
Coşkun Cangöz buna karşılık ocak bütçe harcamalarındaki artışın hedeflenen enflasyonun iki katı olduğunu, öncelikle gider tarafında tasarruf ve etkinliği sağlayacak tedbirlerin acil alınmasının gerektiğini söylüyor.
Cangöz, artık vergi reformunun acilleştiğini, bu kapsamda gelir dağılımındaki bozulmanın telafi edilmesini sağlayacak şekilde “çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması”nın sağlanması gerektiği görüşünde.
Dolaylı vergilerin toplam vergi içindeki payını yüzde 30’lara indirecek düzenlemelerin, kriz ve yüksek enflasyonla patlayan gayrimenkul rantları vergilendirilmesinin, gelir dağılımı ve vergi adaleti için şart olduğunu belirtiyor.
Henüz ilk ayda bütçe tablosu alarm veriyor. Açık hedefine ulaşmak enflasyon için de hayati öneme sahip. Kritik soru, Cangöz’ün dediği gibi; bu amaçla alınacak tedbirlerin faturası kime çıkarılacak?
Umarız; iktidar artık dar ve sabit gelirlinin yük taşıma kapasitesinin bittiğini görüp, ona göre önlemini alır.