Sevgili okurlarım, AKP’nin propaganda makinesi olanca hızıyla ve hiç ara vermeden çalışıp duruyor.

Bunların yandaş medyasını, özellikle televizyon kanallarını izleyen herkes bu vıcık vıcık mekanizmaya her gün tanık oluyor.

Dikkat ediniz, şimdi taktik değiştirdiler.

Aslında hiçbir fonksiyonu olmayan ve her biri emir kulu bürokratlardan oluşan bakan hanımlar ve beyler her gün demeçler verip iktidar propagandası yapmakla meşgul.

Boş veya dolu, yalan veya doğru hiç fark etmez!

Önemli olan bir sürü palavralarla süslenmiş sözlerini yandaş medyalarında dile getirmek, millete seslerini duyurup suratlarını göstermek.

★★★

Son birkaç gün içerisinde karşımıza yeni bir propaganda nedeni çıktı:

“Dışişleri Bakanlığımız Somali ile Eritre arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabasında. Bu amaçla iki ülkenin cumhurbaşkanları ve en üst düzey yetkilileri Ankara’ya çağrıldı. Görüşmeler Bakanlığımızda sürüyor.”

TRT bunu defalarca verdi.

Bu kadar anlamsız ve saçma sapan bir açıklama olamaz.

Birkaç açıdan kısaca bakalım.

Bunların ikisi de komşu Afrika ülkeleri.

İkisi de ilkel ülkeler.

Birbirleriyle ihtilafa düşmüşler ama ortada savaş falan yok.

Eritre’yi bilmem de, Somali’de iç terör sürüp gidiyor.

★★★

İkisinde de devlet düzeni, devlet kuralları geçerli değil.  

İki ülkeyi de kabileler yönetiyor.

Her ikisinin göstermelik hükümetleri var. Ankara’ya davet ettiğimiz sözüm ona en üst düzey iki Afrikalı da kabile üyesi.

Birbirleriyle kavga edip duruyorlar.

★★★

Adına Somali denilen çulsuz Afrika ülkesinin Ankara’da bir büyükelçilik binası var, görseniz aklınız durur. 

Çankaya’nın en değerli binalarından biri.

İster kiralık olsun ister kendi mülkleri, Somali gibi fukara bir ülkenin büyükelçiliği böylesine şatafatlı olamaz. Mümkün değildir.

Görkemli bir bina ve kapıda kordiplomatik plakalı Mercedes’ler...

Kim karşılıyor bu harcamaları?

Öbür yanda ise bizim Mehmetçik Somali’de onların güvenliğini sağlıyor! Bu işin Türkiye’ye maliyeti neresinden baksanız yüz milyonlarca dolar.

Bu nasıl iştir! 

Acaba diyorum Afrikalılar için harcadığımız bu gibi paralar bizim örtülü ödenekten mi karşılanıyor?

Galiba öyle.

Yine acaba diyorum, Afrika’da, haritada yerini bilmediğimiz iki ülkeyi barıştırmak, bu amaçla büyük paralar harcamak, heriflerin gidiş dönüş yol paralarını bile Türk Milletine ödetmek acaba normal midir!

Olan bizim paralara oluyor.

Bunlar barışsa kaç yazar, barışmasa kaç yazar.

MAHMUT BEY ÖZÜR DİLEDİ Mİ?

Sevgili okurlarım çok iyi anımsayacaksınız, bizim Recep Bey birkaç gün önce yine esti gürledi, posta koydu...

Filistin cumhurbaşkanı Mahmut Abbas’ı TBMM’de bir konuşma yapması için Türkiye’ye davet etmiş ama Abbas bu çağrıya kulak verip de gelmemiş...

“Çağırdık ama gelmedi. Bizden özür dilemesi gerekir” demişti.

Sonra anlaşıldığı kadarıyla adama ısrar etmişiz, “Sen bizi takmazsan biz de seni takmayız, senin propagandanı daha fazla yapmayız” falan diye korkutmuş olmalıyız ki adam bugün Türkiye’ye onur vermeyi kabul etmiş!

★★★

Adına Filistin denilen bu bilmeceyi bugüne kadar hiç kimse çözemedi.

Bizimkiler İsrail ile aralarında arabuluculuk yapmaya soyundular ama nasihat aldılar.

Arabuluculuk işini Katar ve Suudi Arabistan kaptı.

Mahmut Abbas orada kimin, hangi güçlerin cumhurbaşkanı, o da belli değil.

★★★

Bizimki dün konuşuyor “Bizden özür dilemesi gerekir” diye bastırıyordu.

Ne de olsa kendisi Türkiye’nin cumhurbaşkanıdır ve ağzından çıkan her cümlenin bir değeri olması gerekir.

Şimdi ise adam Meclis’te konuşma yapmak üzere Türkiye’de.

Acaba özür diledi mi?

Kim bilir, bilse bilse Recep Bey bilir.